Nave Oscura
1 sayfadaki 1 sayfası
Nave Oscura
İsim:Nave Oscura
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Irk: İnsan
Taraf: Sivil
Boy: 1.89
Kilo: 70
Deniz: Grand Line
Görünüm:
Siyah saçları, siyah gözleri vardır. Siyah bakan boş gözlerinden bir şey anlamak mümkün değildir. Genelde takım elbise giyer. Beyaz gömlek, siyah ceket ve pantolon. Gemi yapacağı zamanlarda ceketi çıkarır ve göleğinin kollarını katlar.
Karakter Fotoğrafı:
Kişilik:
Sinirlidir, ama sabırlıdır. Sabrı zorlanmadığı sürece, içinde siniriyle patlayana kadar oturur. Patladığında gözü bir şey görmez. Her şeye sinirlenebilir. Çekici bulamazsa tüm alet çantasını dağıtabilir. Tekmeler ve sonra kendine sinirlenip duvarı yumruklar, sonra canı yandığı için kendisine küfreder. Çıkmaza düştüğünde sinirden ağlayabilir. Ağlamasına sinirlenip küfreder.
Ada Tasviri:
Meslekler:
Meslek Adı: Marangozluk
Mesleğin Aşaması: Acemi
Puan: 0.6-1
Yan Meslek:Çiftçilik
Mesleğin Aşaması:Acemi
Puan:0.6-1
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 25
Irk: İnsan
Taraf: Sivil
Boy: 1.89
Kilo: 70
Deniz: Grand Line
Görünüm:
Siyah saçları, siyah gözleri vardır. Siyah bakan boş gözlerinden bir şey anlamak mümkün değildir. Genelde takım elbise giyer. Beyaz gömlek, siyah ceket ve pantolon. Gemi yapacağı zamanlarda ceketi çıkarır ve göleğinin kollarını katlar.
Karakter Fotoğrafı:
- Spoiler:
Kişilik:
Sinirlidir, ama sabırlıdır. Sabrı zorlanmadığı sürece, içinde siniriyle patlayana kadar oturur. Patladığında gözü bir şey görmez. Her şeye sinirlenebilir. Çekici bulamazsa tüm alet çantasını dağıtabilir. Tekmeler ve sonra kendine sinirlenip duvarı yumruklar, sonra canı yandığı için kendisine küfreder. Çıkmaza düştüğünde sinirden ağlayabilir. Ağlamasına sinirlenip küfreder.
Ada Tasviri:
- Spoiler:
- Kaç bin yıl? Kaç milyon yıl? Kaç milyar yıl daha yaşayacağım?
Bu sözler Derevo adasının ünlü dev ağacında yazan sözlerdi. Bulutları delen zirvesi ve 563 insanın el ele tutuşarak sardığı ünlü Puu ağaçlarının en büyüğü, Dreniv. Adanın merkezinde ve adadaki tek şehri gölgesinde ağırlarken, şehir insanı bu ağacın korumasından aşırı derecede minnettardı. Yağmur, kar, yıldırım... Öfkeli Tanrı Gnev daha Dünya yaratıldıktan hemen sonra bu adada yaşayan her bir canlının ölümü için ant içmişti. Bu adada kadim zamanlarda yağmur, kar ve ya yıldırım eksik olmazken, gökten 37 melekle birlikte Huzur Tanrısı Mir inip, bu ağacı adanın merkezine dikmiştir. 37 melek kanatlarından feragat edip ağacı büyütmüş ve ağaç şehri korumuştur. Zaman geçtikçe Dreniv çocuklarını toprağa atmış ve ada Puu ağaçlarıyla dolup taşmıştır.
Ada gökyüzünden bakıldığında yuvarlak bir parça ve iki kanattan oluşmaktadır. Yuvarlak kısım tamamen Dreniv ile kapanmışken, kanatlar diğer Puu ağaçlarını ağırlamaktadır.
Ada halkı Huzur Tanrısı Mir'e taparlar. Dreniv'in çok yüksek dallarında 37 tane kanatsız melek heykeli bulunmaktadır. Gerçekten eski görünen heykellerin, Mir tarafından sonsuza kadar anılması için taşlaştırıldığı efsaneler arasındadır. Dreniv milyarlarca yıl Gnev'in saldırılarından adayı korurken, çocuklarını adanın ticareti Dreniv'in kökleri adayı sarmakta, hatta yer altı sularını adadaki diğer ağaçları beslemek için kullanmaktadır. Ada halkı Dreniv'i kutsal gördüğü kadar, Dreniv'in çocuklarını da ticarette kullanmaktadır. Puu ağaçları gemi yapımında sıkça tercih edilen bir ağaç türüdür. Hem ıslaklığa hem de darbelere karşı kuvvetlidir çünkü. Gemi Mühendislerinin adası Derevo'nun askeri gücü iyi değildir, çünkü ne bir krallığı vardır, ne de marine karargâhı. Grand Line'da gözden uzakta bu adaya gelen korsan ve ya denizciler ada halkıyla savaşmak istemezlerdi, çünkü diğer bir efsane ise, adanın altında, Drenevin beslediği şeytandır. Bir zamanlar, korsanlar çağı başlamadan çok önce, bu adaya saldıran bir korsan tayfasını Drenevin'in oğlu Şeytan Plokhoy'un tek bir darbede katlettiği yönündedir. Her ne kadar bunlar efsane olsa bile, korsanlar adaya ve ada halkına saldırmak istemezler.
Adadaki tek şehir, Molek, eski toprak evlerden oluşmaktadır. Sarı bir görüntüsü olan şehirde ağaç ve taş kullanmak büyük günah olarak görülür. Şehirdeki tek ağaç yapı Mir'in tapınağıdır. Bu tapınağı çıplak elleriyle tek başına Şoleman'ın yaptığı söylenmektedir. Şehirde ki tek taş yapı ise kanatsız melek heykelleridir. Bu yüzdendir ki ada halkı şehirde ki evlerini topraktan yapar. Adanın iklimi genel olarak yağışlıdır. Sonbaharın ılık geçtiği adada ki diğer bir mevsim de kıştır. Ama kış çok soğuk geçmemektedir. Ada da 8 noktada 8 tersane bulunmaktadır. Adanın etrafında acemi olarak bu işi yapan kişilerde vardır. Adanın tek ticaret kaynağı Gemiler olduğu için bu işte başarılı olamayanlar, gemi ustalarının ihtiyaçları için denize açılıp, onlara malzeme sağlamaktadır. Adada pirinç dışında bitki yetişmediği için, ada halkı neredeyse her zaman pirinç yemektedir.
Pirinç ticareti azda olsa yapılmaktadır, ama adanın gelir kaynağı gemileri ve dev ağacı görmeye gelen turistlerdir.
- Spoiler:
- O gün ada halkı için garip bir gündü. Ne yağmur, ne kar ne de yıldırım. Gökyüzünde ki bulutlar öylece gökte süzülürken, sabahın geldiğini haber veren çan çalmıştı. Bu adada güneş doğduktan sonra uyumak günahtı. Aydınlığın her bir saniyesini kutsal gören ada halkı çanla birlikte uyanır, Mir'in tapınağının önünde yaklaşık bir dakika dua edip, işlerine dağılırdı. Ama bugün sıradan bir gün değildi. Tapınağın önüne gelen ayrılmıyordu. Yaklaşan ve toplanan ada halkı ilginç bir manzara ile karşılaşıyordu. Mir'in tapınağının üstünde Mir'i temsil eden heykelin uzattığı eline bir bebek kundağından asılmış ağlıyordu. Ada halkı bu manzara karşısında ne yapacağını şaşırmış ve bebeğin nasıl oraya geldiğini merak ederken, tapınak rahipleri dua eden halkın dağılması yönünde uyarılarda bulunuyordu. Bebeği indirmek için yollar düşünen rahipler bir de halkla uğraşmak istemiyordu. Mir tapınağı 20 metre yükseklikteydi. Tırmanmak mümkün değildi ve bebeğin olduğu yere çıkmanın tek yolu Tapınağın içinden geçmekti. O bebeği oraya koymak için 100 tane rahibin içinden geçmiş olmak gerekiyordu. Bu yüzden ada halkı bebeğin gökten düştüğünü öne sürmüş, Mir 'in oğlu olarak kabul etmişlerdir.
Bebek kurtarıldıktan sonra evlat verilmek istenmiştir. Çünkü rahiplerin çocuk sahibi olmaları ve evlenmeleri yasaktır. Birçok aile çocuğu evlat edinmek istemiştir, çünkü bu bebeğin kendilerine bereket getireceğine inanmışlardır. Çok fazla talep olduğu için bebek karısı doğum yaparken çocuğuyla birlikte ölen Trist Mann 'a verilmiştir. Mann adada saygın bir gemi ustasıdır, adanın kuzey kanadında kendine ait tersanesi vardır.
Zaman ilerledikçe Mir'in oğlu sanılan ve Nave Oscura adı verilen çocuğun bir problemi olduğu düşünülmektedir. Sürekli ağlamakta, sütannelerini ısırmaktadır. Nihayet 3 yaşına geldiğinde yürüyüp konuşmaya başlayınca siniri gün yüzüne çıkmaya başlamış, diğer çocukları dövmeye başlamıştır. Babası bu yüzden diğer çocuklarla görüştürmemiş, sürekli tersanede yanında tutmuştur onu. Gemi yapımının inceliklerini oğluna öğretmiş ve onu eğitmiştir. Nihayet Nave'in düzeldiğini düşünen babası bir gün malzeme almaktan geri dönerken, Nave'in eli kan içinde tüm tersaneyi de dağılmış halde bulmuştur. Ne olduğunu sorduğunda, Nave gemi yapımında babasına yardım etmek için çivi aradığını ve bir türlü bulamadığını, bu yüzden sinirden gözünün karardığını ve gerisini hatırlamadığını söylemiştir. Nave büyürken siniri de büyümüş ve ada halkı artık onun Mir'in değil, Gnev'in oğlu olduğunu düşünmeye başlamışlardır. Öfke tanrısının adayı Dreniv yüzünden yok edemediği için bu çocuğu adayı yok etmesi için yolladığını düşünenler vardı. Her ne kadar Mann böyle düşünmese de oğlunun güvenliği için ona sinirine hâkim olmayı öğretmiş, sabrını arttırmıştı. Nave başarılı bir şekilde sinirini tutup, adanın ormanlık kısımlarında ağaçları yumruklayarak sinirini atıyordu. 17 yaşına kadar böyle devam ederken, bir gün babasıyla birlikte gemi yaparken çekici ayağına düşürmüş, sinirine hâkim olamayıp gemiyi tutan desteklerden birine tekme atmıştır. Desteklerden biri gemiyi bırakınca gemi babasının üzerine düşmüştür. Nave koca gemiyi hareket ettirmek için uğraşsa da hiç bir şey yapamamış sinirinden ağlayarak adaya koşmuştur, adada durumu açıklayıp yardım çağırmış, ada halkıyla birlikte gemiyi kaldırınca Mann 'in ezilerek öldüğünü görmüşlerdir. Her ne kadar bilerek yapmadığını bilseler de Nave ada halkı tarafından dışlanmıştır. Adada Nave'le konuşan sadece rahipler, babasının yakın arkadaşı ve malzemecisi Ferg kalmıştır. Nave yalnız kaldıktan sonra tersaneyi düzenleyip babasının mesleğini devralmıştır. Her ne kadar kendini suçlu hissetse de sinirine hâkim olmayı hala başaramamaktadır.
Şu an 25 yaşında olan Nave yenilediği tersane ile tek başına gemiler yapmakta ve babasının adını taşıyan gemileri Dünya'ya dolaşmaktadır.
Meslekler:
Meslek Adı: Marangozluk
Mesleğin Aşaması: Acemi
Puan: 0.6-1
Yan Meslek:Çiftçilik
Mesleğin Aşaması:Acemi
Puan:0.6-1
Misafir- Misafir
Geri: Nave Oscura
Rol oyunu puanınız: 79
Rol oyununa 790kß ile başlayacaksınız.
Rol oyununa 790kß ile başlayacaksınız.
- Spoiler:
- Betimleme – 30/30
*Yerinde ve yeterli tasvirler.
Edebi yönden kuvvetli olmasalar bile okuyanın zihninde sahneyi canlandırdıkları için puan kırmıyorum.
Kurgu - 25/25
*Özgün ve düzgün işlenmiş bir kurgu.
Akıcılık - 15/25
*Göze çarpan imla hataları ve paragrafların doğru yerlerde ayrılmayışı akıcılığı kötü yönde etkilemiş. Okurken zorlandım.
İmla Kuralları – 3/10
*Mir'in tapınağının (Mir'in Tapınağı'nın)
*heykelin uzattığı elinde bir bebek
*Mir tapınağı (Mir Tapınağı)
*tek yolu Tapınağın içinden (tapınağın)
* istemiştir, çünkü (virgül ve bağlaç aynı yerde)
* sütannelerini (süt annelerini)
*Dünya'ya dolaşmaktadır (Dünya'yı)
Sayfa Düzeni – 3/5
*Son paragrafı iki, hatta üç parçaya bölebilirdiniz. Böylelikle okuması kolay olurdu ve okuyanı yormazdı.
Renklendirme – 3/5
*Hiç renklendirme yapmamışsınız ancak yazdığınız rp'de diyalog içermiyor. Bu yüzden önceki değerlendirmelerde yaptığım üzere üç puan veriyorum.
İyi rol oyunları dilerim!
One of the Four-Emperors
Akagami Shanks
One of the Four-Emperors
Akagami Shanks
Akagami Shanks- One of the Four-Emperors
- Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 20/12/15
Nerden : West Blue
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz