Arena 2. Tur

Bana bir hap vermişlerdi ve iyileşmiştim. Bu şaşırtıcı olsa da pek takmamıştım. Yine silahların olduğu yerdeydim ve Bu sefer  çok eşya  almayacaktım üzerime.  Kollarımda ki bıçakları, eski mızrağımı  oraya bırakacak ve yeni bir mızrak alacaktım. Bir adette rom aldıktan sonra sağ tarafımdaki surları tırmanmaya başlayacaktım.

Spoiler:

Rayl rakiplerini yendikten sonra yeni bir yere alınmıştı. Burada kendisine bir hap verilmişti. Rayl bu hapı içer içmez yaraları iyileşmiş ve kullandığı eşyalar tamamen onarılmıştı.

Tekrar bir odanın içindeydi. Gene etrafta silahlar vardı. Ama buna gerek yoktu. Önceki turdan aldığı silahlar zaten duruyordu ve onarılmışlardı. Değişikliğe gitme gereği duymamıştı Rayl. Tekrar kalkanı, hançerleri ve eldivenleriyle dışarı çıktı.

Dışarda ardı ardına, sağlı sollu duvarlar bulunuyordu. Rayl bunların ortasındaki boşluktan ilerleyecekti. Fakat temkinli olacaktı. Ortadaki boşluk oldukça uzun bir hat boyunca devam ediyordu. Rayl her duvar arasından hızla geçecek her geçişten sonra etrafına iyice bakacaktı. Duvarlar arasından geçerken kalkanını bu düz hattın ilerlediği yöne doğru siper ederek olası bir tehlikeden korunmayı planlıyordu.

Rp out:

Kiyora: Silahını değiştirip bir kalkan aldıktan sonra dışarı çıkıp sura tırmanmaya çalışıyorsun. Elini uzattığında yetişemediğini fark edip olduğun yerden zıpladın ama olmadı. Zıpladın olmadı, zıpladın olmadı. Sonra geri dönüp bir iki kerede koşarak zıplıyorsun ama yok olmuyor. Boyun yetmiyor. Şöyle 15 cm daha uzun olsan parmaklarınla kavraya bileceksin ama işte olmayınca olmuyor.

---

Clous: İstediğin eşyaları aldıktan sonra kasıla kasıla ilerlemeye başlıyorsun. Sanki vücudunda kan değilde ateş akıyor. Dışarıdan biri baksa kesin altın gibi parlıyorsun derdi. O kadar güçlü ve zinde hissediyorsun ki şu duvarlara kafa atsan yıkılacak gibi duruyor. Üçüncü duvara koşarak ulaşıyorsun. Etrafa bir göz gezdirdiğinde anormal bir şey göremiyorsun. Ne düşmandan nede başka bir şeyden iz var.

---

Wiksax:
Duvar hattını takip ediyorsun. Bir yüz metre gittikten sonra duvarların sonunu görebiliyorsun. Şuanda yürümekte olduğun yolun tam karşısında aynı senin az önce çıktığın gibi bir ev gözüküyor. Tabi uzaktan çok seçemiyorsun.

---

John Surlardan birine zıplayıp tırmanıyorsun. Sonra inip bir tanede daha, sonra bir tane daha. Böyle böyle 4 tane suru geçiyorsun. Arada etrafa bakmayıda ihmal etmedin. Çok uzakta, taa en uçta senin çıktığın gibi bir bina görüyorsun. Birazda yola bakına yolun ortasında yürümekte olan kızıl saçlı bir velet görüyorsun. Seni fark etmemiş gibi duruyor. Aranızda 150 metre civarı bir mesafe var gibi duruyor.

Rayl biraz ilerledikten sonra karşıda belli belirsiz şekilde kendisinin çıktığı gibi bir ev görüyor. Bu rakiplerinden birinin çıkış noktası olmalıydı. Demek ki alanın ortalarıbna doğru gelmişti. Artık daha dikkatli olmalıydı. Artık daha yavaş hareket ederek sessiz kalacak ve bir rakibi gafil avlamayı deneyecekti. Artık dikine değil yanlara gitmeye karar vermişti ve sağa doğru ilerleyecekti.

4 sur kadar geçmiş ve ilk rakibimi görmüştüm. Kızıl saçlı herifin tekiydi ve sanırım beni henüz fark etmemişti. Pusu kurmak ya da bana pusu kurulmasını istemiyordum. İlk önce mızrağımı yakacak, boş rom şişesini yere atacaktım. Daha sonra da rakibimin beni görmemesi için gizlice yanına doğru ilerleyecek ve tuzak kuramayacağını düşündüğüm bir mesafede karşısına çıkacaktım.