[Nancy ve Vari] İlk Macera

2 hafta önce

Her zamanki gibi bu adadan da ayrılmalıydım. Ama bu sefer tayfamda 2 kişi daha vardı. O yüzden artık bir kayık değil bir gemi çalmalıydım. Karşımıza çıkan bütün gemilerde en az 2 kişi bırakmışlardı. Biz de boş gemi aramaya karar verdik.
1 saat boyunca gemi aradıktan sonra sonunda içinde biri bulunmayan bir gemi bulmuştuk. Gemiye atladıktan sonra Schiko sayesinde gemiyi kaçırdık ve sorunsuz bir şekilde ilerledik.
Her günümüz aynı geçiyordu. Sabah uyanıyorduk Schiko yemek yapıyor ben ise sadece oturuyordum. birkaç gün sonra geminin yelkeninin değiştirilmesi gerektiğini farkettim. Sonuçta bu gemiyi çaldıysak geminin yelkeninde ve bayrağında bizim tayfamızın simgesi olmalıydı. Hemen boya aramaya başladım. 5 dakika geçmeden boya buldum. Sanırsam bu geminin eski sahipleri de bizim gibi çaylaktı. Hemen yelken ile bayrağı yeniden boyadım sonra geri yerlerine astık. Artık bu gemi tamamen bize aitti. toplamda 2 hafta geçtikten sonra nihayet Meme adasına varmıştık. Bu ada ismini dağlarının meme şeklini aldığından dolayı böyle isimlendirildiğini biliyordum. Gülmemek mümkün değildi bu durum karşısında. Hemen Schiko'nun yanına gittim ve bu adanın ne kadar tehlikeli olduğundan bahsettim. Burada suç oranının diğer adalara göre fazla olduğunu duymuştum. Adada bir yönetici dahi yokmuş.
Adaya vardıktan sonra Schiko "Adada bitki arayamaya çıkacağım. Belki yemeklik bir şeyler bulurum." dedi. Bende "Gel birlikte gidelim hem şehir merkezine de çıkmış oluruz." dedim.
Gemiden indiğimizde 2 eşek deniz suyundan içiyordu. Onlara binip şehre gidebileceğimizi düşündüm ve öyle de yaptık.
Şehir 2 dağın arasında kalıyordu. Şehre giden yollar ise kıvrımlıydı. "Aşağı yukarı 20 kilometredir" diye düşündüm.
Şehre girdiğimizde kimse bize neden veya niye geldiğimizi sormadı. Şehirde güvenlik yoktu. Şehir çok pis ve çok dağınıktı.Meydanın ortasında "bok" bile vardı. Neredeyse her sokakta bir köpek cesedi, 5-6 sokakta ise insan cesetleri boğazlarından binalara asılmış bir vaziyette duruyorlardı
Gördüğümüz bütün binalar çarpık bir vaziyetteydi gelen geçen istediği yere dikmişti binasını anlaşılan. Binalar düzensiz olduğu gibi çok da bakımsızdı. Dokundun mu  yıkılacak gibiydi.
Adada turlarlarken bir sürü insan gördük. Tıpkı ada gibi kendileri de pasaklı ve bir o kadar korkunçlardı.  Çoğu kişinin elinde hem bıçak hem silah vardı. diğerlerinde ise sadece bir tanesi bulunuyordu. Bunlara bulaşmamak en iyisiydi.
Turlamaya devam ederken birinin (ya da birilerinin) bizi takip ettiğini farkettim. Gizli bir şekilde bunu Schiko'ya söyledim.
Bir ümit yiyecek stoklayabileceğimiz bir yer bulmak için binaların arasında dolaşmaya devam edecektik. Tabiki de saldırılara karşı daha da tetikte olacaktık.

RP OUT:

Heralde nefis yemeklerimin kokusu güverteye yayılmıştı. Eminim ki onlar da acıkmıştır. Masqy'nin dediğine göre Meme adasına varmıştık.  Daha adanın başında bir sorumlusu bile olmayan yollarında cesetler bulunan tüyler ürpertici bir ada...
Aslına bakarsanız tam benlik.  Ancak bağlı olduğum tayfanın aşçısı olarak öncelikle yiyecek depolamam gerekiyordu. Bu yüzden hayvan avına çıkmayı düşündüm.
Ah kafasızlığıma bak! Böyle bir yerde canlı hayvan mı kalır. En iyisi otlağa gidip yemeklerimin sırrı olan mükemmel tadı elde etmek için -et olmasa da- biraz bitki toplamak.
Bitki toplamak ve şehri araştırmak için  şehre doğru yola çıktık.
Bulunduğumuz yerden şehir merkezine upuzun bir yol vardı. Bu uzun yolu yürürken Masqy'nin mırıltılarına katlanmakta bir hayli zordu. Ama sonunda gelmiştik şehre.
Aslında buraya şehir denemezdi. Binalar çarpık bir şekilde dikilmiş hiç düzen yoktu binalar arasında. Çoğu sokakta cesetler vardı. "Böyle bir yerde değil bitki bir böcek bile yaşayamaz." diye geçirdim içimden. Bundan sonra yapacak bir şeyim kalmamıştı adada. Kaptanımız ne yaparsa ona uyacaktım.

Size belirtmediğim bir çok detaydan bahsetmişsiniz. Ayrıca Nancy bir npcyi kendi başına kontrol etmiş. NPCler benim kontrolümdedir.

Nancy için birinci pasiflik uyarusu. Wiksenky'de mesajını editlediğini bildirmesi lazımdı. Bir daha buna benzer bir durumda editlediğinizi bana özelden belirtin. Yoksa farkında olmam ve günlerce boşuna beklersiniz.

Düzenlendi

Schiko'ya takip edildiğimizi söyledikten sonra adada dolaşmaya devam ettik. Amacımız yiyecek alabileceğimiz bir yer bulmaktı. Adayı dolaşırken bizi izleyenlerden bazıları bizi takip etmeye başladı. Zaten onlarda bir süre sonra peşimizi bıraktı.
Şehirde dolanmaya devam ederken bir dükkan gördük. Yiyecek sattığına emindim. Hemen o dükkana gittik ve önünde dükkanı incelemeye başladım. Sonuçta tehlikeli bir adadaydık.
Diğer dükkanlardan farklı bir özelliği yoktu. Bir kapısı etrafında penceresi gibi klasik bir dükkandı. Bundan sonra o dükkana girip yiyecek bir şeyler almayı planlıyordum. Yiyecek aldıktan sonra gemiye gidip Bart'a olan biteni anlatacaktım. Tabi ki bunların hepsini tetikte bir şekilde yapacaktım.

Masqy bana takip edildiğimizi söylediğinde çok şaşırmıştım. Nasıl da farketmezdim böyle bir şeyi. Çaktırmadan arkama baktığımda cidden orada olduklarını görmüştüm.
Oradan sonra bir tane yiyecek dükkanı aramaya başladık. Tam Masqy'e "Arkamızdakiler hala peşimizi bırakmadı" diyecektim ki bir anda yok oldular. Sanki yer yarıldı da içine girmişlerdi. Arkama baktığımda yoklardı. Bu bizim için daha iyiydi tabi ki ama hala tetikte dolaşmalıydık.
Bir süre sonra bir dükkan bulduk. Dükkan çok sıradandı. Normal bir dükkandı yani. Buradan yiyecek seçip alıp gemiye gitmekti amacım. Tabi ki de tetikte olacaktım.

rp out:

Dükkana girdiğinizde içerisinin dışarıya kıyasla daha temiz olduğu anlaşılıyor. Etrafta çok sayıda fıçı ve fıçıların içinde de fark farklı şeyler var.  Elma, muz, portakal, peynir, tütsülenmiş et, zeytin ve bira fıçıların içinde olanlardan sadece bir kaçı. Ortada, kasaya giden yol dışında hemen her yer fıçılar tarafından işgal edilmiş. Kasanın arkasında depoya gittiğini düşündüğünüz ikinci bir kapı var.


İyi Kalite Yiyecek-İçecek(1 kişi-1 hafta-25kg): 100.000 beli
Orta Kalite Yiyecek-İçecek(1 kişi-1 hafta-30kg): 50.000 beli
Kötü Kalite Yiyecek-İçecek(1 kişi-1 hafta-35kg): 25.000 beli

Spoiler: