Arena 2. Tur

Wiksax: Dike değilde yana doğru gidecek iken az önce ilerlediğin doğrultuda birinin ateş yaktığını görüyorsun. Elinde çubuk tutan bir adama benziyor. Hemen dibindeki iki sur arası boşluğa gidiyorsun. Bir 10 metre yürüyünce karşına surların bağlı olduğu duvar çıkıyor.

---

John:: Ateşi yakıp aşağı iniyorsun. Aşağı inerken elin dolu olduğu için atlamak zorunda kalıyorsun. Mesafede yüksek, iki ayağın üstüne dik bir şekilde düşüyorsun. Düşer düşmez vücudun istemsiz bir biçimde sıçma pozisyonu alıyor. Düşüşün tüm şiddetini bacaklarından popona kadar hissettin ama bir sorun yok gibi. Mızrağın elinde ilerliyorsun adamı gördüğün yere. Boşluktan ilerlerken adamın gözden kaybolduğunu fark ediyorsun. Bu yüzden geçtiğin her surdan sonra aralarındaki boşluklarada bakıp geçiyorsun. Bu şekilde on iki sur geçmene rağmen hala kimse yok.

---

Kiyora: Solunu duvarlara vererek ilerlemeye başlıyorsun. İlerliyorsun, ilerliyorsun ve yine ilerliyorsun ama karşına bir böcek bile çıkmıyor. Epey ilerledikten sonra uzaktan senin az önce çıktığına benzer bir ev görüyorsun. Tahminen bir 100 metre var.

---

Clous: Afrodan aldığın gazla birlikte uzun bir süre bekliyorsun ama karşına kimse çıkmıyor. Sıkıntıdan patlama üzereyken uzaklardan kızıl saçlı birinin sana doğru geldiğini görüyorsun.

Rayl yana doğru ilerlerken ilerde birinin ateş yaktığını gördü. Rakibi kendisini görmüş olmalıydı. Sırtını da duvara vermişti artık sadece önü ve üstü açıktı. Güzel bir pozisyonda gibiydi burada bir süre rakibinin kendisine gelmesini bekleyecekti.

Mızrağımı yakarak aşağı atlamıştım. Bacaklarım biraz acısa da bir sorun yok gibiydi. Asıl sorun ise az önce gördüğüm kızıl kafalı herifi,  boşlukta bulamayışımdı. 12 sur geçmeme rağmen onu hala bulamamıştım ve bu rakibimin beni gördüğü ihtimalini düşünmeme sebep olmuştu. Yine saklanmam gerekiyordu anlaşılan.  Bu yüzden geldiğim yönde, yani arkamda bulunan, sağ taraftaki ikinci sura sura çıkarak bekleyecek, etrafı gözleyecek ve biraz dinlenecektim.

RP OUT:

Clous: Gördüğün kızıllığa doğru koşmaya başlıyorsun. Bir yandan koşarken bir yandandan çivi atıyorsun. İlk çivin bir füze gibi gidiyor. Giderkende havada bir patlama oluyor.  Diğer çivilerin ise bir kaç on metre gidip yere düşüyor. Yani menzilin yetmiyor. Ağzındaki çiviler bitsede depara devam ediyorsun. İlginç bir şekilde ilk çividen sonra vücudundaki o güç hissi kayboluyor. Eğer afroyu indirip bakarsan yapıştırılmış bir kağıt göreceksin. Kağıtta - Tek kullanımlıktır. - yazıyor. Rakibin ise sen daha çivileri atmaya başlamadan surlar arasındaki boşluğa girip kayboluyor.

Kiyora: Planladığın gibi duvarlar arası boşluğa giriyorsun. Etrafa şöyle bir bakınca birinin sana doğru depara kalktığını fark ediyorsun. Adamdan muazzam bir aura çıkıyor. Adamın olduğu yerden birden bir şey ateşleniyor. Çok gürültülü bir şey. Bir saniye bile geçmeden başka bir gürültü duyuyorsun. Adama tekrar baktığında Aura'nın kaybolduğunu fark ediyorsun. Aradaki mesafe 30m kadar.

---

Wiksax: Bekliyorsun öyle. Sen beklerken önce bir gürültü duyuyorsun. Sonra tam kulağının dibinde bir şey geçiyor. Ses seni epey rahatsız etsede öyle çokta bir şeyin yok. Önündeki duvra baktığında ise mermi boyutlarında bir delik açıldığını görüyorsun. Aynı delik arkandaki duvarda da var.

John: Planladığın gibi sura çıkıyorsun ama ateş sorun yaratacağı için onu önceden yukarı atıyorsun. Buda zaten azalmış ateşinin iyice azalmasına sebebiyet veriyor. Yukarı çıktığın gibi bir gürültü duyuyorsun. Arından ise ilk duyduğun gürültüyü takip eden artçı gürültüler oluyor. Surun üstünden etrafa baktığında ise bir şey göremiyorsun.

Mızrağımı yukarı atmış, hemen ardından da kendim yukarı çıkmıştım. Ancak yukarı çıktığımda, mızrağımın alevi epeyce azalmıştı ve bir anda büyük bir gürültü kopmuştu. Bir rakibim aşırı güçlüydü sanırım ve şanssızım ki mızrağım böyle giderse sönecekti. Bu yüzden ilk önce mızrağımın alevini arttırmak için ceketimden ya da tişörtümden küçük bir parça kopararak, tekrar yeteri kadar alevlenmesini sağlayacak ve sesin geldiği noktaya doğru Surları aşarak ilerleyecektim. Bir yandan da etrafıma bakınacak ve hamlelere karşı dikkatli olacaktım.

Rayl beklerken bir gürültüyle irkildi. Daha sonra ise tiz bir sesle kulağının yanından birşey geçmişti. Önündeki duvarda bir delik açılmıştı. Aynı delikten arkasında da vardı. Duvarlar sağlam gözüküyordu yani sıradan bir merminin bunu yapmasına imkan yoktu. Rayl farkedildiğinden şüphelendi. Eğer öyleyse orda durmasının bir mantığı yoktu. Zira rakip duvarları rahatlıkla delebiliyordu. Sağındaki duvarın üstüne çıkacak ve ne olduğuna bakacaktı.