Öğle Güneşi[Akira-Karl]
5 sayfadaki 8 sayfası
5 sayfadaki 8 sayfası • 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Akira, odaya girdiğinde kaptan ve yüzbaşının tartıştığını görüyordu ve bu onun için oldukça şaşırtıcı bir olaydı. Çünkü yüzbaşının kaptandan çekindiğine çokça kez şahit olmuştu. Bozuntuya vermeden kaptan Hermo'ya "Sorgulama sonuçlarını iletmeye ve birkaç soru sormaya gelmiştim. İsterseniz daha sonra gelebilirim, efendim." diyecek ve kaptanının cevabını beklemeye koyulacaktı. Kapıdan içeri girdiğinden beri sakinleşmişti çünkü Barbum'ın yaptığı şeyler onun için bir sorun teşkil etmeyecekti.
Akira, cevabı beklerken masadaki kağıtları görebiliyor ve birkaçının üzerindeki Tatsumaki yazısını seçebiliyordu ve tartışma konusunun Tatsumaki olduğunu düşünmeye başlamıştı. Anlaşılan Barbum, Akira'nın da düşündüğü gibi çok yanlış bir harekette bulunmuştu. Acaba kaptanı nasıl bir tepki gösterecekti?
Akira, cevabı beklerken masadaki kağıtları görebiliyor ve birkaçının üzerindeki Tatsumaki yazısını seçebiliyordu ve tartışma konusunun Tatsumaki olduğunu düşünmeye başlamıştı. Anlaşılan Barbum, Akira'nın da düşündüğü gibi çok yanlış bir harekette bulunmuştu. Acaba kaptanı nasıl bir tepki gösterecekti?
Misafir- Misafir
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Karl, Barbum'un söylemleri sonrası, sigarasından kısa bir duman alacak ve gözlerini Barbum'a dikerek, sakin bir ses tonuyla: "Peki öyleyse, sorgulanacak adamı öldürmenin arkasında yatan şey neydi? Adama ihtiyacımız olduğu için sorguluyorduk, ama sen onu bir laf etti diye öldürdün. Sanırım Tatsumaki Tayfası'nın yerini biliyorsun; bilmesen, bu adamı öldürmezdin ve bu adamı durduk yere öldürecek kadar aptal değilsin. Bu durumdan dolayı bir şey kafamı kurcalıyor, anlam veremiyorum: Söylesene, o zaman bu sorgu faslı neydi?" diyecekti. Karl, nelerin döndüğüne dair hiçbir bilgisi olmasa dahi sadece bilmek istiyordu. Sadece gerçeği bilmek!
Misafir- Misafir
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Kaptan Hermo Akira'ya bakıp "Neden Barbum değilde sen geldin sonuçları vermek için?" deyip yüzünü bir kaç saniye süzdükten sonra "Yanlış bir şey mi var?" diyor, sonrasında yüzbaşı ile bakışıyorlar ve ikisi birden seni süzüyor. Gemi ise hızlanıyor, sabah güneşi ise yerini karanlığa bırakmış gibi görünüyor tekrardan.
"Nasıl söylesem Genç? Bu hayatta senden, benden, Tatsumaki tayfasından önemli şeyler var. Eğer o adamı bir kaç saniye geç öldürsem, yanında seni ve arkadaşını da öldürmek zorunda kalabilirdim, sonra bu gemide ki herkesi. Yani Genç, bu dünyada kulaklarının duymasını istemeyeceğin şeyler var. Tatsumaki ise bunun tam tersini yapıyor. Halk arasında laf orospusu dediğimiz şey işte Berry Chip. Nereden bulduğunu bilmediğim bilgileri, 'önemli bilgileri' öğrenip satıyor. O yüzden onları acilen yok etmemiz icap ediyor. Sorunu cevaplamam gerekirse;
Hayır! Tatsumaki tayfasının nerede olduğunu bilmiyorum, bu durumda bir süre daha bilmeyeceğiz gibi görünüyor. Ha ha ha, Ahahahaha, Puhahaha."
"Nasıl söylesem Genç? Bu hayatta senden, benden, Tatsumaki tayfasından önemli şeyler var. Eğer o adamı bir kaç saniye geç öldürsem, yanında seni ve arkadaşını da öldürmek zorunda kalabilirdim, sonra bu gemide ki herkesi. Yani Genç, bu dünyada kulaklarının duymasını istemeyeceğin şeyler var. Tatsumaki ise bunun tam tersini yapıyor. Halk arasında laf orospusu dediğimiz şey işte Berry Chip. Nereden bulduğunu bilmediğim bilgileri, 'önemli bilgileri' öğrenip satıyor. O yüzden onları acilen yok etmemiz icap ediyor. Sorunu cevaplamam gerekirse;
Hayır! Tatsumaki tayfasının nerede olduğunu bilmiyorum, bu durumda bir süre daha bilmeyeceğiz gibi görünüyor. Ha ha ha, Ahahahaha, Puhahaha."
South Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Akira, kaptan Hermo'ya geliş sebebini açıkladıktan sonra, kendisine sorulan soru üzerine olduğu yerde ellerini yumruk yapıp sıkmış ve öncelikle yüzbaşıya yüzünü dönüp kararlı bir şekilde "Kişisel fikrimi soruyorsanız. Var, efendim." diyecekti. Daha sonra tekrar kaptana dönüp, "Rapor verecek pek fazla bir şey olmadığı için ben geldim. Korsan tam konuşacakken, Muhbiriniz, onu sırf gevezelik yaptığı için öldürdü. Haber vermek istedim." diyecekti. Daha sonra olanları anlattıktan sonra rahatlamış bir şekilde ellerini tekrar serbest bırakacaktı. Hemen ardından ise sözlerine şu şekilde devam edecekti, "O kim efendim? Korsan, onun bir denizci olmadığı gibi şeyler söylemişti." deyip konuşmasını bitirecekti.
Misafir- Misafir
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Karl'ın tahminleri, Barbum'un söylemleri karşısında bayağı bir halde boş çıkmıştı. Barbum'u tam olarak çözemese de, birine veya birilerine çalıştığını düşünüyordu. Büyük ölçüde Tatsumaki'nin yerini bilmiyordu, ama burada kalarak, burada bulunan kimsenin öğrenememesini sağlıyordu. Belki de Tatsumaki'nin adamıydı veya o tayfanın hala varolmasını isteyen birilerinin. Kendisini de tam olarak açmıyordu. Tam bir çıkmaz sokak!
Karl, soğukkanlılığını koruyarak: "Katılıyorum. Senin için bilinmezlik bir hayli önemli sanırım; ancak bu sır dolu görünümün altındakini de merak etmiyor değilim. Eğer bilmeseydim şu anda ölü olurdum değil mi? Peki, söylediklerin sonrası, aklıma takılan bir şeyler oldu: Ya Tatsumaki senin gerçeğini biliyorsa ne olur ve bu gerçeği yüksek bir meblağa satarsa ne olur? Şu gizli adam bir anda yok mu olur, yoksa bir anda dirilir mi? Gerçeğin yokoluşu o kadar da yakında değil sanırım." diyerek, sigara tuttuğu eliyle Barbum'un elindeki kalbe işaret edecekti. Bu arada Akira'nın durumunuda merak etmiyor değildi. Olabildiğince Barbum hakkında bilgi alma taraftarıydı. Bunların dışında yapabileceği pek bir şey yoktu. Barbum bir anda saldırırsa da kendisini korumak için elinden geleni yapacaktı; ama yapabileceği bir şey olduğunu da düşünmüyordu. Ama gene de bir şeyler deneyecekti. Geriye çekilmek gibi.
Karl, soğukkanlılığını koruyarak: "Katılıyorum. Senin için bilinmezlik bir hayli önemli sanırım; ancak bu sır dolu görünümün altındakini de merak etmiyor değilim. Eğer bilmeseydim şu anda ölü olurdum değil mi? Peki, söylediklerin sonrası, aklıma takılan bir şeyler oldu: Ya Tatsumaki senin gerçeğini biliyorsa ne olur ve bu gerçeği yüksek bir meblağa satarsa ne olur? Şu gizli adam bir anda yok mu olur, yoksa bir anda dirilir mi? Gerçeğin yokoluşu o kadar da yakında değil sanırım." diyerek, sigara tuttuğu eliyle Barbum'un elindeki kalbe işaret edecekti. Bu arada Akira'nın durumunuda merak etmiyor değildi. Olabildiğince Barbum hakkında bilgi alma taraftarıydı. Bunların dışında yapabileceği pek bir şey yoktu. Barbum bir anda saldırırsa da kendisini korumak için elinden geleni yapacaktı; ama yapabileceği bir şey olduğunu da düşünmüyordu. Ama gene de bir şeyler deneyecekti. Geriye çekilmek gibi.
Misafir- Misafir
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Kaptan'ın yüzünde oluşan ter damlalarını ve gözlerinin küçüldüğünü fark ediyorsun. Gemi gittikçe daha fazla sallanıyor ve odada ki son ışıklarda çekiliyor neredeyse. Yüzbaşı konuşmaya çalışıyor ama ne diyeceğini bilemiyor belli ki. Kaptan sessizce mırıldanıyor. "Yine çok konuşup, başımızı belaya sokacak." diyor. Zar zor duyuyorsun koca geminin gıcırtılarından. Sana dönüyor tekrardan ve "Söylediği gibi Denizci değil ama kesinlikle bir korsan da değil. Bir korsanla işbirliği yapacak kadar onursuz bir adam değilim. O adamla hedeflerimiz aynı ve o güçlü, çok güçlü." diyor, son kelimeleri söylerken kafasını masaya eğiyor ve zorlanıyor gibi. "Bunu söylemek utanç olsada, Tatsumaki korsanlarını yenmek için onun gücüne ihtiyacımız var ve o ne isterse yapabilir, şu an için en azından buna engel olamam. O yüzden ne yaparsa yapsın karışmayın ve karşı çıkmayın. Tüm sorumluluğu ben alıyorum." diyor. Yüzbaşının şaşkın bakışları altında, o sırada bir dalga gemiye o kadar şiddetli vuruyor ki, hepiniz duvara yapışacak gibi oluyorsunuz ve gemide çanlar çalıyor, ilk önce fırtına çanı olduğunu sansan da bu bir savaş durumu olduğunu anlıyorsun.
Karl sorduğun soru üzerine gözlerini devirerek bakıyor sana. "Bu kadar komplike olmana gerek yok, altı üstü sıradan bir adamım ben. Benim sırlarımı istediğine satabilir, ben hiç kimseyim. Ama benim için önemli olan ve satmasını istemediğim bilgileri satabileceği paraya sahip biri de yok bu denizde, bu yüzden bu kadar rahatımdır belki. Eninde sonunda yakalayacağım zaten. O yüzden senin dert etmen gereken bir durum yok genç." diyor yüzünde bunu destekleyecek soğuk bakışlarla. Sonra "Tutunmanı tavsiye ederim." diyor ve gemi bir anda sallanıyor ve çanlar çalmaya başlıyor...
Karl sorduğun soru üzerine gözlerini devirerek bakıyor sana. "Bu kadar komplike olmana gerek yok, altı üstü sıradan bir adamım ben. Benim sırlarımı istediğine satabilir, ben hiç kimseyim. Ama benim için önemli olan ve satmasını istemediğim bilgileri satabileceği paraya sahip biri de yok bu denizde, bu yüzden bu kadar rahatımdır belki. Eninde sonunda yakalayacağım zaten. O yüzden senin dert etmen gereken bir durum yok genç." diyor yüzünde bunu destekleyecek soğuk bakışlarla. Sonra "Tutunmanı tavsiye ederim." diyor ve gemi bir anda sallanıyor ve çanlar çalmaya başlıyor...
South Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Akira'nın sinirleri Barbum'un yaptığı şeyden sonra biraz bozulmuş fakat olanları kaptanına anlattıktan sonra rahatlamıştı. O rahatlamıştı rahatlamasına fakat kaptanı ve yüzbaşısı oldukça garip davranmaya başlamışlardı. Kaptan Hermo, Akira'nın söylediklerinden sonra son derece tedirgin olmuş ve terlemeye başlayıp, bakışlarını değiştirmişti. Yüzbaşı ise ne diyeceğini bilemeyip, suskun kalmayı tercih etmişti.
Kaptan Hermo, sessizce birşeyler söylendikten sonra kafasını Akira'ya çevirmiş ve onun bir denizci olmadığını, sadece işbirliği içinde olduklarını söylemiş ve onun çok güçlü olduğuna değinmişti. Daha sonra başını masaya eğip utandığını belli edercesine Tatsumaki ve korsan tayfasını yenmek için yeterince güçlü olmadığımızı düşündüğü için bu olaya göz yummamızı istemiş ve sorumluluğun kendisinde olduğunu söyleyip konuşmasını bitirmişti. Yüzbaşı ise olan biteni şaşkınlıkla izliyordu.
Akira kaptanın söylediklerini duyduktan sonra yüzüne sert bir bakış takınmış ve sol elini odanın duvarına yumruk yapıp "Bu saçmalık!" diyerek sertçe vurmuştu. Onun bu vuruşuyla birlikte aniden gemi sallanmaya başlamış ve Akira dengesini kaybedip vurduğu duvara sürüklenmiş, duvardan destek alıp ayakta kalmaya çalışmıştı. Üss'lerine saygısızlık yapmıştı fakat bu olay onu unutturacağa benziyordu çünkü geminin uyarı çanları çalıyordu ve anlaşılan bir tehlike içerisindeydiler.
Akira, kaptan ve yüzbaşıya baktıktan sonra hemen doğrulmuş ve hızlıca odadan çıkmak için hareketlenmişti. Ne olduğunu merak ediyordu, odadan çıktığında önce etrafına bakacaktı, herhangi bir şey göremez ise bir denizci eri görürse ona "Ne oluyor?" diyerek, soracaktı. O an unutmuş olsa bile Karl'a kaptanının verdiği aciz kararı bildirmek de istiyordu.
Kaptan Hermo, sessizce birşeyler söylendikten sonra kafasını Akira'ya çevirmiş ve onun bir denizci olmadığını, sadece işbirliği içinde olduklarını söylemiş ve onun çok güçlü olduğuna değinmişti. Daha sonra başını masaya eğip utandığını belli edercesine Tatsumaki ve korsan tayfasını yenmek için yeterince güçlü olmadığımızı düşündüğü için bu olaya göz yummamızı istemiş ve sorumluluğun kendisinde olduğunu söyleyip konuşmasını bitirmişti. Yüzbaşı ise olan biteni şaşkınlıkla izliyordu.
Akira kaptanın söylediklerini duyduktan sonra yüzüne sert bir bakış takınmış ve sol elini odanın duvarına yumruk yapıp "Bu saçmalık!" diyerek sertçe vurmuştu. Onun bu vuruşuyla birlikte aniden gemi sallanmaya başlamış ve Akira dengesini kaybedip vurduğu duvara sürüklenmiş, duvardan destek alıp ayakta kalmaya çalışmıştı. Üss'lerine saygısızlık yapmıştı fakat bu olay onu unutturacağa benziyordu çünkü geminin uyarı çanları çalıyordu ve anlaşılan bir tehlike içerisindeydiler.
Akira, kaptan ve yüzbaşıya baktıktan sonra hemen doğrulmuş ve hızlıca odadan çıkmak için hareketlenmişti. Ne olduğunu merak ediyordu, odadan çıktığında önce etrafına bakacaktı, herhangi bir şey göremez ise bir denizci eri görürse ona "Ne oluyor?" diyerek, soracaktı. O an unutmuş olsa bile Karl'a kaptanının verdiği aciz kararı bildirmek de istiyordu.
Misafir- Misafir
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Barbum'un verdiği cevap ile birlikte, beyni durmuştu ve Barbum'u çözememişti. Nelerin döndüğünü ve bu dönen şeylerin arasındaki yerini merak ediyordu. Bugün bir hayli tuhaf, anlaşılmaz ve gizemliydi. Barbum'a tam cevap vereceği anda, tekrardan Barbum söze girişip, tutunması gerektiğini söylemişti ve bu söz sonrası gemi sallanmaya başlamıştı. Ve bir de çan sesleri yükselmeye.
Karl ilk gözüne kestirdiği yere sıkıca tutunacaktı. Sallantı geçer geçmez doğruca güverteye doğru yönelecek ve ne olduğunu anlamaya çalışacaktı. Sallantı geçmese dahi bir şekilde odadan çıkmaya çalışacaktı.
Karl ilk gözüne kestirdiği yere sıkıca tutunacaktı. Sallantı geçer geçmez doğruca güverteye doğru yönelecek ve ne olduğunu anlamaya çalışacaktı. Sallantı geçmese dahi bir şekilde odadan çıkmaya çalışacaktı.
Misafir- Misafir
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Hava iyiden iyiye bozmuştu artık. İleride bir yerde gün ışığının denize vurduğu sakin denizi görebiliyordunuz belki, ama şu an geminin üzerinde ki kara bulutlar tüm öfkesiyle lanet yağdırıyordu. O kadar yağmur yağıyordu ki 1 metre ilerisini görmek bile çok zordu. Denizin öfkeli dalgaları gemiyi beşik gibi sallarken ilk Akira, sonrasında Karl hemen arkasından da Barbum güverteye gelmişti. "EĞİLİN." diye bağırdı, ama bu fırtına da duymak çok zordu.
İleri de bir yerde bir gemi vardı ve ateş ediyordu size. Kafalarınızın üzerinden geçen top güllesinden bunu anlamak mümkündü. Ama siz ne top sesi duymuştunuz ne de gemiyi seçebiliyordunuz. Bir süre sonra Kaptan'da güverteye geldi, dümenciye "Gemiyi çevir, kıçımızı düşmana ver, ateş açılarını düşür." dedi ve kalanlara bakıp "Hareketli topları geminin arkasına götürün, karşı ateş açın. Bizden daha hızlılar yetiştiklerinde gemiye çıkacağız." diye emir verdi.
Bir süre sonra gemi kıç tarafını sıyıran bir gülle ile sarsıldıktan sonra Barbum Kaptan'a doğru gidip, "Ben hallederim, işim bitince karargaha geleceğim, sonraki hamlemizi konuşuruz, şimdilik siz gidin. Bizim ufaklığa iyi bakın." dedi ve denize atladı Barbum...
İleri de bir yerde bir gemi vardı ve ateş ediyordu size. Kafalarınızın üzerinden geçen top güllesinden bunu anlamak mümkündü. Ama siz ne top sesi duymuştunuz ne de gemiyi seçebiliyordunuz. Bir süre sonra Kaptan'da güverteye geldi, dümenciye "Gemiyi çevir, kıçımızı düşmana ver, ateş açılarını düşür." dedi ve kalanlara bakıp "Hareketli topları geminin arkasına götürün, karşı ateş açın. Bizden daha hızlılar yetiştiklerinde gemiye çıkacağız." diye emir verdi.
Bir süre sonra gemi kıç tarafını sıyıran bir gülle ile sarsıldıktan sonra Barbum Kaptan'a doğru gidip, "Ben hallederim, işim bitince karargaha geleceğim, sonraki hamlemizi konuşuruz, şimdilik siz gidin. Bizim ufaklığa iyi bakın." dedi ve denize atladı Barbum...
South Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 42
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Öğle Güneşi[Akira-Karl]
Akira, duyduğu çan sesinin ardından kaptanına ve yüz başısına bakmış ve hemen güverteye doğru hareketlenmişti. Güverteye çıktığı andan telaşla etrafına bakınmaya başlamış ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gökyüzünde kararmış bir hava ve karşısında sakin bir deniz vardı. Yağmur damlaları üzerine birbiri ardına düşerken o, dalgalarla savaşan gemide ayakta kalmaya çalışıyor ve sorgu odasından çıkan Karl ve Barbum'a bakıyordu. Barbum odadan çıktıktan sonra bir şey söylemiş fakat Akira etrafındaki gürültüden ne olduğunu anlayamamıştı.
Anlaması çokta uzun sürmeyecekti keza üzerlerinden geçen gülleleri farkedebilecekti. hemen dizlerini biraz büküp eğildikten sonra kendisini güvene alabileceği bir yer aramaya başlamıştı. Tam bu sırada kaptan Hermo güverteye çıkmış ve dümenciye ne yapması gerektiğini söylemişti, daha sonra Akira'nın da dahil olduğu boşta olan denizcilere hareketli topları geminin arkasına taşıma ve karşı saldırı emri vermişti.
Akira "Anlaşıldı" dercesine kafasını aşağı salladı ve hala dizleri çökük vaziyette toplardan birisini gözüne kestirmiş ve hızlıca yanına doğru hareketlenmişti. Topu önce tek başına hareket ettirmeye çalışacaktı, olmazsa yarı formuna geçip öyle deneyecekti, o da olmazsa bir denizci erinden yardım isteyecek veya tek başına olan bir er varsa ona yardım edecekti.
Anlaması çokta uzun sürmeyecekti keza üzerlerinden geçen gülleleri farkedebilecekti. hemen dizlerini biraz büküp eğildikten sonra kendisini güvene alabileceği bir yer aramaya başlamıştı. Tam bu sırada kaptan Hermo güverteye çıkmış ve dümenciye ne yapması gerektiğini söylemişti, daha sonra Akira'nın da dahil olduğu boşta olan denizcilere hareketli topları geminin arkasına taşıma ve karşı saldırı emri vermişti.
Akira "Anlaşıldı" dercesine kafasını aşağı salladı ve hala dizleri çökük vaziyette toplardan birisini gözüne kestirmiş ve hızlıca yanına doğru hareketlenmişti. Topu önce tek başına hareket ettirmeye çalışacaktı, olmazsa yarı formuna geçip öyle deneyecekti, o da olmazsa bir denizci erinden yardım isteyecek veya tek başına olan bir er varsa ona yardım edecekti.
Misafir- Misafir
5 sayfadaki 8 sayfası • 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8
5 sayfadaki 8 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz