[Karne] Wisatawan Pria
One Piece Rpg :: Başlangıç :: Karakter Oluşturma :: Karne
1 sayfadaki 1 sayfası
[Karne] Wisatawan Pria
Ad Soyad: Wisatawan Pria - Irk: İnsan - Yaş: 15 - Boy: 1.55 - Kilo: 42 - Cinsiyet: kadın - Meyve: - - | Taraf: Gezgin - Bulunduğu Deniz: Grandline- Grup: - - |
- Kişilik + Geçmiş:
Kişilik: - Spoiler:
- Ruh halim değişkendir. O an bana mantıklı gelen neyse o şekilde hareket ederim. Bazen birbirine zıt davranışlar sergileyebilirim. Kısaca, oturmuş bir kişiliğimin olduğunu söylemem. Kimi insanlar, gezginlerin benliğinden kaçmak için seyahat ettiğini söyler. Kimileriyse gezginlerin benliğini aradığını düşünür. Bense hem iki gruba da giriyor hem de hiçbir gruba girmiyorum. Sadece yoldan geçen biriyim ben. Geziyor, görüyor, öğreniyor ve değişiyorum. Karışık, değil mi?
Geçmiş: - Spoiler:
- Kino denilen gezginle ilk tanıştığımda hala doğduğum adada yaşıyordum. On altı yaşındaydım. Dürüst olmak gerekirse, o zamanlar beni hangi isimle çağırdıklarını hatırlamıyorum; fakat adım bir çiçeğin ismiydi ve telaffuzunu değiştirirseniz çok kötü bir hal alıyordu. Tek hatırladığım bu. Adadaki çocuklar, beni bu şekilde kızdırırlardı çünkü.
Bir gün, evimize çıkan ara sokağın başındaki kahverengi fıçıların üstünde otururken yanıma bir adam geldi. Sırtında kocaman kahverengi bir çanta olan kahverengi bir palto giymiş bu adam, önce yere eğildi ve siyah botlarının çözülmüş ipliklerini bağladı. Sonra da başını kaldırıp mavi gözleriyle bana baktı ve: ''Merhaba. Ben Kino. Ben bir gezginim.'' dedi.
Karşımda yaklaşık iki metre boyunda olan, yüzüne yuvarlak çerçeveli bir gözlük takmış sivri çeneli bir adam vardı. Adama cevap vermeyip çekingen bir şekilde onu incelemeyi sürdürdüğüm sırada konuşmaya devam etti Kino: ''Buralarda kalabileceğim ucuz bir hotel biliyor musun acaba? Sıcak bir duşu olsa yeter.'' dedi içtenlikle gülümseyerek.
Bir süre daha karşımdaki kişiyi süzmemin ardından onu kendi evime götürmeyi teklif ettim. Neden mi böyle yaptım? İki katlı evimiz aynı zamanda küçük bir handı çünkü. Evimizin alt katındaki iki odada biz yaşıyorduk. Üst kattaki dört odayı ise turistlere ayırmıştık.
Kino'nun teklifimi kabul etmesinin ardından ara sokağa girdik ve kısa süreli bir yürüyüşün ardından evimize ulaştık. Üzerinde alt alta sıralanmış üç adet cam olan kahverengi kapıyı açıp içeri girdik. Babam, anahtarların olduğu sarı renkli ahşap dolabın önündeki mor masaya dirseklerini koymuş gazetesini okuyordu. Annem ise mavi renkli büyük vazonun yanında, artık çürümeye başlamış gri renkli zeminin tozunu alıyordu. Eve bir müşteri getirdiğimi fark ettiklerinde, ikisinin de yüzünü bir gülümseme kapladı. Annem hemen yanımıza gelip müşteriyi güler yüzle selamlarken babam da sarı renkli dolabın çekmecesini açarak dolaptan bir anahtar çıkardı ve Kino'ya ne kadar kalacağını sordu. Kino'nun: ''Üç günlüğüne buradayım. Yani iki gece kalacağım.'' cevabının ardından elindeki anahtarı bana fırlatan babam, misafirimizi odasına çıkarmamı söyledi.
Her üzerine bastığımda ağlıyormuşçasına gıcırdayan basamakları çıkıp ikinci kata geldik. Basamakların bittiği yere en yakın olan odanın kilidini açtım ve Kino’ya burada kalabileceğini söyledim. Gülümseyerek bana teşekkür eden Kino, odasına geçeceği sırada ertesi gün kendisini gezdirip gezdiremeyeceğimi sordu. Bu teklifini çabucak kabul ettim. Hanımıza pek çok yabancı gelmişti; fakat ilk defa kendisini gezgin olarak tanıtan biriyle karşılaşıyordum. Onun hakkında daha çok şey öğrenmeliydim.
Ertesi gün, öğle vaktinde Kino’ya adayı gezdirmeye başlamıştım. Sessiz bir şekilde yürüdüğümüz sırada, bu sessizlikten rahatsız olmuşa benzeyen Kino: ''Adadaki tüm yetişkinler işlerini gülerek yapıyor. Herkes işinden memnun sanırım.'' dedi. ''Memnunlar. Onlar yetişkinler çünkü. diye cevapladım bu sözlerini. Ardından da ''Kino, sen ne iş yapıyorsun?'' diye devam ettim konuşmama. Kino, soruma gülümseyerek: ''Ben bir gezginim. İşim seyahat etmek. Pek kolay bir işimin olduğunu söyleyemem; fakat eğlenceli kısımlar zorluğun üstesinden geliyor. cevabını verdi.
Kino'nun dediklerini anlayamıyordum. Daha doğrusu iş hakkındaki düşüncelerimiz birbiri ile uyuşmuyordu.
Adamızda, on altı yaş ve üzeri herkes yetişkin kabul edilirdi. On altı yaşına gelen her çocuğa rastgele bir iş verilirdi ve iş verilen çocuk ömrünün sonuna kadar o işi yapmakla mükellefti. Eğer işini aksatırsa veya işinden şikayet ederse öldürülürdü. Bana da birkaç gün sonra bir iş verilecekti. Bu durumu Kino'ya anlattığımda oldukça şaşıran Kino: ''Bu korkunç bir hikaye. Kimse buna karşı çıkmıyor mu peki?'' dedi. Kino'nun bu kadar şaşırtmasına şaşırtmıştım. Belli ki dışarıda işler adamızda yürüdüğü gibi yürümüyordu. ''Dedim ya. Karşı çıkanlar öldürülüyor. Herkes kendisine düşen görevi yapıyor.Bu şekilde de mükemmel yetişkinler olunduğuna inanılıyor''. demiştim Kino'ya. Bunu duyan Kino suratını daha da asmış ve: ''Kusursuz yetişkin olmak sadece nefret ettiğin şeyleri yapabilmek anlamına mı gelir? Nefret ettikleri şeyleri yapmaya devam ederlerse hayatlarından zevk alabilirler mi?'' diye sormuştu. Bu soruya başka bir soruyla karşılık vermiştim. ''Kino, neden seyahat etmeye başladın?'' demiştim meraklı bir şekilde.
Başını yukarı kaldıran Kino: ''Kimi insanlar, gezginlerin benliğinden kaçmak için seyahat ettiğini söyler. Kimileriyse gezginlerin benliğini aradığını düşünür. Bense hem iki gruba da giriyor hem de hiçbir gruba girmiyorum.'' demiş ve elleri ile gökyüzünde uçan kuşları göstererek: ''İnsanlar ne zaman gökyüzünde uçan bir kuş görse seyahat etmeye zorlanırlar. Sanırım bu yüzden gezgin olmaya karar verdim.'' demişti.
Kino'yu gezdirdiğim günün gecesi uyumamış ve bugün yaşadıklarımı düşünmüştüm. Sevmediği şeyleri yapmamak... Arzuları doğrultusunda yaşamak... Peki ben neleri arzuluyordum ki? Özellikle istediğim bir şey ya da bir amacım yoktu. Sevdiğim veya sevmediğim şeylerin sayısı da bir elin parmaklarını geçmezdi. Hayattaki çoğu şeye karşı nötrdüm. Bu durumda kendime bir rota çizemezdim. Belki de, ben de seyahat etmeli ve kendi benliğimi aramalıydım. Seyahat etmenin ilgimi çektiğini söyleyemezdim; fakat her şekilde bu adada kalmaktan iyi olduğuna inanıyordum.
Ertesi günün ilk ışıklarıyla beraber Kino'nun odasına gittim ve Kino'ya onunla birlikte seyahat etmek istediğimi söyledim; fakat Kino: ''Ben sadece buradan geçen bir yolcuyum. Bu yüzden seni yanıma alamam; fakat limana fark edilmeden ulaşmana yardım edebilirim. Akşam vakti tekrardan yanıma gel.'' diyerek teklifimi reddetti. Teklifimi reddetmesine şaşırmıştım; fakat yapacak bir şey yoktu. Belli ki yalnız başına seyahat etmekten hoşlanıyordu. Limana kadar fark edilmeden ulaşmamı sağlaması bile çok büyük bir yardımdı. Eğer adanın bir yerlisi, kendisine verilen işin adadan ayrılmasını gerektirdiği durumlar haricinde adadan ayrılırsa öldürülürdü çünkü.
Akşam vakti Kino'nun yanına gittiğimde, Kino cebinden bir bıçak çıkardı ve uzun saçlarımı kesti. Artık görünüş olarak zayıf bir erkek çocuğuna benziyordum; fakat garanti olsun diye, bavulundan kendisine küçük bana büyük gelecek bir palto çıkardı ve paltoyu giymemi söyledi. Paltoyu giydiğim sırada bana bir silah ve bir miktar para uzatan Kino: ''Bunlar sana borcum olsun. Seyahatlerim sırasında bir kez daha karşılaşırsak borcunu ödersin.''
dedi.
Daha sonra, evden fark edilmeden çıkmama yardım eden Kino, bana limanın yakınlarına kadar eşlik etti. Ayrılma vaktimiz geldiğinde: ''Umarım aradığın şeyi bulursun.'' diyen Kino, tekrardan hana doğru yönelmişti. Ben de limana gitmiş ve adadan giden ilk gemiye binmiştim.
Artık yolculuğum başlıyordu. Bundan sonra ne yapacağım belliydi. Bir gezgin olacaktım. Gittiğim yerlerde üç gün kalacak ve insanların yaşayışlarını gözleyip yeni bilgiler edinecektim. Hazır görünümüm değişmişken tekrardan eski halime dönmeyi düşünmüyordum. Bir erkek gibi giyinmeye devam edecektim. Kendi ismimi de bırakacak ve Wisatawan Pria (gezgin adam) adını kullanacaktım. Yeni bir hayata başlayacaksam, eski hayatımı terk etmem gerekirdi.
Statlar Güç: 1.1 - Dayanıklılık: 1.4 - Hız: 1.4 - Farkındalık: 2.4- | Meslek Statları [Meslek 1]: Aşçılık. 0.5 puan - [Meslek 2]: - Yan Meslek: | Meyve Statları Meyve İsmi: - Türü: - Saf Meyve Gücü: - Kullanım Süresi: - Ek Güçler: - Mod/ Ek Dönüşüm: - Kontrol: - |
Dövüş Tekniği: Sanjata Tekniğin Adı: - Tekniğin Stili:- Teknikte Kullanılan Ekipman yada Ekipmanlar:- Tekniğin Açıklaması:
| Tekniğin Altdalları: Teknik: 5 - Yetenek: 10 - Yan Stil: - Mod: - Özel Stil: - | Değerler-Eşyalar Eşyalar: 2 adet iyi kalite isimli silah, bir orta kalite sırt çantası, bir iyi kalite sırt çantası, 100 atımlık iyi kalite mermi.- Kafa Ödülü:- Para: 80.114.000 beli - Dağıtılmamış Stat: - |
En son Wisatawan Pria tarafından Ptsi 27 Haz. 2016, 20:04 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Misafir- Misafir
Geri: [Karne] Wisatawan Pria
sen gl'de değilmisin o statlar ne öyle?
Franky- Mesaj Sayısı : 401
Kayıt tarihi : 08/01/16
One Piece Rpg :: Başlangıç :: Karakter Oluşturma :: Karne
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz