Shin Shin No Mi

Gene dedesiyle konuşuyordu genç Shingen. Sıradan bir gündü yani fakat bu sıradanlığı değiştirecek bir şey olmuştu o gece. Hayatını tamamen değiştirecek bir an. Dedesi Shingen'e asla tek başına görev vermemişti. Kendisiyle beraber torununun tecrübe kazanmasını istiyordu.  Dedesi artık büyük günün geldiğini söylemişti. Heyecanla dedsini dinleyen Shingen yerinde duramıyordu. İçindeki kötü taraf zevkten çılgına dönmüştü. Artık sahalara adım atabilirdi tam olarak. Kendi iradesiyle özgürce etrafta deolaşabilirdi.

Genç Shingen merakla dedesini dinlemeye başlamıştı. Dedesi konuştukça içindeki alev dahada büyüyordu. Bu içinizi yakan bir alev değil size güç veren bir alevdi. Dedesi adaya bir korsan grubunun geldiğini söylemişti. Asıl önemli olan şey ise bu korsan grubunun yanlarında bir şeytan meyvesi getirmesiydi. Normalde gizli tutulan bu bilgi dedesi tarafından kolayca öğrenilmişti. Torununun ilk vurgununun özel olmasını isteyen yaşlı adam ona yakışan görevin geldiğini söylemiş ve torununu oldukça zorlu bir göreve yollamıştı. Fakat bu zorluk Shingen'i korkutmak yerine heyecanlandırıyordu.

Dedesinden sadece korsan grubunun ismini ve nerede kaldığını öğrenen genç hemen işe koyulmuştu. İlk gün korsanların kaldığı barı incelemiş ve etraftaki her detayı incelemişti. Akşam ise korsanların nasıl davrandığını, kaç kişi olduğunu hangi saatte nerede oldukları gibi her türlü detayı aklına kazıyarak soygun için en iyi yolu belirlemişti. Artık plan tamamdı sıra aksiyondaydı. Plandaki en ufak aksaklık bile hayatına mal olabilirdi ama kendisine oldukça güveniyordu.

Soygun gecesi geldiğinde yüzünü kapatan siyah elbisesini giyip kimliğini gizlemişti. Bu sırada Shingen'in iyi yanı aklını çelmeye çalışıyordu ''Yapma dostum hayatını tehlikeye atmaya değer mi? Etrafına yardım etmek varken bu hayat neden? hırsızlık ve dolandırıcılık ile hayatını karartabilirsin yol yakınken dön ve bizi tehlikeye atma'' Bu laflardan sonra kötü kişiliğin yanıtı gecikmemişti. ''Hayatında kasiyon macera olmayacaksa, hırsızlık yapmayacaksan yaşamanın ne anlamı var ki. Bir şeyde iyi olmak varken neden sıradan olalım ki. Sen ne anlarsın hayattan, sus ve köşene çekil seni lanet olası'' diyerek iyi tarafını tekrardan susturmuş ve işe koyulmuştu.

Soygun sırasında her şey plana uygun gitmiş ve Shingen kasanın içindeki meyveyi ellerinin arasına almıştı. Hemen oracıkta meyveden bi ısırık almış ve şeytanlığı tescillenmişti. Artık gerçek bir şeytandı fakat nasıl bir şeytandı. Bunu ilerleyen günler gösterecekti.