[Karne] Zachariah
3 posters
One Piece Rpg :: Başlangıç :: Karakter Oluşturma :: Karne
1 sayfadaki 2 sayfası
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
[Karne] Zachariah
Ad Soyad: Zachariah Irk: İnsan Yaş: 16 Boy: 1.80 Kilo: 76 Cinsiyet: Erkek Meyve: Kasai Kasai No Mİ | Taraf: Denizci Bulunduğu Deniz:East Blue Grup: - |
- Kişilik + Geçmiş:
Kişilik:Zachariah, sakin ve hayata mutlu tarafından bakan bir insandır. Hırsları vardır ama bunlar aşırı olmadığı için genel olarak hırsı yüzünden aptalca hareketler yapacak biri değildir. Kendisi buna rağmen bir aptal denilebilecek kadar düşüncesiz biridir. Belli belirsiz olaylara verebileceği tepkiler çoğu insana nazaran farklıdır. Normalde Bir insanın ağlayıp üzüleceği bir yerde Zachariah gülebilir ve yine bir insanın normalde gülüp eğleneceği bir ortamda Zachariah ağlayabilir. Olaylara verdiği tepki kesinlikle olağan dışıdır. Tüm bunlara rağmen görev sırasında yada denizci olduğundan ötürü çevresindeki üstleri yanında görev disiplininden kopmaz. Denizcilik onun için kutsal bir şeydir ve bir denizcinin yine Zachariah'a göre tek bir hedefi olmalıdır: oda halkın güvenliğini sağlamak. Korsanlar ile özel bir derdi olan insan değildir; ona göre denize açılıp her kuru kafa bayrağını asan korsan değildir. Korsanlar güç, zenginlik ve şöhret için her şeyi yapabilecek tehlikeli insanlardan ibarettir. Oysa Zachariah her korsan tayfasının özellikle böyle bir çağda az önceki örneklerdeki gibi olmadığını bilir. Onun derdi halka zarar veren, var olan düzeni bozan şahıslarla ilgilidir. Bundan ötürü ki Zachariah'ın en büyük düşmanı korsanlar değil, kendine devrimci diyen gruptur.
Geçmiş:"Bir denizci için en önemli şey nedir sence evlat?" Babasının yanına yaklaştığını hissetmemişti bile. Geminin en uç kısmına geçmiş, yüzüne doğru vuran esinti ile baş başa bırakmıştı kendini. Hafif bir heyecan vardı içinde. On yaşında olmasına rağmen ailesinden çok uzaklara gidecekti ve burada tek başına kendisi gibi denizci olmak isteyen onlarca kişi ile birlikte yurt hayatı yaşayacaktı. Aslında bu kısım onu korkutan kısımdı, ailesini özlerse ağlamaktan korkmuyor değildi. Onu heyecanlandıran kısım ise ileride kesinlikle denizci olacağı düşüncesiydi. Yüzünü saran aptalca gülümse babasının gelmesi ile birlikte artmıştı. "Elbette adaletli tutumdur." babasının sorduğu sorunun cevabının bu olduğundan emindi. O yüzden keskin bakışlarını bir kaç saniye babasının üzerinde gezdirdikten sonra yüzünü tekrardan esintiye doğru çevirmişti. "Peki sence her korsan kötü müdür?" Babasının sorduğu bu yeni soru ile birlikte az öncekine nazaran daha hızlı bir şekilde çevirmişti bakışlarını babasına doğru. İşte bu cevabını bilmediği bir soruydu. Babasına doğru manalı manalı bakarken bir yandan cevabı düşünüyordu. "Nereden çıktı şimdi baba bu soru?" diye hayıflandı bir kaç dakika sonra doğru olduğunu düşündüğü bir cevap bulamayınca. "Soruma cevap ver evlat." Ve babasının verdiği karşılık netti. Babasının sert bakışlarından bu soruya bir cevap vermekten başka şansı olmadığını hissedebiliyordu. "Dürüst olmak gerekirse..." Duraksadı ve söyleyeceği kelimeleri yuttu. Bir kaç saniye çekinerek babasına bakış attıktan sonra kendini toparlardı ve duruşunu dikleştirip: "Her korsan kötü değildir bana göre." dedi. Net ve hızlı çıkan cümleleri bittiğinde ürkmüş bakışlarını babasının üzerinde gezdirdi. Verdiği bu cevabın eski yaşlı denizci kurdunu sinirlendirmesinden korkuyordu; fakat bir yanıt bulamamıştı kendine. Babasının boş surat ifadesinden bir şey anlaması mümkün değildi; ancak babasının boy farkından ötürü kendisine yukarıdan bakması bile ürkütücü bir şeydi onun için. Yutkundu ve ellerini arkasında birleştirip gözlerini babasından çekerek yere doğru dikti. O anda babasının koca elinin gölgesini üzerinde hissettiğinde gözlerini yiyeceği bir tokat korkusu ile kapattı ama babası Zachariah'ın düşündüğünün aksine kızıl saçlarını okşamış ve koca bir kahkaha patlatmıştı. "Demek sana göre her korsan kötü değil ha? Pwahahaha!" Demiş ve kahkahalarını sürdürerek geldiği yöne doğru gitmeye başlamıştı. Küçük çocuk babasının arkasından ne olduğunu anlamamış bir şekilde bakarken tokat yememenin mutluluğu yaşıyordu.
Konuşmanın üzerinden bir ay geçmişti. Küçük çocuk yolculuğun son günlerine doğru hastalanmıştı. Babası ile kendisine tahsis edilen kamarada uzanmış, terleyen avuç içini izliyordu. O sırada yüksek bir gürültü ile irkilmişti. Korkudan yatağından fırlayıp yere yapıştığında acıdan inleyerek o gürültüyü çıkartan kişiye içten bir lanet savurmuştu. O sırada kamaranın kapısı açılmış ve babası içeri girip kapıyı ardından kapatmıştı. Oğlunu yerde tepe taklak görmenin öfkesi ile birlikte kaşlarını çatıp: "Hasta bir çocuğun yatağında uzanıp dinlenmesi gerek, yerde uzanmış ne yapıyorsun?" Diye gürlemişti. Çocuk düştüğü yerden kalkma çabasına hızla girişirken babasının aniden onu kucaklayıp yatağına tekrardan koyması ile bu cabası son bulmuştu. "Baba az önceki o gürültü neydi öyle?" düşmesine sebep olan gürültünün ne olduğunu merak ediyordu çocuk. "Beceriksiz kaptanın yüzünden gemi karaya oturdu. Oysa uyarmıştım onları." Çocuğun yüzünde beliren dehşeti fark eder fark etmez konuşmasını toparlaması gerektiğini fark etmişti adam. "Ama neyse ki bizim ineceğimiz adaya oturdu kara. Zaten burada inecektik. Neyse hadi hazırlan küçük denizci." Çocuğun derin bir oh çektiğini görünce konuşmasının işe yaradığını anlamıştı adam ardından ikili hazırlanmaya koyulmuştu. On dakika yetmişti hazırlanmalarına ardından ikili kamaradan ayrılıp bir kaç dakikalık ilerleyiş sonrası güverteye çıkmışlardı. Güvertede ki karmaşayı gören çocuk babasının arkasına sığınmış ve meraklı gözlerle izlemeye koyulmuştu bir yandan ilerlerken. Herkes bir tarafa koşuyor ve bağırışlar ardı ardını kesmiyordu. Yolculuk boyunca duruşundan taviz vermeyen kaptan bir köşeye geçip kafasını elleri arasına almış bir şekilde kara kara düşünüyordu. O sırada çocuğun küçük gözleri tam karşısındaki adaya kaymıştı. Karşıları tam kumsal kumsalın biraz ilerisi ise ormanlık bir araziydi. İnsan yaşantısına dair hiçbir şey gözüne çarpmıyor iken bakışlarını biraz yukarı kaldırdığında ormanın arkasında taştan bir yapı dikkatini çekmişti. Yapı uzun rulo tarzı bir şekli andırırken yapıtın sonunda asılmış denizci bayrağı dikkati çekiyordu. Biraz daha yakından bakmak için tam adım atacakken babasının çekiştirmesi ile bakmayı bırakmış ve babasını takip etmeye devam etmişti. Ardından ikili gemiden aşağıya doğru inmeyi kolaylaştırmak için yapılan merdiven tarzı aparat yardımı ile aşağı inmiş ve uzun bir yolculuğun sonunda hedefine ulaşmışlardı.
Çocuk babasını takip eden adımlar eşliğinde bir saat boyunca aralıksız yürümüştü. Tepesindeki güneş aşırı rahatsız edici ve bunaltıcıydı. Havası doğup büyüdüğü Zhor'a fazlasıyla benziyordu; fakat havadaki nem Zhor adasından bile daha fazlaydı. Bu yüzden kuru öksürükleri biraz daha artmış ve kıyafetleri tenini biraz daha tahriş etmeye başlamıştı. Bir ormanın içinden ilerliyorlardı. Dört bir yanları ağaçlarla kaplıydı. Çalı çırpının arasından çıkan bir kaç çıtırtı sesi dışında çocuk yürüyüşü boyunca tek bir ses dahi duymamıştı. "Baba burası bildiğimiz bir ada gibi? Burada gerçekten insanlar yaşıyor mu?" diye sormuştu zavallı çocuk bıkkınlık ile. Babası adımlarını biraz yavaşlatıp: "Pwahahaha! Haklısın burada insanlar yaşamıyor. Şaka şaka yaşıyor ama Zhor'da ki gibi değil, birazdan görürsün, az kaldı." Dediğinde ise çocuğun şaşkınlığı ile birlikte merakı biraz daha artmıştı. Babasının söylediği gibi biraz ilerleyiş sonrası ormanlık alan bitmiş ve koca taştan bir duvarla karşı karşıya kalmıştı. Duvarın büyük demirden bir kapısı ve iki tanede kulesi vardı. Kulelerin ucundaki dalgalanan bayraklar yine denizci bayrağıydı ve çocuk çok geçmeden bu bayraklı yapıtın gemiden gördüğü yapıt olduğunu anlayabilmişti. Bu taştan yapıt bir barikat gibiydi. Dairesel bir şekilde koca bir alanı sarıyordu. 30 metre kadar uzunluğu olan bu duvardan barikatın arkasında ne olduğu ise çocuk için büyük bir merak konusuydu. Babası kuledeki camlara doğru el işareti yapıp büyük kapıyı açtırdığında ise içeride Zhor gibi bir yaşam alanı görmüştü. İnsanların yaşayacağı konutsal evler, dükkanlar ve sokaklar. İleride ise Zhor da bile olmayan büyük bir denizci üssü dikkatini çekmişti. Eğitim alacağı yer orası olmalıydı. "Baba neden bu taştan yapıtın içinde yaşıyor bu insanlar?" diye sormuştu meraklı çocuk. "Çünkü vakti zamanında burası her gün korsanlar tarafından saldırıya uğrayan bir East Blue adasıymış. Denizcilerde bu yerleşke alanın etrafına böyle bir şey inşa etmiş ve buraya büyük bir üst kurmuş. Zamanla buraya gelen korsan sayısı azalmış, şimdilerde kimsecikler gelmiyor. Burası eski adıyla Çıvıldak, şimdiki adıyla Kapan ada'sı. Denizci olacağın yer." Çocuk babasının bu açıklaması üzerine şaşırmıştı. Zhor adası'na hiç korsan gelmezdi. Ya tüccar gemisi yada denizci gemisi uğrardı. Buraya ne kadar çok korsan gelmiş olabilirdi ki bu kadar büyük bir önlem alınmıştı diye düşünmüyor değildi çocuk.
Babası çocuğu eğitmen denizci arkadaşına emanet edip gitmesinden bu yana üç yıl geçmişti. Çocuk er olmuş ve belli denizci gemileri ile görevlere çıkmaya başlamıştı. Bir yıl sonra peşi peşine onbaşı, uzman onbaşı ve çavuş olmuştu. On beş yaşında başçavuş olmuş ve bir yıl kadar sonrada çıktığı onlarca görevden ötürü uzman başçavuş olmuştu. Çocuk geçirdiği başarılı yılların ardından büyük bir göreve verilmişti en nihayetinde. Aynı zamanda bu görevi uzman başçavuş olarak çıkacağı ilk göreviydi. Üstleri ile birlikte büyük bir gemi ile adadan ayrıldıklarında hedefleri gelecekte tehlike yaratacak genç bir korsan tayfasını yakalamaktı. En son dinlenmek için gemilerini demirledikleri Logetown'a üç gün sonra varmışlardı. Herkesin bir görevi vardı ve genç uzman başçavuşun görevi tavernaları gezmekti. Tek başına Logetown da ki onlarca tavernayı gezdikten sonra küçük, kuytu bir köşedeki eski bir tavernaya girmişti en son ve orada genç bir adamla tanışmıştı. Bir kaç saatlik bir sohbete dalıp gittiğinde sohbetin sonunda bu arkadaşının bir korsan tayfasının kaptanı olduğunu ve kaderin bir cilvesi olsa gerek bu korsan tayfasının genç rütbelinin aradığı korsan tayfası olduğunu öğrenmişti. "Kaderin şu cilvesine bak yeni dostum." Zachariah'ın bu konuşması üzerine genç korsan kaptanı şaşırmış bir ifade ile yeni dostuna bakmış ve: "Yoksa sende mi bir korsansın?" diye sormuştu. Kızıl saçlı çocuk gülümsemişti acı bir ifadeyle. "Hayır. Bir denizciyim, hemde senin tayfanı yakalamakla görevlendirilmiş bir denizci." Kızıl saçlı çocuk bakışlarını oturdukları masadan çekip çocuğa diktiğinde çocuğun yüzündeki şaşkınlık ile karşı karşıya kalmıştı. "Eee beni üstlerine mi teslim edeceksin? Eğer öyle bir derdin varsa yeni dostum, tayfam ve özgürlüğüm için seninle dövüşürüm." demişti genç kaptan. Kızıl saçlı çocuk ağır düşünceler eşliğinde düşünmeye başlamıştı. Teslim mi etmeli yoksa gitmelerine izin mi vermeliydi. "Şuan için hayır yeni dostum. Sen iyi bir insansın ve tayfanında senin gibi iyi insanlardan kurulu olduğundan eminim. Bir denizci olarak belki görevime ihanet edeceğim ama iyi korsanların denizde özgürce dolaşıp One Piece'in peşinden koşuşturması benim umurumda değil. Eğer bir gün gazete manşetlerinde tayfanın adı bir tane dahi olsa bir sivile zarar vermek sureti ile çıkarsa ve bende bunu okursam işte o zaman gitmene izin veremem dostum, şimdi git. Çok vaktiniz yok. Eğer burada oyalanmaya devam ederseniz ben olmasam bile sizi enseleyecek bir denizci ile karşılaşırsınız." Kısa ve net bir şekilde karar verdiğinde bu kararından pişman değildi kızıl saçlı denizci. Yeni arkadaşının tavernanın çıkış kapısına doğru telaşla koşuşturmasını izlerken yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı.
Görevin başarısızlıkla sonuçlanmasının ve genç korsan tayfasının koca bir mürettabatın elinden kaçıp gitmesi destansı bir şekilde gazetelere manşet olarak düşmelerinin üzerinden bir ay geçmişti. Kızıl saçlı denizcinin yaptığı şey o gün o masada oturan eski bir denizcinin her şeye tanık olması ile ortaya çıkmış ve Zachariah'ın ceza almasına karar kılınmıştı. Cezası belli olana kadar rütbesi elinden alınıp üssün temizlik görevi ona verilmişti. Her gün denizci erlerinin ve üstlerinin öfkesini tadarken kızıl saçlı çocuğun pencereden dışarıya baktığında tek bir hayali vardı: oda kısa bir süre sonra tekrardan rütbesine kavuşup adaletli savunan bir denizci olarak denizlerde ilerlemekti ve içinden bir ses yakında rütbesine tekrardan kavuşacağını söylüyordu.
Statlar Güç: 2.1 (1.2+5) Dayanıklılık: 2.0(1.2+3+1) Hız: 2.0(1.5+1+4) Farkındalık:2.0(1.3+3) | Meslek Statları [Meslek 1]: Kaptanlık:1.5(0.2+2+1+3+3) [Meslek 2]: - Yan Meslek: | Meyve Statları Meyve İsmi: Kasai Kasai No Mİ Türü: Paramecia Saf Meyve Gücü: 10(1+3+5+1) Kullanım Süresi: 9(1+3+5) Ek Güçler: - Mod/ Ek Dönüşüm: - Kontrol: 8(1+3+1+3) |
Dövüş Tekniği: Tekniğin Adı: Zachariah Z'si Tekniğin Stili: Tek kılıç Teknikte Kullanılan Ekipman: Katana Tekniğin Açıklaması:
| Tekniğin Altdalları: Teknik: 8(1+2+5) Yetenek: 7(2+1+4) Yan Stil: - Mod: - Özel Stil: - | Değerler-Eşyalar Eşyalar: İyi seviye Katana Kafa Ödülü:- Para: 69,45m Dağıtılmamış Stat: - |
En son Captain 'God' Usopp tarafından Ptsi 22 Şub. 2016, 20:16 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Geri: [Karne] Zachariah
Bu madenin kaynağı nereden geliyor diye soracaksanız, aha da buradan:
Tıklayınız
İlk olarak 160 k kadar para kaldırdık konudan, fazlasını da kaldırırdık ama gururumuz el vermedi! Birde 50 k'yı köpeğe harcadık, toplam 160 k param var yani.
Tıklayınız
İlk olarak 160 k kadar para kaldırdık konudan, fazlasını da kaldırırdık ama gururumuz el vermedi! Birde 50 k'yı köpeğe harcadık, toplam 160 k param var yani.
Ana statlar:
Güç: 1.2
Dayanıklılık: 1.5
Hız: 1.5
Farkındalık: 1.3
Yeni hali bu şekilde oluyor, vesselam.
Meyve:
Saf Meyve Gücü: 4
Kullanım Süresi: 4
Ek Güçler: -
Mod/ Ek Dönüşüm: -
Kontrol: 4
Meslek:
Oda 0.2'den, 0.4 çıkıyor herhalde hayırlı uğurlu olsun. Kaptanlık: 0.4
Güç: 1.2
Dayanıklılık: 1.5
Hız: 1.5
Farkındalık: 1.3
Yeni hali bu şekilde oluyor, vesselam.
Meyve:
Saf Meyve Gücü: 4
Kullanım Süresi: 4
Ek Güçler: -
Mod/ Ek Dönüşüm: -
Kontrol: 4
Meslek:
Oda 0.2'den, 0.4 çıkıyor herhalde hayırlı uğurlu olsun. Kaptanlık: 0.4
Zachariah- Mesaj Sayısı : 111
Kayıt tarihi : 22/01/16
Nerden : Logetown
Geri: [Karne] Zachariah
Editlendi.Zachariah demiş ki:Bu madenin kaynağı nereden geliyor diye soracaksanız, aha da buradan:
Tıklayınız
İlk olarak 160 k kadar para kaldırdık konudan, fazlasını da kaldırırdık ama gururumuz el vermedi! Birde 50 k'yı köpeğe harcadık, toplam 160 k param var yani.Ana statlar:
Güç: 1.2
Dayanıklılık: 1.5
Hız: 1.5
Farkındalık: 1.3
Yeni hali bu şekilde oluyor, vesselam.
Meyve:
Saf Meyve Gücü: 4
Kullanım Süresi: 4
Ek Güçler: -
Mod/ Ek Dönüşüm: -
Kontrol: 4
Meslek:
Oda 0.2'den, 0.4 çıkıyor herhalde hayırlı uğurlu olsun. Kaptanlık: 0.4
Geri: [Karne] Zachariah
380.000 beli - 1 puan
Bir puanı dövüş yeteneğine vermek istiyorum.
Dövüş yeteneğinin yeni hali şöyle oluyor:
Teknik: 3
Yetenek: 3
Bir puanı dövüş yeteneğine vermek istiyorum.
Dövüş yeteneğinin yeni hali şöyle oluyor:
Teknik: 3
Yetenek: 3
Zachariah- Mesaj Sayısı : 111
Kayıt tarihi : 22/01/16
Nerden : Logetown
Geri: [Karne] Zachariah
930.000 Beli + 2/2/1
Statların 1 puanını dayanıklılığa, 1 puanını ise hıza veriyorum.
1 Puanı kaptanlık mesleğine veriyorum.
Kalan iki puanı şeytan meyvesine veriyorum. Alt dallara gelen 6 puanın 5'ini Saf Meyve Gücüne, 1 puanını ise kontrole veriyorum.
930.000 + 160.000 = 1.090.000 Beli ediyor.
Statların 1 puanını dayanıklılığa, 1 puanını ise hıza veriyorum.
1 Puanı kaptanlık mesleğine veriyorum.
Kalan iki puanı şeytan meyvesine veriyorum. Alt dallara gelen 6 puanın 5'ini Saf Meyve Gücüne, 1 puanını ise kontrole veriyorum.
930.000 + 160.000 = 1.090.000 Beli ediyor.
En son Ayberk Çırak tarafından Perş. 21 Nis. 2016, 23:49 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Misafir- Misafir
Geri: [Karne] Zachariah
Franky demiş ki:Limitler: Kontrol, Süre ve Saf Güç statları bir birinden en fazla 5 puan uzak olabilir. Yani kontrol 1, Saf güç 25 bir meyve oluşturulamaz.
Franky- Mesaj Sayısı : 401
Kayıt tarihi : 08/01/16
Geri: [Karne] Zachariah
Hallettim ama para kısmınıda yazman gerek.
Franky- Mesaj Sayısı : 401
Kayıt tarihi : 08/01/16
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
One Piece Rpg :: Başlangıç :: Karakter Oluşturma :: Karne
1 sayfadaki 2 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz