One Piece Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

2 posters

2 sayfadaki 3 sayfası Önceki  1, 2, 3  Sonraki

Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Ptsi 25 Ocak 2016, 21:23

Kiyora, Ryaudo’nun küstah teklifini şaşkınlıkla karşılayıp tereddüt etse de bundan başka çareleri olmadığını düşünüp ilerledi. Ryaudo ise arkadan bağladığı uzun beyaz saçlarının yüzüne düşen tutamları arasından şefkatle gülümsüyordu karşısındaki iki kızıla. Kiyora koşar adım yanına gelerek eline otuz bin beli sıkıştırdı ve yanağına yöneldi uzun beyaz saçlı muzip gencin. Tam öpecekken Ryaudo döndü ve yanağa yönelmiş dudakları, başka dudaklarla buluştu. O an biraz daha yükselen güneş, güverteden aşarak bu öpüşen gençlerin saçlarını parlattı. O an oradan geçenler, onları hasretle vedalaşan iki âşık sanabilirdi.
Kiyora hızla rampaya yöneldi.
Bunlara şahit olan Rayl ise gülümseyerek parasını tastamam teslim etti Ryaudo’ya. Hızlı adımlarla Kiyora’ya yetişti ve kolundan çekerek, ''Bu kötü anıyı hafızandan silmek isterim'' dedi kendinden emin bir bakışla ve aniden öpüverdi kızı. Öptükten sonra Ryaudo’ya baksa da, muzip adamın çoktan işinin başına döndüğünü ve ileriden ona el sallayan birine karşılık verdiğini gördü.
İkili güverteye geçti sonra, pek de kalabalık olmayan bir bölümünde Rayl konuştu Kiyora ile: ''Bu kadar çok zenginin olduğu bir yerde mutlaka suçlular da bulunmalı, bütün zenginler dürüst insanlar değil ya. Ayrıca gemiye sızmış hırsızlar ya da korsanlar da olabilir ayrılıp ufak bir araştırma yapmayı deneyebiliriz''


Gemi yelkenlerini indirmiş, çanları çalmış ve tayfaların nidalarıyla yola çıkmıştı, Laoren’in göz alıcı sakin limanı gittikçe küçülüyordu…



Bir süre sonra Kiyora:

Rayl’ın teklifinden sonra Kiyora, geminin kıç güvertesine çıkmış etrafı kolaçan ediyordu. Güneşli sabahta yolculardan çok azı gemi içlerine girmiş, hemen hepsi güvertelerde dolaşıyordu zira. Kiyora keskin gözleriyle insanları süzer ve bir şeyler bulmayı umarken ardından hızla yürüyen bir kadın geçti. Hızlı geçişin etkisiyle omzu Kiyora’ya çarpmış, ancak hiç aldırmadan yürüyüp gitmişti süslü kadın. Çarptığında, elinde taşıdıklarından bir şey düşüvermişti güverteye. Koca pırlanta taşlı bir yüzüktü bu, kim bilir kaç milyon ederdi. Kiyora düşen şeyi tüm ayrıntılarıyla gördü, ancak kadın farkında bile değildi ve koşar adım güvertenin sonuna gitti, oraya kurulmuş küçük masalardan birine kuruldu ve onu bekleyen diğer kadınla sohbete başladı. Güzel yüzünde bir keder var gibiydi…



O sırada Rayl:

Kiyora’ya teklifini yaptıktan sonra kendisi güvertede kalmıştı. Pruva güvertesine kısa bir bakış attıktan sonra orada pek kimse olmadığını görüp büyük ana güvertede inceliyordu çevresini. Ön salona açılan kapının yakınlarında sırtını ahşap duvara dayamışken hızla yürüyüp kıç güvertesinin merdivenlerine tırmanan bir kadın dikkatini çekti. Masalara kurulmuş insanları incelerken, güvertenin sol arkasında duran ikisi kavga etmeye başladı. İçlerinden orta yaşlı olanı sarhoş olsa gerekti, zira sözleri yayvan, hareketleri dengesizdi. Ötekine yumruk sallamaya çalıştıkça adam rahatlıkla kaçıyor ve gülüyordu. Alay eder gibi bir hali vardı sarhoşla. Mürettebat ise bu küçük olayı gülerek karşılıyordu.
Kavgaları adım adım dolaştı güverteyi ve Rayl’ın önüne kadar geldi, Sarhoşun yüzünden hüzün damlıyor gibiydi ve artık vurmaya çalışmaktan vazgeçip kendini bıraktı. Sırtüstü Rayl’ın hemen yanındaki duvara çarptı ve önüne düştü. Diğeri ise güle güle uzaklaşırken, “Zavallı sersem. Adam olsaydın da sahip çıksaydın, bu hale düşmezdin şimdi” dedi alaylı alaylı. Sarhoşun üstü başı iyi durumdaydı, şık giyimli ve düzgün suratlıydı. Rayl, tüm yaşananları ve söylenenleri duymuştu…

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından Kiyora Victoria Ptsi 25 Ocak 2016, 23:14

Kiyora, otuz bin belisini tastamam teslim etti. Ryaudo'nun yanağından öpmek için eğilmişti ki, beyaz saçlı bilet satıcısı kafasını çevirdi. Kiyora mide bulantısı, şaşkınlık ve iğrenmeyi aynı anda hissetti. Hemen sonra kendini geri çekip koşar adım ilerledi.
Kiyora rampaya doğru hızlı hızlı ilerlerken sinirli olduğunu yüzüne vurmamaya çalışıyordu. İlk öpücüğünü bu şekilde almış olması inanılmaz derecede utanç vericiydi onun için. "Başka çarem yoktu, bunlar olmak zorundaydı." dedi içinden. Bir anda Kiyora kolundan çekildi. Panikleyen Kiyora elini kılıcına götürmüştü ki, Rayl'ın sesiyle rahatladı. Rayl, biraz önceki kötü hadiseyi unutturmak istediğini söyleyerek Kiyora'yı dudağından öptü. Bu, Kiyora'nın o anda hiç beklemediği bir şeydi. Utancına engel olamadı, yüzü kızarmaya başlamıştı. Bakışlarını yere indirdi, Kiyora karmaşık duygular içinde iken Rayl ile birlikte gemiye doğru yürüdüler.

Güvertede sessiz sakin bir yere gelmişlerdi. Rayl, planını Kiyora'ya anlattı; ''Bu kadar çok zenginin olduğu bir yerde mutlaka suçlular da bulunmalı, bütün zenginler dürüst insanlar değil ya. Ayrıca gemiye sızmış hırsızlar ya da korsanlar da olabilir ayrılıp ufak bir araştırma yapmayı deneyebiliriz.''
Bu fikir Kiyora'ya oldukça mantıklı geldi. "Elbet bu kalabalık insan topluluğunun içinde sorunlu tipler vardır..." diye geçirdi içinden. Kısa süre sonra araştırmaları için geminin farklı bölgelerine ayrıldılar.

Kiyora'nın etrafı oldukça kalabalıktı. Havanın güzelliğinin tadını çıkarmak isteyen insanlar dışarıda, güvertelerdeydi.
Dikkat çekmeyecek bakışlarla insanları süzmeye başladı. Herkes kendi işiyle meşguldü. Kiyora, "Ben gibi gayet normal gözüken bir kız dikkat çekmenin yakınından geçmez..." dedi içinden.
İnsanlara pürdikkat odaklanmışken bir anda sarsıldı. Yanından geçen kadın Kiyora'nın omzuna çarpmıştı. Arkasına dönüp hiçbir şey söylemeyen kadının arkasından birkaç saniye baktı. Hemen sonra Kiyora, yerde duran bir şey gördü. Kendisine çarpan kadın çarpmanın etkisiyle düşürmüş olmalıydı. Dikkatlice baktığında bunun parıltılar saçan pırlanta bir yüzük olduğunu farketti. Kiyora bir anda panikledi. Belli ki yüzüğü düşüren kadın düşürdüğünün farkında değildi. Kimsenin de dikkatini çekmişe benzemiyordu. Pahalı olduğu aşikâr olan yüzük Kiyora'nın oldukça yakınındaydı. Kadın ise çoktan bir masaya oturmuş, sohbete başlamıştı.

Daha sonra Kiyora eğilip yüzüğü aldı. Eline aldığında ihtişamına daha yakından şahit olan Kiyora, bir an için bu parlak yüzüğün kendisine ait olmasını istedi. Ama hemen sonra bunun başına dert açabilme ihtimalini düşünüp kadına doğru yöneldi. Elindeki yüzüğü sımsıkı tutarak kadına seslenecekti Kiyora; "Pardon, bakar mısınız? Biraz önce yanımdan geçerken yüzüğünüzü düşürdünüz. Buyrun."
Yaptığı şeyin kendisi adına iyi olduğunu düşünen Kiyora, insanları incelemeye devam etmek için oradan ayrılacaktı.
İncelediği insanlar arasında şüphe uyandıran iki kişiye rastlayan Kiyora, buluşma yerine doğru ilerlemeye başlayacaktı.
Kiyora Victoria
Kiyora Victoria
Ödül Avcısı
Ödül Avcısı

Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından Misafir Salı 26 Ocak 2016, 17:47

Kiyora, önden giderek parasını vermiş ve Ryaudo'nun tam yanağından öpecekken Ryaudo kafasına çevirerek dudak dudağa gelmelerini sağlamıştı. Rayl içinden ''Ne kadar da ucuz bir hareket, zavallı...'' diye geçirdi ve parasını verirken sadece gülümsedi. Geçtikten hemen sonra Kiyora'yı kolundan yakaladı ve herkesin duyabileceği şekilde ''Bu kötü anıyı hafızandan silmek isterim'' dedi. Dudağına bir öpücük kondurdu. Kiyora oldukça utanmıştı ama rahatsız olmuş da görünmüyordu. Daha sonra Rayl, Ryaudo ya bir bakış atacaktı ki, Ryaudo onlara bakmıyordu bile. Konuşmasını yüksek sesle yapmış olan Rayl, ''Duymamazlıktan gelmek ha? Olsun eğlenceliydi...'' diye mırıldandı ve güverteye çıktı.

Tenha bir yerde Kiyora'ya; ''Bu kadar çok zenginin olduğu bir yerde mutlaka suçlular da bulunmalı, bütün zenginler dürüst insanlar değil ya. Ayrıca gemiye sızmış hırsızlar ya da korsanlar da olabilir ayrılıp ufak bir araştırma yapmayı deneyebiliriz'' dedi Rayl ve orada Kiyora ile ayrıldılar.

Biraz etrafa bakındıktan sonra pek bir şey olmadığını anlayan Rayl, büyük salonun girişine geçti ve insanları süzmeye başladı. Gözüne kavga eden iki insan ilişti. Sarhoş görünen adam yalpalayarak diğerine vurmaya çalışıyordu fakat her seferinde ıskalıyordu. Diğer adam her ıskada daha çok eğleniyor gibiydi. Sürekli hareket halinde olan bu ikili Rayl'in önüne kadar gelmişti ki, sarhoş olan pes etmiş olacak ki kendisini yere bırakıverdi. Diğer adam ise “Zavallı sersem. Adam olsaydın da sahip çıksaydın, bu hale düşmezdin şimdi” dedi. Rayl başta pek ilgilenmese de sarhoş adamın hüzünlü halini gördü ve; ''Kalk bakalım ihtiyar'' diyerek elini ona doğru uzattı. Bir yandan gözleriyle diğer adamı süzüyordu.

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Salı 26 Ocak 2016, 20:40

Kiyora

Kiyora yüzüğü alıp bir süre baktı. Sonra pahalı yüzüğü avucunda sıkıp düşüren kadının oturduğu masaya yöneldi. Yaklaşırken konuşmaları duyuluyordu. Yüzüğü düşüren siyah elbiseli kadın, endişeyle ona bakan mavi ceketli kadına konuşuyordu: “Başka çaremiz yok, gitmeliyiz.” “Pardon, bakar mısınız?” Kiyora araya girmişti. Kadın ona döndü meraklı ve şaşkın gözlerle, “Biraz önce yanımdan geçerken yüzüğünüzü düşürdünüz. Buyurun.” Kızıl saçlı genç kızın elinde koca yüzüğü görünce biraz şaşırıp rahatladı. Memnuniyet dolu gözlerle Kiyora’ya baktı, “Teşekkür ederim” dedi ve gözleri doldu bir an. Kiyora arkasını dönüp gitmeye hazırlanırken kadın masadan kalktı ve sarıldı genç kıza. Şimdi gözlerinden yaşlar boşalıyordu. “Teşekkürler” dedi tekrar, bu kez taşan bir hüzünle. Şaşırmış Kiyora’ya baktı onu bıraktıktan sonra, “Oturmak ister misin? Seni görünce kızımı anımsadım bir an, kendimi tutamadım özür dilerim… Senin yaşlarında o da…” gözleri yine dolmaya başladı güzel kadının, “Gitti… Şimdi de başı belada…” Kadın Kiyora’yı bırakıp iskemleye çökercesine oturdu, elini çantasına koyup iki tane elli binlik çıkararak derhal genç kızın eline sıkıştırdı. “Lütfen reddetme, salonda bir şeyler içersin sonra. İyiliğini karşılıksız bırakmak istemiyorum” dedi gözleri dolu halde…



Rayl

Sarhoş adam Rayl’ın dibinde yere yığılırken başını çarptı güverte duvarına. Ayakları dibine çöktüğü gencin farkında bile değildi henüz. Sonra gördüğü ayaklardan itibaren başını kaldırdı ve ona uzanan eli gördü ifadesiz bir suratla, “Kalk bakalım ihtiyar.” Rayl elini uzatmışken bakışlarını diğer adama yönlendirmişti bile. Sarhoş biraz savsakça da olsa kendisine uzanan eli tuttu, Rayl’ın kuvvetli kolları adamı hızla yukarı çekti. Sarhoş başını salladı ve kendine geldi bir an, “meezleğn ne zenın, ku-hık… guvedlizin… Baena… yardım eder mizn. Ço-hı-kk baram vvar…” Sarhoşun dedikleri iyi dinlemeyen için tam anlaşılacak gibi değildi. Rayl, adamın yayvanca söylediği kelimeleri seçmeye çalışıyordu ki sarhoş herif yanaklarından ıslak ıslak öpmeye başladı genci. Tüm salyasını kızıl saçlı gencin yüzüne bulaştırırken bir yandan da teşekkür ediyordu...


Spoiler:



Rp Out:
Spoiler:

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından Misafir Salı 26 Ocak 2016, 23:13

Rayl'in ayağa kaldırdığı ihtiyar hafifçe sirkelendikten sonra bir şeyler gevelemeye başlamıştı; “meezleğn ne zenın, ku-hık… guvedlizin… Baena… yardım eder mizn. Ço-hı-kk baram vvar…” dedi. Rayl tam anlar gibi olmuşken adam bir anda öpmeye başlayınca sinirlendi. Adamı hafifçe kendinden uzaklaştırdıktan sonra ''Şunu kendi iyiliğin için kesmeni öneririm'' dedi sertçe. Sonra biraz daha sakinleşerek ''Ben bir ödül avcısıyım ama ayak işleriyle uğraşacağımı düşünüyorsan çok yanılıyorsun. Eğer böyle bir isteğin varsa kendine sakla.'' dedi. Bir yanda da ''Umarım bu ihtiyar eğlenebileceğim bir şeyler biliyordur uzun zamandır gerçek bir rakiple karşılaşmıyordum.'' diye düşündü.

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından Kiyora Victoria Çarş. 27 Ocak 2016, 02:35

Kiyora siyah elbiseli, şık görünümlü kadına yüzüğünü uzattı. Kadının yüzüne şaşkınlık ve rahatlama arasında bir ifade yerleşmişti.  Bu ifadeyi görünce mutlu olan Kiyora, "Olması gereken buydu." dedi içinden. Hemen sonra kadın Kiyora'ya dolu gözler ile bakıp, "Teşekkür ederim" dedi. Kiyora hafif bir tebessümün ardından arkasını dönüp gidecekti ki, kadın kalkıp genç kıza sarıldı. Kiyora ufak bir şaşkınlığın ardından kadının ağladığını farketti. Ne yapacağını bilemeyen Kiyora şaşkın yüz ifadesini gizleyemiyordu. Kadıncağız tekrar teşekkür etti. Kiyora'yı bıraktığı zaman genç kızın aklından geçen ilk şey bu kadının başından ne geçmiş olabileceği idi.

Hemen ardından kadın konuşmaya başladı; "Oturmak ister misin? Seni görünce kızımı anımsadım bir an, kendimi tutamadım özür dilerim… Senin yaşlarında o da…”. Kadının gözleri yine dolar gibi oldu. “Gitti… Şimdi de başı belada…” Kadın yerine oturdu. Hemen sonra çantasından yüz bin beli çıkarıp Kiyora'ya verdi. Kiyora tam konuşacaktı ki, kadın bu parayı iyiliğinin karşılığı olarak kabul etmesini, reddetmemesini söyledi. Kiyora hala şaşkınlığı üstünden atamamıştı.

Kiyora içten bir tebessümle bu ince davranışı kabul edip "Teşekkür ederim" diyecek ve güzel kadının yanına oturacaktı. Kadının hikayesini oldukça merak eden Kiyora, meraklı gözlerle kadına dönüp, "Kızınız nereye gitti? Sizi bu kadar üzen şey ne olabilir? Lütfen anlatın..." diyecekti.
Kiyora Victoria
Kiyora Victoria
Ödül Avcısı
Ödül Avcısı

Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Çarş. 27 Ocak 2016, 19:16

Rayl

Sarhoş herif Rayl’ı salya sümük öpmeye başlayınca kızıl saçlı genç sinirlendi ve  ihtiyarı kendinden uzaklaştırarak ''Şunu kendi iyiliğin için kesmeni öneririm'' dedi laftan anlamayan adama. Bir an durduktan sonra devam etti konuşmasına:  ''Ben bir ödül avcısıyım ama ayak işleriyle uğraşacağımı düşünüyorsan çok yanılıyorsun. Eğer böyle bir isteğin varsa kendine sakla.''
Sarhoş’un gözleri parlamıştı birden, “Övül avjızı mı… vöeeh- hehhehahık-. Züber… dam avadğım adamzın…” Dengesini sağlamak için güverte duvarına yaslandı ve başını kaldırdı, birkaç kez daha hıçkırdı bu halde ve tekrar gence döndü; “Gızım… gacdı gidii… vela-hık…” İhtiyar güçlükle konuşuyordu artık, konuşmaya çalıştıkça hiddetle hıçkırıyordu. Son gücüyle yine gence döndü, ödül avcısını duyunca epey sevinmişti çaresiz adam, “gel öpjem…  abijim öpjem ge-hııııık- bööeeeğğeh” Genci yine öpmek için çabalar ve yanağına erişmeye çalışırken kahvaltıda yediği her şeyi bir kereden Rayl’ın kucağına boşaltıverdi ihtiyar. Sabah yediği baharatlı sosisler, mantarlı omlet, birkaç çeşit peynir, zeytinler, fırınlanmış domates ve patatesler, içtiği kahve ve kahvaltıdan sonra dibini gördüğü rom ile brendi şişeleri. Midesine tıktığı her şeyi ezilip karılmış halde Rayl’ın üstüne saçmıştı. Gencin siyah deri ceketi ve elbiseleri tamamen kusmuğa bulanmış, kahve kızıl tonlara bürünmüştü ıslanıp. Üzerinden çiğnenip yutulmuş ufak yemek parçaları düşüyor, bütün sıvı ise damlıyordu güverteye. Rayl daha bunun şokunu atlamamıştı ki sarhoş adam bir tur daha kusuverdi üzerine. Rayl’ın çilesi bitmeyecek gibiydi.  
Adam içindekini dökünce biraz kendine gelmişti. Çocuğun tamamen batan üstünü umursamadan “Gel benimle” dedi ve paytak paytak güverte merdivenlerine tırmanmaya başladı…




Kiyora

Kiyora, parayı reddetmeyince kadın gülümsedi ona bakarak. Kadın ona gülümser gözlerle bakarken, daha önce davet ettiği yere oturdu ve teşekkür etti Kiyora, "Kızınız nereye gitti? Sizi bu kadar üzen şey ne olabilir? Lütfen anlatın..." dedi kadına. Bunları duyunca mutlu olan kadın bir iç çekerek anlatmaya başladı: “Laoren bizim memleketimizdir. Eşimin ailesi nesillerdir ticaretle uğraşır burada. İki yıl önce eşimin gemilerinden biriyle yeni tayfalardan bir genç de gelmişti. Zayıf, yakışıklı bir çocuktu ve kızımla arkadaş oldular. Bir süre sonra daha da yakınlaştılar, her gün beraber görür olmuştuk. Üzmemek için çok kızmadık, çok üstüne gitmedik. Ah… Hata etmişiz. Çocuk bir serseriydi, yerinde duracak biri değildi ve zavallı kızım da kendini ona kaptırmıştı işte. 16 yaşındaydı o zamanlar, genç ve hevesli. Bir gün bir yolcu gemisine binip gitmişler. Bir mektup bırakmış kızım ardından…” Kadın bir an duraksadı, dolu gözlerini kırpıştırdı ve derin bir nefes alarak devam etti: “Buralardan sıkıldığını ve dünyayı görmek istediğini yazmıştı, o çocuğu çok sevdiğinden bahsetmişti. Gittiği yerden bize yine yazacağını söylüyordu…” Yine duraksadı, gözlerinden birkaç damla süzüldü sessizce: “Yazdı da. Birkaç kez mektupları elimize geçti. Önceleri gezdiği yerlerden bahsediyordu. Sonra gittikçe sıkıntılı yazmaya başladı. Ardından mektuplar kesildi. Önceleri birkaç ayda bir gelirdi gemilerimizle, ancak bu kez yarım yıldan fazla hiçbir şey gelmedi. Giden gemilerin hepsine talimat verdik, mektupları bırakanlara sormalarını söyledik, denizcilere bildirdik, ada ada peşinden gittik ama olmadı, bir türlü denk gelemedik kızımla. Bu süreçte eşimin serveti de azaldı, birkaç gemiyi satmak zorunda kaldı…” Kadın elini çantasına koyup bir mendil çıkardı ve gözlerini sildi usulca, hala süzülen yaşlara ise dokunmadı. Yüzünden keder akar halde devam etti: “Geçen gün bir mektup daha geldi sonra. Biz sevinçle açarken mektup acı doluydu. Zavallı kızım bizden yardım istiyor. O serseri onu çok kötü şeylere bulaştırmış, çetelerin eline düşmüşler, ona istemediği şeyler yaptırıyorlarmış…” Kadın yine duracak gibi oldu, gözyaşlarını yutmaya uğraştı, “Fırsatını bulduğu an yollamış mektubu. Bulunduğu ada ve şehirdeki yerini yazmış. Denizcilere gittik, irtibata geçtiler o adayla, ancak bir kız için harekete geçmeyi pek sıcak karşılamadılar... Biz de gidiyoruz şimdi eşimle, elimizde bir şey yok ama zavallı kızımı o durumda bırakamayız. Gerekirse tüm servetimizi harcarız bunun için. Çocuğum şimdi ne hallerdedir…” Kadın sağ eliyle yüzünü örtmeye başlayan saçlarını düzeltti, gözyaşlarından tıkanan kızarmış burnunu çekti ve mendiliyle kuruladı yine gözlerini, “Güzel kızım, seni görünce onun yıllar önceki halini anımsadım. Limanda beyaz saçlı bir delikanlıyla öpüştüğünüzü hatırlıyorum, güverteden geçerken görmüştüm bir anlığına. Nasıl da yakışıyordunuz. O diğer kızıl saçlı genç de ağabeyin olmalı. Kıymetini bil bunların, zavallı kızım gibi boş hayaller peşine düşme…”
Sohbetleri devam ederken güverte merdivenlerinden çıkmaya çalışan biri belirdi, "Mia!" diye seslendi onlara doğru korkuluklara tutunur halde, Kadın ona döndü...

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından Kiyora Victoria Perş. 28 Ocak 2016, 00:52

"Kadın, sanki uzun zamandır kendini tutuyormuş da, birinin sormasını bekliyormuş..." dedi içinden kızıl saçlı kız.

Kiyora yanına oturur oturmaz kadın hikayesini anlatmaya başladı. Kızı babasının çalışanlarından bir genç ile evi terk etmiş, bıraktığı mektupta dünyayı gezmek istediğini söylemişti. Olayları anlatan kadının gözünden düşen yaşlar Kiyora'yı endişelendiriyordu. Kızının önceleri mektup yazdığını, gezdiği yerleri anlattığını söyledi kadın. Hikayenin buraya kadarki kısmında büyük bir sorun görmeyen Kiyora, devamını dinlemek isteyen gözlerle kadına baktı. Kadın konuşmaya devam etti... "Birkaç kez mektupları elimize geçti. Önceleri gezdiği yerlerden bahsediyordu. Sonra gittikçe sıkıntılı yazmaya başladı. Ardından mektuplar kesildi. Önceleri birkaç ayda bir gelirdi gemilerimizle, ancak bu kez yarım yıldan fazla hiçbir şey gelmedi. Giden gemilerin hepsine talimat verdik, mektupları bırakanlara sormalarını söyledik, denizcilere bildirdik, ada ada peşinden gittik ama olmadı, bir türlü denk gelemedik kızımla. Bu süreçte eşimin serveti de azaldı, birkaç gemiyi satmak zorunda kaldı…” Kiyora dikkatlice dinliyordu bu hüzünlü kadını. O ise çantasından bir mendil çıkarıp, anlatmaya devam etti; “Geçen gün bir mektup daha geldi sonra. Biz sevinçle açarken mektup acı doluydu. Zavallı kızım bizden yardım istiyor. O serseri onu çok kötü şeylere bulaştırmış, çetelerin eline düşmüşler, ona istemediği şeyler yaptırıyorlarmış…” Kadın büyük bir hüzün içerisinde, gözyaşlarına hakim olmaya çalışıyordu. Kiyora kadının hüznünü şuanda çok daha iyi anlıyordu. Elinden bir şey gelecek olsa bir saniye düşünmezdi. Bu hüzünlü kadına çok ısınmıştı.

Kadın anlatmaya devam etti. Kızının son mektubunu aldıklarında denizcilere gitmiş, lâkin olumlu bir yanıt alamamışlardı... Daha sonra karı koca bizzat mektupta yazılı bulunan adaya gitmeye karar vermişlerdi. Kızları için tüm servetlerini feda edebileceklerini söylüyordu kadın. Bir süre ara verdi konuşmasına, Kiyora tüm bu hikayeyi kafasında oturtmuş, kadının hüzünlü çehresine bakıyordu.
Daha sonra kadın konuşmasını sürdürdü;
“Güzel kızım, seni görünce onun yıllar önceki halini anımsadım..." Kiyora mutlu oldu, gülümsedi. "Limanda beyaz saçlı bir delikanlıyla öpüştüğünüzü hatırlıyorum, güverteden geçerken görmüştüm bir anlığına." Kiyora'nın suratı düştü lâkin bunu belli etmemeye çalıştı. Hatırlayınca yine kötü hissetmişti... "Nasıl da yakışıyordunuz. O diğer kızıl saçlı genç de ağabeyin olmalı." Kiyora kendini müthiş bir çabayla tutmamış olsa, oracıkta  kahkaha atabilirdi. Rayl şuan ne yapıyordu acaba... "Kıymetini bil bunların, zavallı kızım gibi boş hayaller peşine düşme…” Kadının söylediklerini samimi şekilde dinleyen Kiyora, yanındakine git gide alışıyordu.

Bu sohbetin ardından ikili, güverte merdivenlerinden gelen bir ses duydu; "Mia!" ikisi de sesin geldiği yere doğru döndü.

Mia, yanındaki kadının ismi olmalıydı. Peki ya seslenen adam kimdi?...
Kiyora Victoria
Kiyora Victoria
Ödül Avcısı
Ödül Avcısı

Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından Misafir Perş. 28 Ocak 2016, 00:57

İhtiyar adam heyecanlı gözlerle Rayl'e baktı ve; “Övül avjızı mı… vöeeh- hehhehahık-. Züber… dam avadğım adamzın…” dedi. Gene anlamsızca konuşan ihtiyar karşısında Rayl ''Bu sarhoş herifte sıkmaya başladı konuşmayı bile beceremiyor.'' diye düşündü. İhtiyar daha sonra kendini toparlamaya çalıştı ve “Gızım… gacdı gidii… vela-hık…”  şeklinde mırıldandı. Rayl'in sinirlerine dokunmaya başlamıştı bu saçmalamalar. Bu sırada sıklıkla hıçkıran adam bir anda Rayl'in üstüne kusuverdi. Rayl üstüne bakarken adam ikinci sefer kusunca Rayl sinirlerine hakim olmakta güçlük çekmeye başlamıştı.  Bu sırada ihtiyar hiçbir şey olmamışçasına “Gel benimle” diyerek arkasına bakmadan merdivenleren çıkmaya başladı. İhiyarın bu umursamaz tavrı Rayl için son damla olmuştu. Hızla ona doğru ilerledi. Adamın omuzundan serçe tutup çekecek ve yakasından tuttuğu gibi havaya kaldıracaktı. Daha sonra ''Ne yaptığını sanıyorsun seni lanet sarhoş bunak, sana uzanan elin üstüne kustuğun yetmezmiş gibi birde umursamaz tavırların sinirlerime dokunuyor.'' diyecekti. Cevabına bağlı olarak yüzüne sert bir yumruk atmayı da planlıyordu.

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora) - Sayfa 2 Empty Geri: Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Perş. 28 Ocak 2016, 21:15

Rayl

Sarhoş adam merdivenlere tırmanıp güverte sonunda oturan karısına seslenmişti ki arkasından bir el tutup çevirdi ve yakasından tuttuğu gibi ayaklarını yerden kesti adamın. Rayl, geminin karşısında duruşundan beri başına gelenlerin hiddetini gözlerinde toplamıştı artık. Şaşırmış gözlerle ona yukarıdan bakan adama konuştu öfkeyle, “Ne yaptığını sanıyorsun seni lanet sarhoş bunak, sana uzanan elin üstüne kustuğun yetmezmiş gibi birde umursamaz tavırların sinirlerime dokunuyor.” Sarhoş güldü, “Amma tahammülsüzmüşsün be genç dostum. Özür dilerim, dandik kıyafetlerinin masrafını ben karşılarım. Gücünü böyle şeyler için harcama, kazanacağın para için sakla. Kızımı o haydutların elinden kurtarırsan sana iki milyon veririm. Şimdi bırak beni de şurada oturan kederli eşime gidelim, seni görüp umutlansın ve hüznü dinsin biraz.”


Kiyora

Kiyora, kadının ona anlattıklarını sabırla dinliyor ve anlamaya çalışıyordu. Gözlerindeki buğu, onun da kadına ısındığına ve hislerini anladığına işaretti.
Onlar konuşmaya devam ederken, güverteye güç bela tırmanan savsak adam, “Mia” diye bağırdı. Kadın derhal ona baktı, gözleri bulutlandı biraz, yılgınca elini başına koydu. Adam seslendikten hemen sonra arkasında beliren üstü başı batmış kızıl saçlı genç, adamı kavrayıp kaldırdı ve o halde bir şeyler konuştular. Sesleri buraya kadar gelmiyordu, ancak bu gördükleri Kiyora’yı meraklandırmaya yetmişti. İhtiyarı yakasından tutup kaldıran, Kiyora’nın yol arkadaşı Rayl’den başkası değildi. Bunu gören kadın derhal masadan kalktı ve onlara doğru yürüdü. Masanın diğer yanında tüm konuşmaları sessizce dinleyen kadın ise bir iç çekerek olanları izlemeye başladı.

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

2 sayfadaki 3 sayfası Önceki  1, 2, 3  Sonraki

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz