Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
2 posters
One Piece Rpg :: 4 Deniz Rp :: East Blue
9 sayfadaki 14 sayfası
9 sayfadaki 14 sayfası • 1 ... 6 ... 8, 9, 10 ... 14
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Ayağınızın dibinde uzanmış olan Anna, arı formundan çıkıyor ve doğrulmaya çalışıyor. İlk denemesinde doğrulmakta başarısız olup yere kapaklansa da ikinci de zar zor ayağa kalkabiliyor. Ayağa kalkmasının ardından başını sana çeviriyor ve ağlayarak: ''Kiyora, çok güçsüzüm. dostlarım yaralanırken hiçbir halt beceremedim.Onları koruyamadım.'' diyor. Bu sözlerinden sonra göz yaşlarını kolu ile siliyor Anna. Ardından da: ''Yine de şu andan itibaren bir kişinin bile yaralanmasına izin vermeyeceğim. Gerekirse kendimi feda edeceğim; fakat yanımdakileri koruyacağım.'' diyor, sinirli bir ses tonuyla.
Sana bunları söylemesinin ardından, size arkasını dönüyor ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başlıyor: ''Kalkın! Kalkın! Ölecekmiş gibi durmayı bırakın! Bu siz değilsiniz. Böyle durmak size yakışmıyor. Kalkın hadi, kalkın! Gökyüzü kara bulutlarla kaplı olabilir. Yine de hala gökyüzünü görebiliriz! Hala hep birlikte denize açılabiliriz. Burası cehennem falan değil! Burası bizim mezarımız da olmayacak. Sebastian, Alfred, Mey-Rin,Lulu, Gedo-chan! Bakın Kiyora ve arkadaşı da geldi.Onlara güçsüz görünmenin zamanı değil. Hadi, Yalvarırım kalkın! kalkın!''
Anna'nın yakarışlarını bölen kişi Phantom oluyor. ''Kaltak karı, amma çok çene yaptın.'' diyen Phantom, hızla üzerinize doğru koşmaya başlıyor. Phantom'un üzerinize doğru geldiği sırada, Sebastian bağırarak ayağa kalkıyor ve üzerindeki çatal-bıçak-kaşıkları hızlıca Phantom'a doğru fırlatmaya başlıyor. Phantom, üzerine yağmur gibi yağan bu cisimlerden şemsiyesini açarak kurtuluyor. Sebastian üzerindekileri fırlatmaya devam ederken, şemsiyesi açık bir şekilde Sebastian'a doğru ilerleyen Phantom, Sebastian'ın dibine kadar geliyor.
Bu sırada tıpkı Sebastian gibi bağırarak ayağa kalkmış olan Alfred, koşarak bu ikiliye yetişiyor ve Phantom'a sol tarafından bir uçan tekme atıyor; fakat Alfred'İn tekmesini sol eliyle durduran Phantom, sağ ayağından yakaladığı Alfred'i Sebastian'a doğru savuruyor ve birbirine çarpan bu ikili Gedoumaru'nun yanına kadar sürükleniyorlar. Bu sırada tekrardan arı formuna dönüşmüş olan Anna: ''Vızzz.Hadi gidiyoruz.Vzzzz'' diyor ve uçmaya başlıyor.
Sana bunları söylemesinin ardından, size arkasını dönüyor ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başlıyor: ''Kalkın! Kalkın! Ölecekmiş gibi durmayı bırakın! Bu siz değilsiniz. Böyle durmak size yakışmıyor. Kalkın hadi, kalkın! Gökyüzü kara bulutlarla kaplı olabilir. Yine de hala gökyüzünü görebiliriz! Hala hep birlikte denize açılabiliriz. Burası cehennem falan değil! Burası bizim mezarımız da olmayacak. Sebastian, Alfred, Mey-Rin,Lulu, Gedo-chan! Bakın Kiyora ve arkadaşı da geldi.Onlara güçsüz görünmenin zamanı değil. Hadi, Yalvarırım kalkın! kalkın!''
Anna'nın yakarışlarını bölen kişi Phantom oluyor. ''Kaltak karı, amma çok çene yaptın.'' diyen Phantom, hızla üzerinize doğru koşmaya başlıyor. Phantom'un üzerinize doğru geldiği sırada, Sebastian bağırarak ayağa kalkıyor ve üzerindeki çatal-bıçak-kaşıkları hızlıca Phantom'a doğru fırlatmaya başlıyor. Phantom, üzerine yağmur gibi yağan bu cisimlerden şemsiyesini açarak kurtuluyor. Sebastian üzerindekileri fırlatmaya devam ederken, şemsiyesi açık bir şekilde Sebastian'a doğru ilerleyen Phantom, Sebastian'ın dibine kadar geliyor.
Bu sırada tıpkı Sebastian gibi bağırarak ayağa kalkmış olan Alfred, koşarak bu ikiliye yetişiyor ve Phantom'a sol tarafından bir uçan tekme atıyor; fakat Alfred'İn tekmesini sol eliyle durduran Phantom, sağ ayağından yakaladığı Alfred'i Sebastian'a doğru savuruyor ve birbirine çarpan bu ikili Gedoumaru'nun yanına kadar sürükleniyorlar. Bu sırada tekrardan arı formuna dönüşmüş olan Anna: ''Vızzz.Hadi gidiyoruz.Vzzzz'' diyor ve uçmaya başlıyor.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
- Stand!:
O sırada Anna'nın konuşmaları Phantom tarafından bölündü ve hızla üzerimize doğru koşmaya başladı. Kabından çıkarmış olduğum kılıcımla bir adım öne, Anna'nın yanına geçtim. Adam bize yaklaştığı sırada beş metre kadar ötemizdeki Sebastian bağırarak ayağı kalktı ve rakibimize silahlarını fırlatmaya başladı. Sebastian'ın ayağı kalkmış olmasına sevinerek ona doğru ilerleyeceğim sırada uçuşan çatal bıçakları şemsiyesini açarak engelleyen Phantom, Sebastian'ın dibine kadar geldi. Hemen ardından bir bağırma sesi daha duyduk. Alfred-san! Hiçbirinizin pes edeceğini düşünmüyordum zaten. Savaşa uçan bir tekmeyle dahil olan Alfred, Phantom'un bu saldırıyı durdurup kendisini Sebastian'a doğru fırlatmasıyla beraber tekrar yere düştü. Alfred ile birlikte Gedo-san'ın yanına kadar sürüklenmişlerdi. Yine de bu bir son değil! Benim tanıdığım insanlar bu kadar kolay pes etmez.
Phantom'un son saldırısının ardından tekrar arı formuna dönüşen Anna'nın komutuyla birlikte, düşmanımıza doğru ilerlemeye başlayacaktık. Koşarak ilerlediğim sırada, "Kalkın! Ne zaman yere düşsek, daha güçlü şekilde kalkacağız. Şimdi, bir kez daha kalkın!" Diyecektim ve Anna, Rayl ve belki de Sebastian ile Alfred'in saldırıları ile oluşacak bir açıklıkla adama kılıcımı yatay olarak savuracaktım. Her şeyimle savaşmaya başlamam gerekiyordu.
Kiyora Victoria- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Phantom, hızla Sebastian ve Alfred'in yanına gidiyor ve şemsiyesini onlara doğru savuruyor; fakat tam da bu sırada uçarak Sebastian ve Alfred'in yanına varan Anna, iğnesi ile Phantom'a doğru saldırıya geçiyor. Anna'nın geldiği fark eden Phantom, bir anda şemsiyesinin hareketini durduruyor.Ardından da şemsiyesini Anna'ya doğru savurup Anna'yı uçuruyor. Anna bir kez daha iğnesi ile Phantom'a zarar verme konusunda başarısız olsa da bu sefer sadece birkaç metre sürükleniyor ve hemen ardından havalanıyor.
Bu sırada Alfred kendi çevresinde dönmeye başlıyor. Elinde bir bıçak tutan Sebastian ise yerden birkaç metre yükseğe zıplıyor. Derken Sebastian tam olarak Alfred'in ayağının üzerine iniyor ve Alfred, Sebastian'ı bacağı ile dört metre uzaklıktaki Phantom'a doğru fırlatıyor. Phantom'un üzerine doğru uçan Sebastian, bıçağını Phantom'un başına doğru savuruyor; fakat Phantom son anda kenara çekiliyor ve bıçak sadece Phantom'un yanağını çizebiliyor.
Bu sırada Kaplan formuna dönüşmüş olan Rayl da Phantom'un yanına varıyor. Oldukça hızlı bir şekilde Phantom'a doğru koşan Rayl, Phantom'un üzerine atlayıp Phantom'u yere düşürüyor ve dişlerini Phantom'un şemsiyesine geçiriyor. Phantom bacakları ile Rayl'ı üzerinden fırlatıyor. Odanın en ilerisindeki duvara doğru uçmakta olan Rayl, dişlerine geçirdiği şemsiyeyi de yanında götürüyor.
Rayl'ı üzerinden atan Phantom ani bir hareketle ayağa kalkıyor. Bu sırada Phantom'un yanına varıyorsun ve kılıcını yatay bir şekilde savuruyorsun; fakat Phantom önce eğilerek kılıcından kurtuluyor. Sonra da ayağına vurarak seni yere düşürüyor.
Son Durum Alfred 6 metre solunda, Sebastian 3 metre sağında.Rayl bayağı bir uzaklarda. Phantom hemen dibinde.Sense yerdesin.
Bu sırada Alfred kendi çevresinde dönmeye başlıyor. Elinde bir bıçak tutan Sebastian ise yerden birkaç metre yükseğe zıplıyor. Derken Sebastian tam olarak Alfred'in ayağının üzerine iniyor ve Alfred, Sebastian'ı bacağı ile dört metre uzaklıktaki Phantom'a doğru fırlatıyor. Phantom'un üzerine doğru uçan Sebastian, bıçağını Phantom'un başına doğru savuruyor; fakat Phantom son anda kenara çekiliyor ve bıçak sadece Phantom'un yanağını çizebiliyor.
Bu sırada Kaplan formuna dönüşmüş olan Rayl da Phantom'un yanına varıyor. Oldukça hızlı bir şekilde Phantom'a doğru koşan Rayl, Phantom'un üzerine atlayıp Phantom'u yere düşürüyor ve dişlerini Phantom'un şemsiyesine geçiriyor. Phantom bacakları ile Rayl'ı üzerinden fırlatıyor. Odanın en ilerisindeki duvara doğru uçmakta olan Rayl, dişlerine geçirdiği şemsiyeyi de yanında götürüyor.
Rayl'ı üzerinden atan Phantom ani bir hareketle ayağa kalkıyor. Bu sırada Phantom'un yanına varıyorsun ve kılıcını yatay bir şekilde savuruyorsun; fakat Phantom önce eğilerek kılıcından kurtuluyor. Sonra da ayağına vurarak seni yere düşürüyor.
Son Durum Alfred 6 metre solunda, Sebastian 3 metre sağında.Rayl bayağı bir uzaklarda. Phantom hemen dibinde.Sense yerdesin.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
İkilinin Gedo-san'ın yanına uçmasının ardından tekrar onlara doğru saldırmayı planlayan Phantom, kısa sürede Alfred ve Sebastian'ın yanına ulaşıp şemsiyesini onlara doğru savurdu. Ama eş zamanlı olarak bu saldırıya yetişebilen Anna, iğnesiyle tekrar saldırıya geçti. Savrulan şemsiye, Phantom'un Anna'yı farketmesiyle birlikte hedef değiştirdi ve şemsiye darbesini yiyen kişi Anna oldu. O an, Sebastian ve Alfred'i korumak için dikkati üstüne çektiğini düşündüm. Anna'nın yere savrulup birkaç saniye içinde hemen geri havalanmasıyla beraber, Alfred kendi etrafında dönmeye başladı. Eline bir bıçak alan Sebastian ise yerden birkaç metre yükseğe zıplamıştı. Belli ki ikili bir saldırıya hazırlanıyorlardı. Birkaç saniye sonra havalanmış olan Sebastian, Alfred'in ayağının üstünde durdu ve Alfred'in ittirmesiyle beraber Phantom'un üzerine doğru uçmaya başladı. Bu ikili saldırıdan iyi bir hasar almalıydı. Derken elindeki bıçağı Phantom'un kafasına doğru fırlatan Sebastian'ın hamlesiyle adam yana çekildi. Normalde başına ciddi hasar vermesi gereken bu saldırıdan, adam yalnızca bir çizik aldı. İşimiz zor olacak.
O sırada kaplan formuna geçen Rayl de saldırısını yaptı. Bir anda Phantom'un üzerine atlayıp onu yere düşürdükten sonra, dişlerini adamın şemsiyesine geçirdi. İşte, bu bir açıklık! Var gücümle ikiliye doğru koşuyordum, bu açıklıktan faydalanıp hasar vermeliydim. Ben hala koştuğum sırada Phantom, üstündeki Rayl'ı iki bacağıyla iterek odanın diğer köşesine doğru fırlattı. Rayl kaplan modunda olduğu için yere düşmesi onu pek etkilemeyecektir, ben ilerlemeye devam edeceğim.
Artık silahı çok uzaklarda olan, yerdeki adama bir saldırı yapma sırası bendeydi. Yaklaşmamla beraber aniden ayağa kalkan adamın kafasına doğru bir savurma hamlesi denediysem de, pek başarılı olamadım. Adam eğilip, ayağıma verdiği hasarla beni yere düşürdü. Tam dibimdeydi artık. Uiola'nın, Gedo-san ve diğerlerinin yaşadıkları aklıma geldi birden. Büyük bir nefretle baktığım adamla aramdaki güç farkı çok büyüktü. Buna rağmen pes etmeyecektim. Hala yerde iken, bu durumu fırsat bilip kılıcımı adamın ayak bileklerine doğru hızla savuracaktım. Eğer bu saldırıyı savuşturursa hızla aramızdaki mesafeyi birkaç metreye çıkartmak için uğraşacak ve ondan sonra bir şey düşünecektim.
O sırada kaplan formuna geçen Rayl de saldırısını yaptı. Bir anda Phantom'un üzerine atlayıp onu yere düşürdükten sonra, dişlerini adamın şemsiyesine geçirdi. İşte, bu bir açıklık! Var gücümle ikiliye doğru koşuyordum, bu açıklıktan faydalanıp hasar vermeliydim. Ben hala koştuğum sırada Phantom, üstündeki Rayl'ı iki bacağıyla iterek odanın diğer köşesine doğru fırlattı. Rayl kaplan modunda olduğu için yere düşmesi onu pek etkilemeyecektir, ben ilerlemeye devam edeceğim.
Artık silahı çok uzaklarda olan, yerdeki adama bir saldırı yapma sırası bendeydi. Yaklaşmamla beraber aniden ayağa kalkan adamın kafasına doğru bir savurma hamlesi denediysem de, pek başarılı olamadım. Adam eğilip, ayağıma verdiği hasarla beni yere düşürdü. Tam dibimdeydi artık. Uiola'nın, Gedo-san ve diğerlerinin yaşadıkları aklıma geldi birden. Büyük bir nefretle baktığım adamla aramdaki güç farkı çok büyüktü. Buna rağmen pes etmeyecektim. Hala yerde iken, bu durumu fırsat bilip kılıcımı adamın ayak bileklerine doğru hızla savuracaktım. Eğer bu saldırıyı savuşturursa hızla aramızdaki mesafeyi birkaç metreye çıkartmak için uğraşacak ve ondan sonra bir şey düşünecektim.
Kiyora Victoria- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Kılıcını, Phantom'un ayak bileklerine doğru hızlıca savuruyorsun. Geriye doğru zıplayan Phantom bu saldırıdan rahatlıkla kurtuluyor. Phantom sen henüz doğrulamadan tekrardan üzerine doğru harekete geçiyor; fakat Phantom'u durduran kişi Sebastian oluyor. Üzerinde kalan birkaç bıçağı Phantom'a fırlatıyor Sebastian. Bıçaklardan biri Phantom'un sol baldırına isabet ederken, biri de Phantom'un omzuna saplanıyor.Kalan bıçaklarsa Phantom'u ıskalıyor. Bu saldırının ardından Phantom seni boşverip Sebastian'a doğru hareket ediyor. Bir anda Sebastian'ın üzerine atlayan Phantom, Sebastian'ın kafasına sağ eli ile sağlam bir yumruk geçiriyor.
Phantom,Sebastian'a ikinci yumruğu atacağı sırada, Anna iğnesi ile Phantom'un göğsüne doğru saldırıyor. Phantom bu saldırıyı sağ eliyle durduruyor. Anna'nın iğnesi, Phantom'un sağ elini deliyor; fakat İğnenin ivmesi Phantom'un başına ulaşamadan sıfırlanıyor. Bunun ardından Phantom sol eli ile Anna'ya yumruk atıyor ve Anna'yı, kendisine doğru yaklaşmakta olan Alfred'in üzerine uçuruyor.
Son Durum: Anna, Alfred'in kucağında. İnsan görünümüne dönmüş. Hareketsiz bir biçimde yatıyor ve üzerinde bol miktarda kan var.Kan kusmuş olmalı. İkisi Phantom'un altı metre kadar arkasında.
Sebastian Phantom'un altında hareketsiz yatıyor.
Sense ayağa kalkmış durumdasın. Phantom ile aranda beş metre var.
Phantom,Sebastian'a ikinci yumruğu atacağı sırada, Anna iğnesi ile Phantom'un göğsüne doğru saldırıyor. Phantom bu saldırıyı sağ eliyle durduruyor. Anna'nın iğnesi, Phantom'un sağ elini deliyor; fakat İğnenin ivmesi Phantom'un başına ulaşamadan sıfırlanıyor. Bunun ardından Phantom sol eli ile Anna'ya yumruk atıyor ve Anna'yı, kendisine doğru yaklaşmakta olan Alfred'in üzerine uçuruyor.
- Temsili:
Son Durum: Anna, Alfred'in kucağında. İnsan görünümüne dönmüş. Hareketsiz bir biçimde yatıyor ve üzerinde bol miktarda kan var.Kan kusmuş olmalı. İkisi Phantom'un altı metre kadar arkasında.
Sebastian Phantom'un altında hareketsiz yatıyor.
Sense ayağa kalkmış durumdasın. Phantom ile aranda beş metre var.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Kılıcımı Phantom'un ayaklarına doğru savursam da, savuşturması pek de zor olmadı. Hemen ardından Phantom, ben henüz doğrulamadan üzerime doğru harekete geçti. Kılıcımla savunma pozisyonuna geçip beklediğim sırada, Phantom'un saldırısını Sebastian durdurdu. Bıçaklarıyla tekrar saldırıya geçen Sebastian, bir bıçağı adamın omzuna saplamayı başarmıştı. Bunun üzerine hedefini değiştirip Sebastian'ın üzerine atlayan Phantom, ona sağlam bir yumruk attı. Ayağı kalkıp Sebastian'a daha fazla zarar vermesini engellemek için harekete geçeceğim sırada Anna, Phantom'un göğsüne iğnesi ile bir saplama hamlesi denedi. Eğer hayati bir organına gelse ölümcül olabilirdi, ama Phantom bu saldırıyı eliyle karşıladı. İvme kaybedip sonunda tamamen hareket yetisini kaybeden Anna'nın iğnesi, adamın sağ elini delmişti. Anna! Anna şuan tamamen açıktaydı, adamın diğer elinden sağlam bir darbe yiyebilirdi. Anna! Kaç! Bunları düşünüp Phantom'a doğru harekete geçtiğim sırada Anna, adamın şiddetli yumruğu ile beraber Alfred'in üzerine doğru uçtu. O anda endişe içinde Anna'ya baktığımda, Alfred'in kucağında hareketsiz yattığını gördüm. İnsan vücuduna dönmüştü. Artık yorulduğunu hissettiğim Anna'nın her yeri kan olmuştu. Onu o hâlde görünce iyice öfkelenmiştim. Arkadaşlarıma daha fazla zarar vermesine müsaade edemezdim.
Aramızda beş metre kadar vardı. En son hızımla, adamın üzerine doğru koşup yeterli mesafeye geldiğimde bir buçuk metre kadar havaya zıplayıp bağırarak adamın göğsüne bir kesiş atmaya çalışacaktım. Eğer saldırım bir şekilde adama zarar verirse hemen ardından kılıcımı adamın yaralı olan koluna doğru hızlıca savuracaktım.
Aramızda beş metre kadar vardı. En son hızımla, adamın üzerine doğru koşup yeterli mesafeye geldiğimde bir buçuk metre kadar havaya zıplayıp bağırarak adamın göğsüne bir kesiş atmaya çalışacaktım. Eğer saldırım bir şekilde adama zarar verirse hemen ardından kılıcımı adamın yaralı olan koluna doğru hızlıca savuracaktım.
Kiyora Victoria- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Phantom, Sebastian'a ikinci yumruğu atacağı sırada koşarak aradaki mesafeyi kapatıyor ve yukarı zıplıyorsun. Phantom, yukarı zıpladığın anda altındaki Sebastian'ı tüm gücüyle sana fırlatıyor ve havadaki seni Sebastian ile vuruyor. Ardından yere düşüyorsunuz ve Alfred ile Anna'nın yanına kadar sürükleniyorsunuz
Phantom dördünüzün de yerde olmasını fırsat bilip hızlıca üzerinize geldiği sırada, Hybrid formunda olan Rayl, bir anda Phantom'un arkasında bitiyor ve pençeleriyle Phantom'un sırtına bir darbe vuruyor.
Bu darbenin ardından hızlıca arkasına dönen Phantom, sol eliyle hybrid formundaki Rayl'a hamle yapıyor; fakat insan haline dönüp kenara kayan Rayl bu saldırıdan kurtuluyor ve Phantom'un başına doğru tekme atıyor. Phantom bu saldırıyı atlatıyor.
Bu sırada, Phantom'un hemen arkasında duran Uiola'nın kılıcını görüyorsun. Rayl'ın yüzünde ise hin bir gülümseme var.
Son durum:
Rayl'ın getirdiği kılıç ise beş metre kadar önünde.
Phantom dördünüzün de yerde olmasını fırsat bilip hızlıca üzerinize geldiği sırada, Hybrid formunda olan Rayl, bir anda Phantom'un arkasında bitiyor ve pençeleriyle Phantom'un sırtına bir darbe vuruyor.
Bu darbenin ardından hızlıca arkasına dönen Phantom, sol eliyle hybrid formundaki Rayl'a hamle yapıyor; fakat insan haline dönüp kenara kayan Rayl bu saldırıdan kurtuluyor ve Phantom'un başına doğru tekme atıyor. Phantom bu saldırıyı atlatıyor.
Bu sırada, Phantom'un hemen arkasında duran Uiola'nın kılıcını görüyorsun. Rayl'ın yüzünde ise hin bir gülümseme var.
Son durum:
- Rayl ve Phantom:
Rayl'ın getirdiği kılıç ise beş metre kadar önünde.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Hızla havaya zıplayıp Phantom'un üzerine doğru yönelmiştim. Göğsüne bir darbe bırakmayı planlıyordum ama bu konuda pek başarılı olamadım. Phantom'un, yerde yatan Sebastian'ı güçlü bir şekilde üzerime doğru fırlatmasıyla beraber ikimiz birden Anna ile Alfred'in yanına kadar sürüklendik. Yerde sürüklenmenin etkisiyle birlikte birkaç saniye kendime gelemesem de sonunda ayağı kalkabilecek duruma gelmiştim. Ayağı kalkıp dövüşmeye devam edeceğim sırada üzerimize doğru hızla gelen Phantom'u gördüm. Dördümüz de yerdeydik, Sebastian baygınken bize saldırması hiç de iyi olmazdı. Üçünün önüne doğru geçip yapacağı saldırıyı onlardan uzak tutmalıydım. O sırada Rayl'ı gördüm. Hybrid modunda, Phantom'un tam arkasındaydı, belli ki adamın bize gelmesini engellemeye çalışıyordu. Onu görünce içim biraz da olsa rahatladı. Pençeleri ile adamın sırtına bir saldırı yapan Rayl, yaptığı saldırıdan hemen sonra insan hâline geri döndü, bu yüzden Phantom'un eliyle yaptığı saldırı amacına ulaşmadı. O sırada Rayl'ın yüzünde bir gülümseme vardı.
Hemen ardından Rayl, adamın başına doğru bir tekme atmayı denese de Phantom bu saldırıyı savuşturdu. Rayl'ın bu şekilde hasar almadan uzun süre dövüşebileceğini sanmıyordum. Karşımızdaki rakip çok güçlüydü, Rayl'ın gücüne güvensem bile öylece oturup her şeyi onun omzuna yükleyemezdim. Zarar görmesini istemiyordum.
Ayağı kalkıp Rayl ile Phantom'un yanına koşmaya başlayacağım sırada yerde bir şey gördüm. Bu, Uiola'nın kılıcıydı. Aklıma Uiola'nın gelmesiyle beraber bir anlığına üzülmüş de olsam hızlıca bir şeyler düşünmeye başladım. İki kılıç kullanma konusunda da oldukça iyiydim, ve şuana kadar yaptığım saldırıların hepsi etkisiz olmuştu. Saldırıyı yapsam, savunma kısmım eksik kalıyordu. Gladium Spei, sahibinin umutlarını taşımam için bana izin verebilecek misin? Birkaç metre önümdeki kılıcı yerden alıp arkamdaki savaşabilecek durumda olan ikiliye, "Anna, Alfred. Haydi, bir daha deneyelim." Diyecek ve sağ elimde kendi kılıcım, sol elimde Uiola'nın kılıcı, doğrudan Phantom'un üzerine doğru koşacak ve sağ elimdeki kılıcı adamın karın boşluğuna doğru savuracaktım. Diğer tarafta Rayl olduğundan dolayı geri çekilmesi beklenmedik bir hareket olurdu. Kılıcı bir şekilde savunarak durdurmasının ardından diğer elimdeki kılıcı adamın sol bacağına saplayacaktım. Eğer adam bir savunmada bulunmadan geri çekilirse de, ivme kaybetmeden saldırmaya devam edecek ve hasar vermeye çalışacaktım.
- Spoiler:
Hemen ardından Rayl, adamın başına doğru bir tekme atmayı denese de Phantom bu saldırıyı savuşturdu. Rayl'ın bu şekilde hasar almadan uzun süre dövüşebileceğini sanmıyordum. Karşımızdaki rakip çok güçlüydü, Rayl'ın gücüne güvensem bile öylece oturup her şeyi onun omzuna yükleyemezdim. Zarar görmesini istemiyordum.
Ayağı kalkıp Rayl ile Phantom'un yanına koşmaya başlayacağım sırada yerde bir şey gördüm. Bu, Uiola'nın kılıcıydı. Aklıma Uiola'nın gelmesiyle beraber bir anlığına üzülmüş de olsam hızlıca bir şeyler düşünmeye başladım. İki kılıç kullanma konusunda da oldukça iyiydim, ve şuana kadar yaptığım saldırıların hepsi etkisiz olmuştu. Saldırıyı yapsam, savunma kısmım eksik kalıyordu. Gladium Spei, sahibinin umutlarını taşımam için bana izin verebilecek misin? Birkaç metre önümdeki kılıcı yerden alıp arkamdaki savaşabilecek durumda olan ikiliye, "Anna, Alfred. Haydi, bir daha deneyelim." Diyecek ve sağ elimde kendi kılıcım, sol elimde Uiola'nın kılıcı, doğrudan Phantom'un üzerine doğru koşacak ve sağ elimdeki kılıcı adamın karın boşluğuna doğru savuracaktım. Diğer tarafta Rayl olduğundan dolayı geri çekilmesi beklenmedik bir hareket olurdu. Kılıcı bir şekilde savunarak durdurmasının ardından diğer elimdeki kılıcı adamın sol bacağına saplayacaktım. Eğer adam bir savunmada bulunmadan geri çekilirse de, ivme kaybetmeden saldırmaya devam edecek ve hasar vermeye çalışacaktım.
Kiyora Victoria- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Ayağa kalktığın sırada, hızlıca yukarı doğru zıplayan Rayl, Phantom'un suratına ayağının üst kısmıyla vuruyor; fakat bu vuruş Phantom'u düşürmeye bile yetmiyor. Yaklaşık bir metre kadar geriye hareket eden Phantom, Rayl'ın sağ bacağını tutuyor ve bacağından tuttuğu Rayl'ı yere doğru savuruyor. Rayl'ın kafasının yere vurmasının ardından, Phantom eli ile Rayl'ın kafasını sıkmaya başlıyor. Rayl ise ayağı ile Phantom'u iterek bu durumdan kurtulmaya çalışıyor.
Tam da bu sırada adama yetişiyor ve sağ elindeki kılıcı adamın karın boşluğuna doğru savuruyorsun. Phantom, geriye dönmeye fırsat bulsa da saldırından tamamen kurtulmaya fırsat bulamıyor ve mecburen kılıcını sağ eli ile durdurmaya çalışıyor. Kılıcın Phantom'un elinden dirseğine kadar olan kısmını yatay olarak kesiyor.(Out:Bir kolu, yere yatay bir şekilde bırakılmış düz bir silindir olarak düşün. Bu silindirin soldaki çembersel tabanı adamın eli, sağdaki çembersel tabanı adamın omzu olsun. Silindirin orta kısmı ise adamın dirseği olsun.Sen bu silindiri yatay olarak orta kısmına kadar kesiyorsun kısaca.Bir nevi kolun o kısmını ikiye ayırıyorsun yani.)
Phantom, aldığı bu darbeden dolayı acı ile haykırıyor ve sen henüz sol elindeki kılıç ile ona saldıramadan karın boşluğuna sert bir tekme geçiriyor. Bu tekmeden dolayı metrelerce sürükleniyorsun. En sonunda da sırtını 10-15 metre ilerideki duvara çarparak durabiliyorsun. Karnına aldığın bu darbeden dolayı bir süre nefes alamıyorsun.Ayrıca sırtını sert bir şekilde duvara çarpmandan dolayı gözlerin kararıyor ve kan kusuyorsun. Bu halin yaklaşık iki dakika kadar sürüyor.
Daha sonra bir şekilde ayağa kalkıyorsun ve çevrene bakıyorsun.Sırtın duvara dönük. Gedoumaru 5 metre sağında. Az önce bilinci yerinde olan Alfred, tıpkı Sebastian gibi yerde baygın bir şekilde yatıyor. Alfred ve Sebastian 6 metre önünde.Rayl, odanın sağ duvarının dibinde ve başını tutarak doğrulmaya çalışıyor. Yüzü kan içinde. Anna, odaya girdiğiniz kapının yanında, ayakta ve zıplıyor.Bir şeylere hazırlanıyor gibi gözüküyor. Phantom ise odanın en ileri kısmında ve şemsiyesini eline almakta olduğunu görüyorsun. Anna'nın elinde Uiola'nın kılıcı var. Senin kılıcın ise Rayl'ın 6 metre kadar önünde.
- ÖZET:
Tam da bu sırada adama yetişiyor ve sağ elindeki kılıcı adamın karın boşluğuna doğru savuruyorsun. Phantom, geriye dönmeye fırsat bulsa da saldırından tamamen kurtulmaya fırsat bulamıyor ve mecburen kılıcını sağ eli ile durdurmaya çalışıyor. Kılıcın Phantom'un elinden dirseğine kadar olan kısmını yatay olarak kesiyor.(Out:Bir kolu, yere yatay bir şekilde bırakılmış düz bir silindir olarak düşün. Bu silindirin soldaki çembersel tabanı adamın eli, sağdaki çembersel tabanı adamın omzu olsun. Silindirin orta kısmı ise adamın dirseği olsun.Sen bu silindiri yatay olarak orta kısmına kadar kesiyorsun kısaca.Bir nevi kolun o kısmını ikiye ayırıyorsun yani.)
Phantom, aldığı bu darbeden dolayı acı ile haykırıyor ve sen henüz sol elindeki kılıç ile ona saldıramadan karın boşluğuna sert bir tekme geçiriyor. Bu tekmeden dolayı metrelerce sürükleniyorsun. En sonunda da sırtını 10-15 metre ilerideki duvara çarparak durabiliyorsun. Karnına aldığın bu darbeden dolayı bir süre nefes alamıyorsun.Ayrıca sırtını sert bir şekilde duvara çarpmandan dolayı gözlerin kararıyor ve kan kusuyorsun. Bu halin yaklaşık iki dakika kadar sürüyor.
Daha sonra bir şekilde ayağa kalkıyorsun ve çevrene bakıyorsun.Sırtın duvara dönük. Gedoumaru 5 metre sağında. Az önce bilinci yerinde olan Alfred, tıpkı Sebastian gibi yerde baygın bir şekilde yatıyor. Alfred ve Sebastian 6 metre önünde.Rayl, odanın sağ duvarının dibinde ve başını tutarak doğrulmaya çalışıyor. Yüzü kan içinde. Anna, odaya girdiğiniz kapının yanında, ayakta ve zıplıyor.Bir şeylere hazırlanıyor gibi gözüküyor. Phantom ise odanın en ileri kısmında ve şemsiyesini eline almakta olduğunu görüyorsun. Anna'nın elinde Uiola'nın kılıcı var. Senin kılıcın ise Rayl'ın 6 metre kadar önünde.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Gråt Gladius [Kiyora Victoria]
Uiola'nın kılıcını alıp harekete geçtim. Var gücümle dövüşmeye devam eden ikiliye doğru koşuyordum. O sırada Rayl, yukarı doğru zıplayıp ayağı ile Phantom'un yüzüne sertçe vurdu. Normal dayanıklıkta bir insanı rahatlıkla yere düşürebilecek olan bu saldırı, Phantom'u sadece bir metre kadar geriye ittirebilmişti. Bu saldırının hemen ardından Phantom, Rayl'ın bacağından tuttu ve onu sertçe yere savurdu. Kafasını vurmuştu. Ben endişeli şekilde koşmaya devam ederken Phantom, yere düşmüş olan Rayl'ın kafasını eliyle sıkmaya başladı. Rayl da bu durumdan, adamı ayağı ile ittirmeye çalışarak kurtulmayı deniyordu. Rayl, biraz daha dayan. Yetişeceğim!
İkili aynı pozisyonda iken sonunda onlara yetişebildim. Yeterince yakına geldiğim anda da sağ elimde tuttuğum kılıcımı Phantom'un karın boşluğuna doğru hızlıca savurdum. Adam arkasını dönüp kendisine doğru gelen saldırıyı görse de atlatmak için fırsat bulamadığından dolayı mecburen üzerine doğru gelen kılıcı eliyle durdurmaya çalıştı. Bunun üzerine, hızla savurduğum kılıcım adamın elinden dirseğine kadar olan bölümünü yatay olarak kesti. Bunun ardından hemen adamın acı çekmesini leyhime kullanarak diğer elimdeki kılıcı da bacağına saplayacaktım ama ne yazık ki işler planladığım şekilde yürümedi. Tam karın boşluğuma, nefesimi kesecek cinsten bir tekme yedim. İki elimde tuttuğum kılıçlar bir yana, ben bir yana savrulmuştum şimdi. Savrulmuştum savrulmasına da, hâlâ duramamıştım. Lanet adam beni galaksi dışına falan yolladı herhalde... Sonunda sırtımı bir duvara oldukça sert şekilde vurarak durabilmiştim. Yediğim tekme dolayısıyla doğru düzgün nefes alamıyorken, bir de duvara çarpmamın şiddetiyle kan kusmaya başlamıştım. Aynı zamanda gözlerimin kararmaya başladığını da hissediyordum, ama mümkün olduğu kadar iyi kalmaya çalışacaktım.
Birkaç dakika sonra kendime gelmiştim. Güçlükle de olsa ayağı kalktım, ilk işim Rayl'ın durumuna bakmak oldu. Yüzü kan içinde kalmıştı ve doğrulmaya çalışıyordu. Birkaç metre ötesinde ise kılıcım duruyordu. Rayl'ı görünce kötüsü olmadığı için biraz da olsa rahatlayarak kafamı diğerlerine çevirdim. Gedo-san beş metre kadar sağımda, hâlâ aynı konumdaydı. Beş metre kadar önümde ise Sebastian ile Alfred vardı. Alfred de sınırına ulaşmış olacak ki, o da Sebastian gibi bayılmıştı. Phantom odanın diğer köşesinde, şemsiyesini almakla meşgulken Anna, odaya girdiğimiz kapının yakınlarında bir şeylere hazırlanıyormuş gibi zıplıyordu. Elinde ise Uiola'nın kılıcı vardı. Anna'nın elinde bu kılıcı görünce biraz şaşırdım ve hızlıca bir şeyler düşünmeye başladım. Belli ki Anna güçlü bir saldırıya hazırlanıyordu, kılıçla tam olarak ne yapacağını anlayamasam da ona destek vermem gerekiyordu. Öte yandan neredeyse hepimiz sınırımıza yaklaşmıştık. Anna'nın yapmaya hazırlandığı saldırı bizim için büyük önem taşıyordu, bu yüzden ona yardım etmeliydik.
Hızla kılıcıma doğru harekete geçecek ve kılıcımı geri aldıktan sonra koşarak Rayl'ın yanına gidecektim. "İyi misin?" Diyip doğrulmasına yardım ettikten sonra, "Rayl. Anna bir saldırıya hazırlanıyor gibi duruyor. Anna saldıracağı sırada biz de farklı yerlerden saldırmayı deneyebiliriz. Böylece karşılaması daha zor olur." Diyecektim ve Rayl ile birlikte Anna'nın yanına doğru yürüyecektim.
İkili aynı pozisyonda iken sonunda onlara yetişebildim. Yeterince yakına geldiğim anda da sağ elimde tuttuğum kılıcımı Phantom'un karın boşluğuna doğru hızlıca savurdum. Adam arkasını dönüp kendisine doğru gelen saldırıyı görse de atlatmak için fırsat bulamadığından dolayı mecburen üzerine doğru gelen kılıcı eliyle durdurmaya çalıştı. Bunun üzerine, hızla savurduğum kılıcım adamın elinden dirseğine kadar olan bölümünü yatay olarak kesti. Bunun ardından hemen adamın acı çekmesini leyhime kullanarak diğer elimdeki kılıcı da bacağına saplayacaktım ama ne yazık ki işler planladığım şekilde yürümedi. Tam karın boşluğuma, nefesimi kesecek cinsten bir tekme yedim. İki elimde tuttuğum kılıçlar bir yana, ben bir yana savrulmuştum şimdi. Savrulmuştum savrulmasına da, hâlâ duramamıştım. Lanet adam beni galaksi dışına falan yolladı herhalde... Sonunda sırtımı bir duvara oldukça sert şekilde vurarak durabilmiştim. Yediğim tekme dolayısıyla doğru düzgün nefes alamıyorken, bir de duvara çarpmamın şiddetiyle kan kusmaya başlamıştım. Aynı zamanda gözlerimin kararmaya başladığını da hissediyordum, ama mümkün olduğu kadar iyi kalmaya çalışacaktım.
Birkaç dakika sonra kendime gelmiştim. Güçlükle de olsa ayağı kalktım, ilk işim Rayl'ın durumuna bakmak oldu. Yüzü kan içinde kalmıştı ve doğrulmaya çalışıyordu. Birkaç metre ötesinde ise kılıcım duruyordu. Rayl'ı görünce kötüsü olmadığı için biraz da olsa rahatlayarak kafamı diğerlerine çevirdim. Gedo-san beş metre kadar sağımda, hâlâ aynı konumdaydı. Beş metre kadar önümde ise Sebastian ile Alfred vardı. Alfred de sınırına ulaşmış olacak ki, o da Sebastian gibi bayılmıştı. Phantom odanın diğer köşesinde, şemsiyesini almakla meşgulken Anna, odaya girdiğimiz kapının yakınlarında bir şeylere hazırlanıyormuş gibi zıplıyordu. Elinde ise Uiola'nın kılıcı vardı. Anna'nın elinde bu kılıcı görünce biraz şaşırdım ve hızlıca bir şeyler düşünmeye başladım. Belli ki Anna güçlü bir saldırıya hazırlanıyordu, kılıçla tam olarak ne yapacağını anlayamasam da ona destek vermem gerekiyordu. Öte yandan neredeyse hepimiz sınırımıza yaklaşmıştık. Anna'nın yapmaya hazırlandığı saldırı bizim için büyük önem taşıyordu, bu yüzden ona yardım etmeliydik.
Hızla kılıcıma doğru harekete geçecek ve kılıcımı geri aldıktan sonra koşarak Rayl'ın yanına gidecektim. "İyi misin?" Diyip doğrulmasına yardım ettikten sonra, "Rayl. Anna bir saldırıya hazırlanıyor gibi duruyor. Anna saldıracağı sırada biz de farklı yerlerden saldırmayı deneyebiliriz. Böylece karşılaması daha zor olur." Diyecektim ve Rayl ile birlikte Anna'nın yanına doğru yürüyecektim.
Kiyora Victoria- Ödül Avcısı
- Mesaj Sayısı : 214
Kayıt tarihi : 17/01/16
Nerden : East Blue
9 sayfadaki 14 sayfası • 1 ... 6 ... 8, 9, 10 ... 14
Similar topics
» Kiyora Victoria
» Parlak zamanlar [Kiyora&Wiksax]
» [Envanter] Kiyora Victoria
» Pulau Menakutkan [Kiyora Victoria]
» Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)
» Parlak zamanlar [Kiyora&Wiksax]
» [Envanter] Kiyora Victoria
» Pulau Menakutkan [Kiyora Victoria]
» Kızıl Kafalar (Rayl - Kiyora)
One Piece Rpg :: 4 Deniz Rp :: East Blue
9 sayfadaki 14 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz