[Karne] Ferrero Rocher
One Piece Rpg :: Başlangıç :: Karakter Oluşturma :: Karne
1 sayfadaki 1 sayfası
[Karne] Ferrero Rocher
Ad Soyad: Ferrero Rocher Irk: İnsan Yaş: 18 Boy: 1.66 Kilo: 45 Cinsiyet: Bayan Meyve: - | Taraf: Korsan Bulunduğu Deniz:Grand Line Grup: Lowe Gun Korsanları |
- Kişilik + Geçmiş:
Kişilik: - Spoiler:
- Ferrero dalgın, uyuşuk ve hayalperest bir kızdır. Tüm gün mutfakta oturup gelecekle ilgili, ileride nasıl bir tarifler yaratacağı ile ilgili hayaller kurar. Aynı zamanda ne yazık ki kızımız çok heyecanlıdır. Bu heyecanı yanında sakarlığı getirmiştir. Yemek yaparken, ne bileyim böyle bir elini olsun, mutfağı olsun, gemiye kadar yakabilir bu şaşkın kız. Kendisine annesinden geçen bir alışkanlık olarak sürekli özür diler. Her sakarlığından sonra. Bu da gün içinde sayısız kez özür dilemesi demektir. Hayalperest olduğu kadar haliyle yaratıcıdır. Yaratıcı kişiliğini mutfağına da yansıtmaktadır. Diğer aşçılardan kendisini ayıran bir özelliği vardır. Ferrero sürekli tatlı yapar. Sürekli çikolatalar, pastalar, kekler, meyve suları ve türlü türlü tatlılar yapan kızımız, biraz işin cılkını çıkarmıştır. Tatlı yapmaktan o kadar çok zevk alır ki, normal yemeklerin üstüne bile çikolata eritir. Hiç daha önce çikolataya bulanmış köfteler yediniz mi ? Ya da çilek reçelli patates kızartması ? Hayır mı ? O zaman şansınız varsa bu kızla aynı gemide bulunmazsınız.
Geçmiş: - Spoiler:
- Grand Line'da bir restoranda hayata gözlerini açmıştır Ferrero. Yıllardır servis veren ve saygı duyulan bir restoran olan Rocher restoranı, kızımızın babası tarafından yönetilmekteydi o dönemde. Babası Gianfranco sadece sadece büyük bir şef değildi. Aynı zamanda iki çocuğu o kadar işe güce rağmen yetiştirmeyi başarmış bir adamdı. Hatta sadece bu da değildi ! Kendi fikriyle Gianfranco bu denizler üzerinde yaşayan en disiplinli insandı. Hataya asla yer vermezdi. Tek bir hatada çalışanlarını silebilecek, kimine göre insafsız bir adamdı. İşte bizim sakar kızımız bu adamın bulunduğu ortamda dünyaya gelmişti. Annesi, Ferrero'nun doğumu esnasında öldüğü için abisi Chiarini onu asla affetmemişti. Ferrero ile asla iyi anlaşamazdı ve bir gün tüm sakarlıklarına rağmen Gianfranco'nun restoranı Ferrero'ya bırakacağını söylemesi, abisinin içinde büyüyen kini körüklemişti.
Denizlere düşeceği serüveni başladığında 18, bilemedin 17 yaşındaydı Ferrero. Saçma ve eğlenceli tariflerinin başına açacağı beladan tamamen habersizdi. Genelde bir garson olarak siparişleri alır, ardından mutfağa geçip siparişlere çikolata, şerbet ya da tatlı bir şeyler ekleyip müşterilere götürürdü. Bazen olumlu bazen de olumsuz tepkilerle karşı karşıya kalırdı genç kız. Açıkçası bu tepkiler hiç umrunda olmazdı genelde. Çünkü Ferrero kendi damak zevkine uygun bulduysa, o yemek güzeldi. En azından babası böyle söylemişti ona küçükken. Normale dalgın, kimsenin sözüne kulak asmayan genç kız babasının sözlerini umursuyordu. Çünkü ailesinden başka tanıdığı yoktu Ferrero'nun. Abisi desen, pek bir abi gibi değildi. Annesini tanımamıştı. Amcası yoktu ve dedesini hiç tanımamıştı. Baba tarafından dedesi ölmüştü ve anne tarafından dedesi ise Rocher ismini taşımaya layık olmayan bir adamdı. Belki bir katildi, belki bir hırsızdı. Uzun lafın kısası Rocher ailesi Ferrero için babası ve kendisinden oluşuyordu. Peki maddi açıdan da gayet düzenli bir hayat süren bu kız neden denizlere düşecekti ? Bir yanlış anlaşılma sebep olacaktı buna.
Öncekiler gibi uyanmamıştı bu sefer Ferrero yeni bir sabaha. Babası yüzüne doğru içi buz küpleriyle dolu bir sürahiden su boşaltarak uyandırmıştı genç kızı. ''Heeee otousaaan ! DONDUUUM !'' Ferrero yataktan doğrulduğu gibi babası paldır küldür onu yataktan aşağı yuvarlamıştı. O gün öğle saatlerine kadar yatamayacak gibiydi. Ferrero giyinirken babası sert bir şekilde bağırıyordu. ''O geliyor seni mayışık ! Her ay olduğu gibi yine geliyor ! Kızımı kovmak istemiyorum ! Sakın bu günü batırayım deme !'' Babasının odadan jet hızıyla çıkmasıyla birlikte Ferrero saçını yapmaya başladı aynanın karşısında. Her ay yaşanan bir durumdu bu. Gelecek müşteri bu küçük liman kentinin en soylu ailelerinden birinin şımarık oğlundan başkası değildi. Bazılarının söylediğine göre bu kadar prestij sahibi bir aile olmalarının arkasında Dünya Hükümeti yatıyordu. Evet, bir bağlarının olduğunu düşünüyordu bu bazıları. Ancak tabi bir kesinliği yoktu. Her ay olduğu gibi bu şımarık çocuk yine gelecekti ve yine sudan sebeplerden bir iki çalışanı kovduracaktı. Ferrero'nun babası fazlasıyla disiplinli biriydi ne de olsa. Müşteri isterse, başarısızlığı kendine yediremeyip çocuğunu bile işten çıkarabilirdi. Ferrero mutfağa girip önlüğünü önüne bağladığı gibi mutfaktan içeriyi izlemeye başlamıştı. Birkaç dakika sonra müşteri içeri girmişti. Her ay olduğu gibi yine heyecanlı dakikalar başlıyordu.
''Tost mu ?! Cidden mi ? Siparişi sadece iki tost mu ?! Çocuk oyuncağı ! Ben de yapabilirim baba !'' diye söylendi babasına Chiarini. Bu sefer ön planda olmak istiyordu. Restoranın asıl sahibinin kendisi olması gerektiğini babasına kanıtlamak istiyordu genç ve hırslı oğlan. Sadece restoran değildi olay. Her erkek çocuğu gibi babasının gözüne girmek istiyordu. Ne de olsa Ferrero gibi o da babasının gururuna ve çalışma disiplinine çok kez yenik düşmüş, bu yüzden azarlanmıştı. Bir oğuldan çok sıradan bir çalışandı babasının gözünde belkide. Gianfranco yukarı doğru uzayan bıyıklarını okşadı ve sırıtarak oğluna baktı şımarık müşterinin yanında gelen yardımcılarının kahvaltılarını hazırlarken. İşte bu yüzden sen değil Ferrero hazırlayacak kahvaltıyı yine. O yapacağı yemeği asla küçümsemez ! Ferrero benim gibi, eşsiz lezzetler üretebilen bir sanatçı değil belki. Ancak o saçma sapan tariflerini bile insanlara sevdirmeyi başaran eşsiz bir ilizyonist !'' Kız babasının ne dediğini tam anlamamıştı. Övmüş müydü ? Sövmüş müydü ? Her ihtimale karşı teşekkür edercesine başını sallamıştı. Babasını saçma tariflerden kastı Ferrero'nun geçen gün hazırladığı turşulu dondurmaydı. Ya da üzerine çikolata eritilmiş bezelyeler ! Ferrero ikisinin de tadını çok beğenmişti ancak herkesin damak zevki farklıydı tabi ! Ferrero inatla siparişleri doğru almayıp bu şekilde ilginç işlere de girişse bu müşteride hataya düşemezdi. Şımarık müşterinin çikolataya alerjisinin olduğunu biliyordu. O restorana girdiğinde tüm çikolatalar bir rafa kalkardı. Bir insanın çikolataya nasıl alerjisi olabilirdi ? Ferrero bunu düşünürken hızlıca tostu hazırlıyordu. O sırada garsonlardan biri içeri girip müşterinin şarap içmek istediğini söylemişti. Sabah sabah hem de ! Ferrero söylene söylene mahzene inmişti müşteriye istediğini vermek için. O sırada abisi mutfakta tek başına kalmıştı. Yine öfkesi yüzünden belli oluyordu. Sinirle bir paket çikolata aldı ve ocağı yaktı. Çikolatayı Ferrero geri dönmeden eritecekti. Ardından erimiş çikolatayı tostun iki diliminin arasına dışarıya sızmayacak şekilde dökecekti.
Ferrero tam zamanında geri gelip tostu bir tepsiye koyduğu gibi jet hızıyla içeri geçmişti. Tepside duran tost tabağını aldı ve müşterinin önüne koydu. Müşteri tosta baktı bir süre ve gülümsedi. Gianfranco'nun morali kızının içeri gelmesiyle düzelmişti. Asık suratı artık yerini küçük bir tebessüme bırakmıştı şimdi. Peki neden morali bozulmuştu ? Sudan sebepler. Her şeyin mükemmel olmasını istediği için. Havaya müşterisinin en sevdiği ve her ay sıkılmasını istediği kokudan sıkmıştı. Müşterisine değer verdiğini, isteklerini umursayıp unutmadığını göstermek istemişti ama şans eseri olacak ki şımarık oğlanın burnu tıkalıydı o gün. Peki bu küçük ayrıntı neden mi önemli ? Küçük bey erimiş çikolatanın kokusunu alamıyordu şimdi. Kendisini neyin beklediğini bilemiyordu. Yardımcıları da ona uzak bir masada yiyorlardı. Ferrero telaştan erimiş çikolatanın kokusunu algılayamamıştı. Müşteri tam tosttan büyük bir ısırık alacakken kokuyu içine çekmişti Ferrero'nun babası. Ancak önlemek için çok geçti artık.
''BU NE LAAAYN !'' diye bağırmıştı çikolataya alerjisi olan müşteri. Yüzü mosmor olmuştu ağzında duran yiyeceği tükürmeye çalışırken. Kendine geldikten sonra sert bir şekilde Ferrero'nun kovulmasını istediğini dile getirmişti. Babası bu işe pek yanaşmasa da müşterinin ağzından çıkan bir iki kelime onu alt etmeye yetmişti. ''Yoksa müşterinizin isteklerini ön planda tutmuyor musunuz ?''
Böylece mesleğinden olmuştu Ferrero. Babası sinirden etrafta koştururken, istemeye istemeye kızını işten çıkarmıştı. Ferrero kendisine bu oyunu oynayanın abisi olduğunu tahmin edebiliyordu az çok. Ancak hiçbir şey demeyecekti. Yıllar da geçse babasına kendisini kanıtlayacaktı ondan daha büyük biri olarak. Hatta hayır, dünyanın, denizlerin gördüğü en büyük aşçı olarak. Kısıtlanmadan kullanacaktı tariflerini. Bu yüzden de denize açılacaktı. Belki bir korsan tayfasına katılacaktı. Orada kazandığı parayla bir başkasına geçecekti belki de ! Ancak bir gün topladığı tüm parayla kendi çikolata markasını yaratacaktı. Kendi adıyla yaratacağı bu marka sayesinde dünyanın en iyisi olacaktı. Yol uzundu tabi. Ancak zamandan bol bir şey de yoktu artık Ferrero için.
Statlar Güç: 1.2 Dayanıklılık: 1.2 Hız: 1.5 Farkındalık:2.4 | Meslek Statları [Meslek 1]: Aşçılık 5 [Meslek 2]: - Yan Meslek: | Meyve Statları Meyve İsmi: - Türü: - Saf Meyve Gücü: - Kullanım Süresi: - Ek Güçler: - Mod/ Ek Dönüşüm: - Kontrol: - |
Dövüş Tekniği: Tekniğin Adı: Şefin Kılıcı Tekniğin Stili:Kesici Teknikte Kullanılan Ekipman yada Ekipmanlar:Bir kılıç inceliğinde ve keskinliğinde olan, yine bir kılıç uzunluğunda spatula. Tekniğin Açıklaması:
| Tekniğin Altdalları: Teknik: - Yetenek: - Yan Stil: - Mod: - Özel Stil: - | Değerler-Eşyalar Eşyalar:Spatula Kılıç, Aşçılık malzemeleri Kafa Ödülü:- Para:34.480.000 beri Dağıtılmamış Stat: - |
One Piece Rpg :: Başlangıç :: Karakter Oluşturma :: Karne
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz