Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
3 sayfadaki 4 sayfası
3 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Cüce hızlı hareketleriyle, ona göre çok hantal kalan Bacon’un bacağına iki kesip atıp yuvarlanarak geri kaçmayı başarmıştı. Bu cüce tüm rakiplerini hızı ve atikliğiyle yenerdi. Rakibini sersemletir, küçük kesikler atarak dikkatini dağıtıp gücünü kırar ve önemli açığı yakaladığı anda ise ölümcül bir darbe indirirdi. Tam aradığı tipte bir rakip olan Bacon’a da bunları yapacaktı ve ilk hamleleri de işe yaramıştı. Şimdi Bacon’un karşısında, onun acı çeken gözlerine baka baka yine sağa sola koşturuyordu. Bacon ise acıdan dişlerini sıkıyor ve gözlerindeki tüm öfkeyi cüceye yöneltiyordu bu anlarda. Bir anlık duraksamadan sonra Bacon, “Taco şiş!” diye bağırarak mızrağını şiddetle fırlattı önünde koşturan adama. Ancak Cüce çok hızlıydı ve daha Bacon mızrağı fırlatmak üzere kolunu kaldırdığı an sıçramaya hazırlanmıştı. Mızrak şiddetle savrulduğu an cüce yerden oldukça yükseğe sıçradı ve ringin kenarındaki parmaklıkları bir arada tutan paralel demir şeride ayaklarını koyarak üzerine gelen Bacon’a doğru fırladı. Mızrak, o sıçrayınca ayaklarının altından geçip parmaklıklara çarpmadan seyircilerin arasına fırlamıştı. Seyirciler de atik davranıp kenara çekilmişti ve alçaktan gelen mızrak hepsini sıyırıp geçmişti. Arada bir de küfür savruldu bunun üzerine, “Rakibi öldüreceksin çatlak herif, bizi değil!” Daha bu küfür edilmeden hemen önce cüce parmaklıklardan sıçrayıp üzerine gelen Bacon’a fırlamıştı, ancak bunları çok kısa sürede üst üste yaptığından bu kez tam olarak tutmamış ve uzun Boylu Bacon’un omuzlarına ayakları takılarak iki metre yüksekten yüzükoyun yere çakılmıştı. Göğsü ve kollarında duyduğu acıya rağmen, az önce üzerinden atladığı koca adamın korkusuyla hızla toparlanmış ve ayakları üstüne kalkarak yine aynı şekilde sağa sola koşturmaya başlamıştı. Ancak düşüşün etkisiyle bu hareketlerin artık daha yavaş olduğu görülebiliyordu.
Şimdi daha farklı bir şey düşünmeliydi, zira az önceki ani hamlelerini yiyen adam bu tuzağa bir daha düşmezdi kolay kolay.
Bıçağını kavradı, ve koşmaya hazırlandı. Az önce üstüne atlayıp yakalayamayarak parmaklıklara yaklaşan koca adamın üstüne tüm hızıyla koşup, yaklaştığı anda kendini aniden yere bırakarak altından kaymaya çalışacak ve bıçağıyla tutturabildiği bacak tendonlarını kesecekti. Fırsat bulursa taşaklarını da deşmeyi düşündü bir an, ancak adam ona göre çok uzundu ve bu kısa kollarla yerde kayıyorken onun orasına ulaşması imkansızdı.
Eğer adamın bacakları açık değilse de kayıp bacaklarına çarparken dizlerini hedefleyecekti bıçağıyla. Ne olursa olsun bu hamleyle rakibe ciddi zarar vermeliydi, yoksa ayakları dibindeyken çok fena durumda yakalanabilirdi.
O üstüne koşarken rakibi de ona bir hamle yapabilirdi, bu yüzden koşarken dikkatle rakibinin gözlerine bakacaktı yine. Rakiplerine daima böyle bakar ve onları tahmin etmeye çalışırdı.
Rp Out:
Şimdi daha farklı bir şey düşünmeliydi, zira az önceki ani hamlelerini yiyen adam bu tuzağa bir daha düşmezdi kolay kolay.
Bıçağını kavradı, ve koşmaya hazırlandı. Az önce üstüne atlayıp yakalayamayarak parmaklıklara yaklaşan koca adamın üstüne tüm hızıyla koşup, yaklaştığı anda kendini aniden yere bırakarak altından kaymaya çalışacak ve bıçağıyla tutturabildiği bacak tendonlarını kesecekti. Fırsat bulursa taşaklarını da deşmeyi düşündü bir an, ancak adam ona göre çok uzundu ve bu kısa kollarla yerde kayıyorken onun orasına ulaşması imkansızdı.
Eğer adamın bacakları açık değilse de kayıp bacaklarına çarparken dizlerini hedefleyecekti bıçağıyla. Ne olursa olsun bu hamleyle rakibe ciddi zarar vermeliydi, yoksa ayakları dibindeyken çok fena durumda yakalanabilirdi.
O üstüne koşarken rakibi de ona bir hamle yapabilirdi, bu yüzden koşarken dikkatle rakibinin gözlerine bakacaktı yine. Rakiplerine daima böyle bakar ve onları tahmin etmeye çalışırdı.
Rp Out:
- Spoiler:
Cüce’nin farkındalığı ve hızı yüksek olduğundan, ona uzaktan yapılan hamleyi kolayca gördü ve sıyrıldı. Ancak olaylar çok hızlı geliştiği için ikinci hamleden tam olarak sıyrılamadı.
Düşüşün etkisiyle hızı 1.5’e düştü. Bir iki dakika sonra eski haline dönecektir.
Dayanıklılığın yüksek olduğu için bu kesikler seni çok etkilemedi ve hala ayaktasın. Ancak ikinci hamleleri yersen dayanıklılık düşecektir.
North Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 184
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Havada süzülen mızrağının yansıması gözlerinde parlarken fırlamıştı rakibine doğru. Ama adımları kararsız kalmıştı ilerlerken. Rakibi beklemediği şekilde hamlesini önceden görmüş ve oldukça yükseğe sıçramıştı. Mızrak onun altından geçip giderken hüsranla bakıyordu Bacon. Mızrak misket gibi dağılan seyircilerin arasına düştüğünde ise Cüce üzerine doğru geliyordu artık. Parmaklıklara sıçramış, ordan da Bacon'un üzerine sıçramıştı. Tüm bunların olduğu sırada zamanlamayı tutturamamıştı ikisi de. Cüce havada süzülürken ayakları Bacon'un omzuna takılmış ve yüzüstü çakılmıştı yere. Bacon ise parmaklıklara tutunuyordu. Cüce yerden hışımla kalktığı sırada o da arkasına döndü hızla.
Silahı yoktu artık, büyük bir hataya kurban gitmişti. Aceleci davranmasının cezasını çekiyor, kendine kızıyordu. Gözleri yine etrafında dönmeye başlayan adamın üzerindeydi. Hareketleri öncekine göre yavaştı, düşmesinin etkisi olmalıydı bu. Burnundan soluyordu onu izlerken. Daha sakin olması gerektiğini bilse de sakinleştiremiyordu kendini. Kanayan kesiklerine doğru eğdi başını. Kesiklerinin acısı taze olsa da şuanlık bir engel teşkil etmiyordu ona. Tüm yapması gereken daha fazla kesik yememekti. Ama rakibinin hızıyla nasıl başedebilirdi? En iyisi rakibin tekrar hamle yapmasını beklemekti. Cüce de aklından geçenleri okuyor olmalıydı ki üzerine doğru koşmaya başlamıştı. Geleceğini bildiği bir saldırıyı durdurabileceğine emindi Bacon. Bunu yapmalıydı, yoksa bir soytarıya yenilecekti. Ölmekle aynı şeydi bu, zaten yenilirse de öldürülürdü büyük ihtimal.
Gözlerine bakan Cüce'ye aynı şekilde karşılık veriyor, gözlerine tüm öfkesiyle bakıp meydan okuyordu. Dizlerini hafif kırmış ve ellerini gövdesine doğru kaldırmış, rakibinin saldırısına hazırlanıyordu. Nereden gelecekti? Tepeden, aşağıdan... hızlı tepki vermeliydi. Çatılan kaşları habercisiydi o anın geldiğinin. Cüce yanına yaklaştığı sırada kendini yere bırakmış ve ayaklarının altına doğru kaymıştı. Yine kesik yiyecekti büyük ihtimalle ama o altından geçerken sağ dirseğiyle onun üzerine düşecekti. Sağ elini yumruk yapmış, sol eliyle yumruğunu tutmuş ve dirseğini uygun pozisyona getirmişti bile. Rakibi demirlere yakın oldukları için altından öylece kaçıp gidemezdi. Mutlaka vurmalıydı bu darbeyi rakibine. Bacakları yine kesilebilirdi bu durumda ama işi bitirmezse durum daha kötüye gidecekti. Rakibini altına alabilirse de boynunu kırmak için iki eliyle bir hamle yapacaktı. "Güreşçi Usulü!"
Silahı yoktu artık, büyük bir hataya kurban gitmişti. Aceleci davranmasının cezasını çekiyor, kendine kızıyordu. Gözleri yine etrafında dönmeye başlayan adamın üzerindeydi. Hareketleri öncekine göre yavaştı, düşmesinin etkisi olmalıydı bu. Burnundan soluyordu onu izlerken. Daha sakin olması gerektiğini bilse de sakinleştiremiyordu kendini. Kanayan kesiklerine doğru eğdi başını. Kesiklerinin acısı taze olsa da şuanlık bir engel teşkil etmiyordu ona. Tüm yapması gereken daha fazla kesik yememekti. Ama rakibinin hızıyla nasıl başedebilirdi? En iyisi rakibin tekrar hamle yapmasını beklemekti. Cüce de aklından geçenleri okuyor olmalıydı ki üzerine doğru koşmaya başlamıştı. Geleceğini bildiği bir saldırıyı durdurabileceğine emindi Bacon. Bunu yapmalıydı, yoksa bir soytarıya yenilecekti. Ölmekle aynı şeydi bu, zaten yenilirse de öldürülürdü büyük ihtimal.
Gözlerine bakan Cüce'ye aynı şekilde karşılık veriyor, gözlerine tüm öfkesiyle bakıp meydan okuyordu. Dizlerini hafif kırmış ve ellerini gövdesine doğru kaldırmış, rakibinin saldırısına hazırlanıyordu. Nereden gelecekti? Tepeden, aşağıdan... hızlı tepki vermeliydi. Çatılan kaşları habercisiydi o anın geldiğinin. Cüce yanına yaklaştığı sırada kendini yere bırakmış ve ayaklarının altına doğru kaymıştı. Yine kesik yiyecekti büyük ihtimalle ama o altından geçerken sağ dirseğiyle onun üzerine düşecekti. Sağ elini yumruk yapmış, sol eliyle yumruğunu tutmuş ve dirseğini uygun pozisyona getirmişti bile. Rakibi demirlere yakın oldukları için altından öylece kaçıp gidemezdi. Mutlaka vurmalıydı bu darbeyi rakibine. Bacakları yine kesilebilirdi bu durumda ama işi bitirmezse durum daha kötüye gidecekti. Rakibini altına alabilirse de boynunu kırmak için iki eliyle bir hamle yapacaktı. "Güreşçi Usulü!"
Misafir- Misafir
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Bacon dizlerini bükmüş, ellerini önde tutarken hareketli rakibinden bir hamle bekliyordu. Cüce kararını verip hızla koştu iri yarı rakibine doğru, bu kez ya indirecek ya da inecekti. Şimdiye kadarki rakiplerinden bu kadar dayanıklı ve iri olanı çıkmamıştı karşısına. Her zaman ilk kesiklerden sonra güçleri düşer ve ikinci hamlelerini boşa atıp ona yem olurdu hantal rakipleri. Ancak bu herif alabildiğine iriydi, çok dayanıklıydı ve boyuna göre oldukça atikti. Dövüş geçmişi olduğu belliydi. Bu yüzden bacaklarına girdiği anda onu tamamen yere yığacak bir hamle yapmalıydı. Rakibinin arkasındaki bir metrelik çukur duvarını da düşünüyordu. Eğer altından kayıp geçebilirse, bacağına indirdiği kesiklerden sonra derhal ayaklanıp düşen adamın sırtına derin darbeler indirecekti. İşe yarayacağını umarak koşmaya başladı. Hızını almış giderken, o iki saniyede felaketin yaklaştığını gördü. Rakibi hamlesini anlamış olmalıydı. Zaten ikinci hamleden sonra düşmemiş olması, onu artık çözmesi anlamına geliyordu. Artık hızını da kesemezdi bu şekilde koşarken. Tüm gücünü ve yeteneğini toplayıp aniden kaydı iri adamın altına doğru, zaman yavaşlamış, tüm sesler kesilmiş gibiydi. Bacon, yumruklarını birleştirip bir dirseğini yere yöneltmişti bile o sırada. Ve Cüce, Bacon’un bacaklarına doğru kayarken, Bacon da dirseğine tüm ağırlığını vermiş halde yere düşüyordu.
Cüce hızla kaydı altına ve bıçağıyla Bacon’un sol bacağına öyle şiddetle bir kesik attı ki, neredeyse kemikten gelen sürtünmeyi hissediyordu. Uzun bıçak, kaval kemiğine dokunarak Bacon’un sol kalın baldırını boydan boya kesmişti derince. Ancak bu, Cüce’nin son kesiğiydi. Bacon hamleden sonra istemese de düşebilirdi, ancak kendisi zaten düşüyordu Cüce’nin üstüne. Kestikten sonra ayaklarıyla arkadaki duvara toslayan cücenin üstüne inanılmaz bir ağırlık çöktü. Sivri dirseğe verilmiş tüm vücut ağırlığı, Cüce’nin göğsüne çökerken bütün kaburgalarından çatırtılar yükseldi. Ardından gelen çığlıklardan sonra o kaburga çatırtılarını duyan olmadı. Hareketli cüce, bu kez hantal adama kaybetmişti. Bacon’un tüm ağırlığı üstüne çökünce neredeyse bütün kaburgaları kırılmış ve içeriden organlarına da ciddi zarar vermişti. Cüce onun acısıyla sadece iki saniye çığlık atabildi. Ondan sonraki saniyelerde sadece hırıldayarak, acı çekmeden nefes almaya çalışıyordu. O an Bacon, Beyaz Cüce’nin bu acısına son verdi ve iki eliyle başını kavrayarak, “Güreşçi usulü!” diye bağırdı. Cüce’nin başını sertçe çevirdi ve tüm acısına ebediyen son verdi. Beyaz Cüce, artık nefes almıyor veya acı çekmiyordu.
İzleyenlerden uğultular, hemen ardından çığlıklar yükseldi. Bu vahşi iri adamı sevmişlerdi. Tarko ise arkadan sevinçle bağırıyordu: “İşte Baco! Hiddetli Baco!” Onu duyan izleyiciler de bu isimle tezahürat yapmaya başladılar, “Baco! Baco! Baco! Baco!”
Tüm bu çığlıkların arasından siyah giyimli sunucu girdi ringe, ağzından kanlar dökülmüş halde yatan cüceye bir acımayla baktı. “İşte kazanan” diye bağırdı sonra, Bacon’u gösterip. “Bravo Hiddet’in Şafağı Baco! İlk maçında bize hiddetini gösterdin!” Sonra izleyicilere dönüp ellerini iki yana açarak devam etti, “Şimdi sıradakiler gelecek, hazır olun! Kızıl Boğa ve Keskin Sopa!” O sırada Bacon da ringi terk etmeliydi artık, sıradaki dövüş birkaç dakikaya başlayacaktı.
Bacon’un şimdi uzunca dinlenme ve yaralarıyla ilgilenme zamanı olabilirdi. Bir dahaki maçı için üç kapışma daha beklemeliydi. Rakibi de bu üç maçtan çıkan biri olacaktı. Kızıl Boğa ve Keskin Sopa’nın maçları birkaç dakikaya başlayacaktı.
Cüce hızla kaydı altına ve bıçağıyla Bacon’un sol bacağına öyle şiddetle bir kesik attı ki, neredeyse kemikten gelen sürtünmeyi hissediyordu. Uzun bıçak, kaval kemiğine dokunarak Bacon’un sol kalın baldırını boydan boya kesmişti derince. Ancak bu, Cüce’nin son kesiğiydi. Bacon hamleden sonra istemese de düşebilirdi, ancak kendisi zaten düşüyordu Cüce’nin üstüne. Kestikten sonra ayaklarıyla arkadaki duvara toslayan cücenin üstüne inanılmaz bir ağırlık çöktü. Sivri dirseğe verilmiş tüm vücut ağırlığı, Cüce’nin göğsüne çökerken bütün kaburgalarından çatırtılar yükseldi. Ardından gelen çığlıklardan sonra o kaburga çatırtılarını duyan olmadı. Hareketli cüce, bu kez hantal adama kaybetmişti. Bacon’un tüm ağırlığı üstüne çökünce neredeyse bütün kaburgaları kırılmış ve içeriden organlarına da ciddi zarar vermişti. Cüce onun acısıyla sadece iki saniye çığlık atabildi. Ondan sonraki saniyelerde sadece hırıldayarak, acı çekmeden nefes almaya çalışıyordu. O an Bacon, Beyaz Cüce’nin bu acısına son verdi ve iki eliyle başını kavrayarak, “Güreşçi usulü!” diye bağırdı. Cüce’nin başını sertçe çevirdi ve tüm acısına ebediyen son verdi. Beyaz Cüce, artık nefes almıyor veya acı çekmiyordu.
İzleyenlerden uğultular, hemen ardından çığlıklar yükseldi. Bu vahşi iri adamı sevmişlerdi. Tarko ise arkadan sevinçle bağırıyordu: “İşte Baco! Hiddetli Baco!” Onu duyan izleyiciler de bu isimle tezahürat yapmaya başladılar, “Baco! Baco! Baco! Baco!”
Tüm bu çığlıkların arasından siyah giyimli sunucu girdi ringe, ağzından kanlar dökülmüş halde yatan cüceye bir acımayla baktı. “İşte kazanan” diye bağırdı sonra, Bacon’u gösterip. “Bravo Hiddet’in Şafağı Baco! İlk maçında bize hiddetini gösterdin!” Sonra izleyicilere dönüp ellerini iki yana açarak devam etti, “Şimdi sıradakiler gelecek, hazır olun! Kızıl Boğa ve Keskin Sopa!” O sırada Bacon da ringi terk etmeliydi artık, sıradaki dövüş birkaç dakikaya başlayacaktı.
Bacon’un şimdi uzunca dinlenme ve yaralarıyla ilgilenme zamanı olabilirdi. Bir dahaki maçı için üç kapışma daha beklemeliydi. Rakibi de bu üç maçtan çıkan biri olacaktı. Kızıl Boğa ve Keskin Sopa’nın maçları birkaç dakikaya başlayacaktı.
North Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 184
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Bacon kendini yere bırakırken bacağına saplanan acı tüm vücudunu sarsmıştı. Kemiğine değen bıçağın verdiği acı hissi onun hayatta kalma dürtüsünü de harekete geçirmişti. Yüzünü buruşturarak indi dirseğiyle Cüce'nin göğüslerine doğru. O kadar uğultuya rağmen kırılan kaburgaları hissedebiliyordu kulağında. Bu dövüşün bitiş sesiydi. Cüce acılar içinde inliyordu altında. Bacon'un yüreğinde ise en ufak bir acıma hissi yoktu. İkisinden biri ölecekti bu dövüşte, ringe çıktıklarında bunu kabul etmişlerdi. Hiç düşünmeden inleyen adamın kafasını tuttu iki eliyle, ardından sertçe çevirerek boynunu kırdı. Adamı öldürdükten sonra hiç oralı değilmiş gibi kesik baldırına tutundu, acıyı dindirmek için var gücüyle bastırıyordu.
“Baco! Baco! Baco! Baco!” şeklinde tezahüratlar inlemeye başlamıştı salonda. Çoğu kişi kendinden geçmişti bu kanlı gösteriyi izlerken. Bacon'un ise terlemiş yüzüyle etrafa bakması için, acının ona müsade ettiği birkaç saniyesi vardı. Bu sürede Baco kim diye düşünüyordu kafasından. Kimliğini açık etmemek için Tarko'ya kendisini böyle tanıttığını hatırlaması uzun sürmemişti. Ne aptallıktı ama, daha iyi bir isim bulamamıştı o anda, şimdi bir salon dolusu adam onu "Baco" diye tanıyordu. Bu kısaltma hiç hoşuna gitmemiş, onu sinirlendirip içinden söylenmesine neden olmuştu.
Ringe giren siyah giyimli sunucu yine toplamıştı gözleri üstüne. “İşte kazanan” diye bağırıyordu Bacon'u göstererek. “Bravo Hiddet’in Şafağı Baco! İlk maçında bize hiddetini gösterdin!” diye devam etmişti sözlerine. “Şimdi sıradakiler gelecek, hazır olun! Kızıl Boğa ve Keskin Sopa!”
Bacon ringten ayrılma vaktinin geldiğini anlamıştı. Altındaki Cüce'nin cansız bedenini kinle kenara ittikten sonra zar zor ayağa kalktı. Acısından dolayı dişlerini sıkmış, omzunun teki aşağı düşmüştü. Eliyle dizine tutunuyor ve seker adımlarla ilerliyordu ringin dışına doğru. İnsanların hayranlık gösterileri umrunda değildi o an, acısını dindirmekti tek derdi. Tarko'ya doğru yönelecek ve yarasına bakabilecek birini tanıyıp tanımadığını soracaktı. Böyle dövüşe devam etmesi çok zor olurdu. Biraz rahatlayacak zamanı bulduğunda "Bahisten ne kadar kazandım?" diye de soracaktı ona. Ve zaman bulabilirse potansiyel rakiplerinin dövüşlerini izleyip onlar hakkında fikir edinmeye çalışacaktı.
“Baco! Baco! Baco! Baco!” şeklinde tezahüratlar inlemeye başlamıştı salonda. Çoğu kişi kendinden geçmişti bu kanlı gösteriyi izlerken. Bacon'un ise terlemiş yüzüyle etrafa bakması için, acının ona müsade ettiği birkaç saniyesi vardı. Bu sürede Baco kim diye düşünüyordu kafasından. Kimliğini açık etmemek için Tarko'ya kendisini böyle tanıttığını hatırlaması uzun sürmemişti. Ne aptallıktı ama, daha iyi bir isim bulamamıştı o anda, şimdi bir salon dolusu adam onu "Baco" diye tanıyordu. Bu kısaltma hiç hoşuna gitmemiş, onu sinirlendirip içinden söylenmesine neden olmuştu.
Ringe giren siyah giyimli sunucu yine toplamıştı gözleri üstüne. “İşte kazanan” diye bağırıyordu Bacon'u göstererek. “Bravo Hiddet’in Şafağı Baco! İlk maçında bize hiddetini gösterdin!” diye devam etmişti sözlerine. “Şimdi sıradakiler gelecek, hazır olun! Kızıl Boğa ve Keskin Sopa!”
Bacon ringten ayrılma vaktinin geldiğini anlamıştı. Altındaki Cüce'nin cansız bedenini kinle kenara ittikten sonra zar zor ayağa kalktı. Acısından dolayı dişlerini sıkmış, omzunun teki aşağı düşmüştü. Eliyle dizine tutunuyor ve seker adımlarla ilerliyordu ringin dışına doğru. İnsanların hayranlık gösterileri umrunda değildi o an, acısını dindirmekti tek derdi. Tarko'ya doğru yönelecek ve yarasına bakabilecek birini tanıyıp tanımadığını soracaktı. Böyle dövüşe devam etmesi çok zor olurdu. Biraz rahatlayacak zamanı bulduğunda "Bahisten ne kadar kazandım?" diye de soracaktı ona. Ve zaman bulabilirse potansiyel rakiplerinin dövüşlerini izleyip onlar hakkında fikir edinmeye çalışacaktı.
Misafir- Misafir
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Bacon, bacağının acısından seke seke ringden çıkıp doğrudan Tarko’nun bulunduğu yere gitti. Tarko gülerek karşıladı koca adamı ve tebrik edercesine omzuna dokundu. Baco ise ona bahisten ne kazandığını sordu acısıyla baş etmeye çalışırken. Bu şekilde ikinci dövüşe çıksa kesinlikle kaybederdi. Tarko, bahsin henüz tamamlanmadığını, turnuva sonunda kazanırsa paranın ikiye katlanacağını söyledikten sonra yaralarıyla ilgilenmesi için ona salonun bir kanarındaki ahşabı aşınmış eski bankların oraya kadar gitmesi için yardım etti. Bankta yarasına alkol basacak, son darbeden aldığı derin kesiği dikecek ve acısını biraz olsun dindirmeye çalışacaktı. Yine de bu yaralar onu etkileyecekti.
Onlar yaralarla ilgilenirken, ringde ikinci dövüş başlıyordu. Kızıl Boğa denen adam, geniç paçalı, kırmızı bir pantolon ve üstüne de kırmızı geniş bir gömlek giymiş esmer, uzun saçlı biriydi. Tüm dövüşlerinde kullandığı üzere yine mızrak kullanıyordu. Karşısında duran Keskin Sopa lakaplı iri dövüşçünün boyu iki metreyi geçkindi. Üstüne tam gövdesine oturan siyah bir ceket giyip tüm düğmelerini kapatmıştı, altına ise esnek kumaştan gri bir pantolon giymişti. Pantolonun üstü kan lekeleriyle doluydu. Dövüşlerinde her zaman kullandığı dikenli metal sopayı almıştı yine.
Dövüş başladı ve iki rakip de ölümüne kapışmaya başladı. Kızıl Boğa, mızrağıyla Keskin Sopa’yı uzak tutmaya çalışıyor, Keskin Sopa ise mızrağı tüm kuvvetiyle saf dışı etmeye çalışarak ona yanaşıyordu. Bu şekilde beş dakika dövüştükten sonra, Keskin Sopa, Kızıl Boğa’nın vücudunda onlarca kesik bırakarak yendi. Kendisi de mızrağın bıçağından kesikler almıştı. Kızıl Boğa ağır yaralanmış fakat ölmemişti, Keskin Sopa, rakiplerini öldürmezdi mecbur kalmadıkça.
Ondan sonraki dövüşte Pirana ve Demir Yumruk kapıştı. Dövüşü Demir Yumruk kazandı çivili eldivenleriyle. Pirana ise kendine lakabını kazandıran dişlerinden birçoğunu kaybetti.
Onların ardından Deli Dana ve Yıldırım Rod kapıştı. Dövüşleri oldukça seri ve vahşiydi. Yıldırım Rod, kısa kılıcyla, gürzlü Deni Dana’yı defalarca biçerek yendi. Ancak kendisi de iki gürz darbesi almıştı ve oldukça hırpalanmıştı.
Tüm bu dövüşler bir saat sürmüş ve yarı finale Hiddetin Şafağı Baco, Keskin Sopa, Demir Yumruk ve Yıldırım Rod kalmıştı. Siyah giyimli adam, yeni eşleşmeleri ilan etti ve Bacon, Demir Yumruk ile eşleşti. Keskin Sopa da Yıldırım Rod ile kapışacaktı.
Sunucu, Bacon ile Demir Yumruk’u ringe davet etti. Demir Yumruk, her zamanki gibi dikenli eldiveni kaptı ve ringe geçti. Bacon da silahını seçip ringe girecekti şimdi. Demir Yumruk, ringde tam tetik onun hamlesini bekliyor olacaktı. İkisi de önceki dövüşlerden yaralar almış ve fiziksel yetenekleri eksilmişti.
Rp Out:
Onlar yaralarla ilgilenirken, ringde ikinci dövüş başlıyordu. Kızıl Boğa denen adam, geniç paçalı, kırmızı bir pantolon ve üstüne de kırmızı geniş bir gömlek giymiş esmer, uzun saçlı biriydi. Tüm dövüşlerinde kullandığı üzere yine mızrak kullanıyordu. Karşısında duran Keskin Sopa lakaplı iri dövüşçünün boyu iki metreyi geçkindi. Üstüne tam gövdesine oturan siyah bir ceket giyip tüm düğmelerini kapatmıştı, altına ise esnek kumaştan gri bir pantolon giymişti. Pantolonun üstü kan lekeleriyle doluydu. Dövüşlerinde her zaman kullandığı dikenli metal sopayı almıştı yine.
Dövüş başladı ve iki rakip de ölümüne kapışmaya başladı. Kızıl Boğa, mızrağıyla Keskin Sopa’yı uzak tutmaya çalışıyor, Keskin Sopa ise mızrağı tüm kuvvetiyle saf dışı etmeye çalışarak ona yanaşıyordu. Bu şekilde beş dakika dövüştükten sonra, Keskin Sopa, Kızıl Boğa’nın vücudunda onlarca kesik bırakarak yendi. Kendisi de mızrağın bıçağından kesikler almıştı. Kızıl Boğa ağır yaralanmış fakat ölmemişti, Keskin Sopa, rakiplerini öldürmezdi mecbur kalmadıkça.
Ondan sonraki dövüşte Pirana ve Demir Yumruk kapıştı. Dövüşü Demir Yumruk kazandı çivili eldivenleriyle. Pirana ise kendine lakabını kazandıran dişlerinden birçoğunu kaybetti.
Onların ardından Deli Dana ve Yıldırım Rod kapıştı. Dövüşleri oldukça seri ve vahşiydi. Yıldırım Rod, kısa kılıcyla, gürzlü Deni Dana’yı defalarca biçerek yendi. Ancak kendisi de iki gürz darbesi almıştı ve oldukça hırpalanmıştı.
Tüm bu dövüşler bir saat sürmüş ve yarı finale Hiddetin Şafağı Baco, Keskin Sopa, Demir Yumruk ve Yıldırım Rod kalmıştı. Siyah giyimli adam, yeni eşleşmeleri ilan etti ve Bacon, Demir Yumruk ile eşleşti. Keskin Sopa da Yıldırım Rod ile kapışacaktı.
Sunucu, Bacon ile Demir Yumruk’u ringe davet etti. Demir Yumruk, her zamanki gibi dikenli eldiveni kaptı ve ringe geçti. Bacon da silahını seçip ringe girecekti şimdi. Demir Yumruk, ringde tam tetik onun hamlesini bekliyor olacaktı. İkisi de önceki dövüşlerden yaralar almış ve fiziksel yetenekleri eksilmişti.
Rp Out:
- Spoiler:
- Demir Yumruk statlar
Hız: 1.2
Dayanıklılık: 1.2
Güç: 1.4
Farkındalık: 1.2
Bacon geçici statlar:
Güç: 1.3
Hız: 1.1
Dayanıklılık: 1.4
Farkındalık: 1.2
North Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 184
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Bankta uzanmış yarasının dikilişini izliyordu. Bahis oynadığı parayı birinci gelemezse alamayacağını öğrendiğinden beri asabiliği üstündeydi. "Tarko, bunu bana başta söylemeyi akıl edemedin mi haa?" diye kızıyordu başı ucundaki adama. Dövüşme hevesi de bacağına açılan yaralarla kan kaybetmişti. Bile bile ölümüne yürümekten pek farkı yoktu artık dövüşmesinin. Yine de başka şansı yoktu, çulsuz olarak kaçak hayatına nereye kadar devam edebileceğini kestiremiyordu.
Ringe çıkan adamları izliyordu artık uzandığı banktan. Dövüş stillerini ezberlemeye çalışordu, dersine iyi çalışmalıydı. Havada süzülen kanlarla uyuşan beyni artık acıya daha az tepki vermeye başlıyordu. Yüzünde ciddi ve hafif öfkeli bir hal vardı. İki maç daha çıkarabileceğine inanmak istiyordu içten içe. Kendisini rahatlatmak için, kendi bestelediği bir şarkıyı mırıldanıyordu, melodik şekilde. "Kafanı kesmişsem, bilki kurtulmuşsuuun! Cehennemde bir bakmışsın yine beni bulmuşsuun!.." şeklinde devam ediyordu kötü ve kaba sesiyle ki son maçta sonuçlanmıştı artık. Yavaşça ayaklarını yere bastı ve uzandığı yerden doğruldu.
Finale kendisiyle birlikte çıkan isimler Keskin Sopa, Demir Yumruk ve Yıldırım Rod'du. Cüce'den daha sıkıntı yaratacak rakibi olup olmayacağını merak ediyordu. Sunucu sıradaki maçı anons geçtiği sırada rakibine doğru baktı. Demir Yumruk'tu bu, çivili eldivenlerini alıp ringe yönelmişti. Silahların olduğu masaya doğru yöneldiğinde acısının eskisi kadar dayanılmaz olmadığını hissediyordu Bacon. Yine de üzerine basmakta zorlanıyordu. Silahlara göz gezdirdiği sırada kafasında kurguluyordu planını. O da çivili eldivenlerdin bir çift alıp geçirdi ellerine. Ringe doğru girerken rakibinin suratına bakıyor ve alaycı bir gülümseme takınıyordu. Endişeli gözükmemesi gerekiyordu, rakibine o güveni vermeyecekti.
Gong sesi duyulmuş ve salonda herkes pür dikkat kesilmişti aniden. Sessizliğin bozulmasını bekleniyordu ama Bacon'da rakibi de kendilerinden bir hamle bekliyor, birbirlerine bakıyordu. Bacon bacağının durumu yüzünden eskisi kadar hızlı olamayacaktı. Ama rakibi de pek hızlı değil gibiydi, yumruklarına güveniyordu. Hızlı bir rakip işine gelmezdi şuan. "Erkekçe bir dövüş olsun!" diye bağırarak sessizliği bozmaya karar verdi Bacon. Ağır adımlarla Demir Yumruğun üzerine yürüyordu. "Bakalım en son kim ayakta kalacak! İsminin hakkını verebilir misin dostum?! Bir adım bile geriye atmadan vuruşalım ve kazanan kim görelim!" Dayanıklılığına güvenecekti artık. Fazla hareketli bir dövüş değil, durdukları yerde birbirlerini yumruklamalarını istiyordu. Sözleriyle meydan okuyarak rakibini de bu dövüş tarzına uydurmaya çalışşmıştı. Seyirciyi de arkasına alıp onu buna mecbur bırakmayı hedefliyordu. Karşısına dikildiğinde onun yüzüne sağ eliyle bir yumruk sallayacaktı, ardından durmadan dikenli eldivenleriye kan gölüne çevirmeyi planlıyordu suratını. Rakibinin yumruklarını da aynı şekilde karşılayacak ve yere en son düşen olmaya çalışacaktı. "Kum Torbası!"
Ringe çıkan adamları izliyordu artık uzandığı banktan. Dövüş stillerini ezberlemeye çalışordu, dersine iyi çalışmalıydı. Havada süzülen kanlarla uyuşan beyni artık acıya daha az tepki vermeye başlıyordu. Yüzünde ciddi ve hafif öfkeli bir hal vardı. İki maç daha çıkarabileceğine inanmak istiyordu içten içe. Kendisini rahatlatmak için, kendi bestelediği bir şarkıyı mırıldanıyordu, melodik şekilde. "Kafanı kesmişsem, bilki kurtulmuşsuuun! Cehennemde bir bakmışsın yine beni bulmuşsuun!.." şeklinde devam ediyordu kötü ve kaba sesiyle ki son maçta sonuçlanmıştı artık. Yavaşça ayaklarını yere bastı ve uzandığı yerden doğruldu.
Finale kendisiyle birlikte çıkan isimler Keskin Sopa, Demir Yumruk ve Yıldırım Rod'du. Cüce'den daha sıkıntı yaratacak rakibi olup olmayacağını merak ediyordu. Sunucu sıradaki maçı anons geçtiği sırada rakibine doğru baktı. Demir Yumruk'tu bu, çivili eldivenlerini alıp ringe yönelmişti. Silahların olduğu masaya doğru yöneldiğinde acısının eskisi kadar dayanılmaz olmadığını hissediyordu Bacon. Yine de üzerine basmakta zorlanıyordu. Silahlara göz gezdirdiği sırada kafasında kurguluyordu planını. O da çivili eldivenlerdin bir çift alıp geçirdi ellerine. Ringe doğru girerken rakibinin suratına bakıyor ve alaycı bir gülümseme takınıyordu. Endişeli gözükmemesi gerekiyordu, rakibine o güveni vermeyecekti.
Gong sesi duyulmuş ve salonda herkes pür dikkat kesilmişti aniden. Sessizliğin bozulmasını bekleniyordu ama Bacon'da rakibi de kendilerinden bir hamle bekliyor, birbirlerine bakıyordu. Bacon bacağının durumu yüzünden eskisi kadar hızlı olamayacaktı. Ama rakibi de pek hızlı değil gibiydi, yumruklarına güveniyordu. Hızlı bir rakip işine gelmezdi şuan. "Erkekçe bir dövüş olsun!" diye bağırarak sessizliği bozmaya karar verdi Bacon. Ağır adımlarla Demir Yumruğun üzerine yürüyordu. "Bakalım en son kim ayakta kalacak! İsminin hakkını verebilir misin dostum?! Bir adım bile geriye atmadan vuruşalım ve kazanan kim görelim!" Dayanıklılığına güvenecekti artık. Fazla hareketli bir dövüş değil, durdukları yerde birbirlerini yumruklamalarını istiyordu. Sözleriyle meydan okuyarak rakibini de bu dövüş tarzına uydurmaya çalışşmıştı. Seyirciyi de arkasına alıp onu buna mecbur bırakmayı hedefliyordu. Karşısına dikildiğinde onun yüzüne sağ eliyle bir yumruk sallayacaktı, ardından durmadan dikenli eldivenleriye kan gölüne çevirmeyi planlıyordu suratını. Rakibinin yumruklarını da aynı şekilde karşılayacak ve yere en son düşen olmaya çalışacaktı. "Kum Torbası!"
Misafir- Misafir
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Bacon, rakibiyle aynı silahı seçip hızla ringe girmişti. Gong çalınca ikisi de bakışıyor ve hamle bekliyordu. Sessizliği Bacon bozdu. “Erkekçe bir dövüş olsun!” diye bağırarak Demir Yumruk’a doğru yürümeye başladı. Rakibi ise gardını düşürmeden bu iri adama bakıyordu. Bacon onun dibine geldiğinde, aralarındaki yarım metrelik boy farkı açıkça görülebiliyordu artık. "Bakalım en son kim ayakta kalacak! İsminin hakkını verebilir misin dostum?! Bir adım bile geriye atmadan vuruşalım ve kazanan kim görelim!" Bacon bunları yüksek sesle söyledikten sonra izleyenlere döndü ve destek bekledi. Çoğundan uğutular yükseldi. “Kan görelim!” diye bağırdı biri. Ardından gürültüler. “Erkekçe dövüşten anladığın ahmakça yumruklar savurmak mı senin iri kertenkele! Gel de sana erkek gibi nasıl dövüşülürmüş göstereyim!” Demir yumruk öfkelenmişti bu cüretkar tavır karşısında, çivili eldivenlerini sıkarak yumruklarını da daha da öne çıkardı. Tam dibindeki Bacon, “Kum torbası!” diye bağırarak ona şiddetli bir yumruk salladığında da bunu kolayca durdurdu ve boşta kalan sol eliyle ondan uzun rakibinin çenesine bir yumruk indirdi. Bacon bu darbenin etkisiyle biraz geriledi. Çenesine saplanan kısa çiviler bir kan sızıntısı başlatmıştı bile. “İşte sana erkekçe dövüş kurnaz pislik! Gel de kapışalım!” Demir Yumruk bu hamle ve sözleriyle izleyenleri iyice galeyana getirmişti. Şimdi Bacon’a doğru bir hamle yapacaktı. Hızı çok iyi sayılmazdı, ama bu yaralı ve iri heriften daha hızlı olduğu kesindi. Biraz ötesinde duran Bacon’a yaklaşıp seri yumruklarla yüzünü ve göğsünü hedefleyecekti. Koca adamın dayanıklı olduğu çok belliydi, bu yüzden boşluk verdiği anda seri yumruklarının son hamlesi olarak bacağına yırtıcı bir yumruk sallayacak ve kendini geri atacaktı. Tüm bunları birkaç saniyede yapmayı planlıyordu. Hamlesini yapmak için ileri atıldı.
North Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 184
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Çenesine yediği yumrukla ayakları kendinden bağımsız hareket etmeye başlamıştı. Geriye doğru salınırken buldu kendini, dengesini bulması biraz zaman almıştı. Normalde sinirlenirdi bu duruma, ama suratında aksine keyifli bir ifade vardı. Tüm dengesizliğini sergileyerek sırıtıyordu olduğu yerde. Kendini kavga ederken bulduğunda ya öfkeden delirir ya da böyle eğlenirdi. Çenesinden akan kan damlaları boynuna süzülüp üç yana dağılırken, yumruklarını kaldırıyordu yüzüne doğru. Rakibinden başka kimseyi görmüyordu gözleri. Kalabılktan gelen sesler yoktu o an için, izole olmuştu zihni. Dövüşe odaklanmış, kan arzusu benliğini ele geçirmişti.
"Korkak ibne, kaçacaksın demek." demişti adamın sözlerine karşılık, gülümseyen hırslı suratıyla. Yine ağaç gibi dikilmişti olduğu yerde. Üzerine gelen rakiple gerildi dizleri, gülümsemesi büyüdü. Rakibinden gelen yumrukları gördüğünde hızlı bir eskiv yapmaya çalışacaktı. Tam olarak doğrulmadan da iki eliyle adamın beline sıkı sıkı sarılacak, onun soluna adım atıp arkasına geçecekti. Başarabilirse onu gücünün son damlasınca belinden yurarı doğru kaldıracak, kendi de arkaya doğru yatıp onu sertçe zemine çarptıracaktı.
"Korkak ibne, kaçacaksın demek." demişti adamın sözlerine karşılık, gülümseyen hırslı suratıyla. Yine ağaç gibi dikilmişti olduğu yerde. Üzerine gelen rakiple gerildi dizleri, gülümsemesi büyüdü. Rakibinden gelen yumrukları gördüğünde hızlı bir eskiv yapmaya çalışacaktı. Tam olarak doğrulmadan da iki eliyle adamın beline sıkı sıkı sarılacak, onun soluna adım atıp arkasına geçecekti. Başarabilirse onu gücünün son damlasınca belinden yurarı doğru kaldıracak, kendi de arkaya doğru yatıp onu sertçe zemine çarptıracaktı.
- Hareket:
Misafir- Misafir
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Demir Yumruk, yumruklarını peşi sıra Bacon’a indirirken, koca adam bundan keyif alıyormuşcasına gülüyordu. Dayanıklılığını kullanarak dövüşü bitirmek niyetinde gibiydi. Yumruklar yüzüne inerken hiç engel olmuyor ve çivili eldivenin yüzünde delikler açmasına müsaade ediyordu, ancak rakibinin tam dibine kadar da gelmişti. Demir Yumruk, planına fırsat bulamadan karşısındaki koca adamın kollarını beline sarılırken buldu. Bu dolanmışlıkta yumruk da sallayamayıp afallayan adam, Bacon’un tüm kuvvetiyle sıktığı belinin acısını hissediyordu şimdi. Daha beli sarılmışken o sıkışıklıkta bir yumruk daha sallama fırsatı bulmuştu, ancak ilk yumrukları kadar etkili olamamıştı bu.
Bacon hızla adamı sarıp döndüğü gibi yere çaldı rakibini. Demir Yumruk, yere çarpan başından boynuna şiddetli bir sancıyla sarsıldı kaldı. Sırtına koca bir gürz inmiş gibiydi ve dengesini tamamen yitirmişti. Üstüne gülerek gelen rakibine yumrukları indirmiş olsa da adam oldukça dayanıklıydı ve onun seri yumruk planını tamamen boşa çıkarak bir hamleyle mahvetmişti her şeyi. Şu an kendinin farkında değil gibiydi, ense köküyle yeri çarpılmanın etkisi onu sersemletmişti, plan yapacak veya saldıracak urumda değildi, ancak birkaç saniye içinde kendine gelmiş olacaktı. Rakibi bu sürede onu tamamen mahvedebilirdi…
Rp out:
Bacon hızla adamı sarıp döndüğü gibi yere çaldı rakibini. Demir Yumruk, yere çarpan başından boynuna şiddetli bir sancıyla sarsıldı kaldı. Sırtına koca bir gürz inmiş gibiydi ve dengesini tamamen yitirmişti. Üstüne gülerek gelen rakibine yumrukları indirmiş olsa da adam oldukça dayanıklıydı ve onun seri yumruk planını tamamen boşa çıkarak bir hamleyle mahvetmişti her şeyi. Şu an kendinin farkında değil gibiydi, ense köküyle yeri çarpılmanın etkisi onu sersemletmişti, plan yapacak veya saldıracak urumda değildi, ancak birkaç saniye içinde kendine gelmiş olacaktı. Rakibi bu sürede onu tamamen mahvedebilirdi…
Rp out:
- Spoiler:
- Rakibin tüm hamlelerini alarak üstüne gitmiş olman, dayanıklılığını mahvetti. Önceden kalma yaraların da etkisi var bunda.
Geçici dayanıklılığın: 1.2
North Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 184
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Hiddetin Şafağı (Bacon Grim) - Bitti
Rakibinin belinden kaldırıp, yere çuval gibi çalmıştı çalmasına ama bu ona pahalıya patlamıştı. Yüzü neredeyse tamemen hissizleşmişti. Yediği yumruklardan sonra başı dönmeye başlamış, uğultular kulağında yankı yapar olmuştu. Tüm bunlara rağmen gülebiliyordu korkutucu şekilde. Yüzünden akan kalar gülen ağzından dişlerine hücum ediyordu.
Rakibi bu saldırıdan sonra kolay kolay doğrulamayacaktı. Hızlı olabilirse işini hemen oracıkta bitirebilirdi Bacon. Merhamet onun anlamını bile bilmediği bir sözcüktü. Rakibine merhamet ettiği an durumlar tam tersine dönebilirdi. Bunun zayıflık olduğunu bildiğinden direk öldürmek için hamle yapacaktı. Yerde yatan adamın boynuna kolunu dolayacaktı tüm gücüyle ve nefesini kesmeye çalışacaktı. Onun sırtını göğsüne yaslayacak, kurtulmasını önlemek için tüm vücut ağırlığını da ileriye verecekti. Rakibinin nefesinin kesildiğinden emin olduğunda bırakacaktı onu ve ringten ayrılacaktı. Tekrar Tarko'nun yanına gidip yaralarına baktırması gerekiyordu. Normalde rakibini öldürdükten sonra güzel bir gövde gösterisi yapardı ama tek derdi kendini bir an önce dışarı atmaktı.
Rakibi bu saldırıdan sonra kolay kolay doğrulamayacaktı. Hızlı olabilirse işini hemen oracıkta bitirebilirdi Bacon. Merhamet onun anlamını bile bilmediği bir sözcüktü. Rakibine merhamet ettiği an durumlar tam tersine dönebilirdi. Bunun zayıflık olduğunu bildiğinden direk öldürmek için hamle yapacaktı. Yerde yatan adamın boynuna kolunu dolayacaktı tüm gücüyle ve nefesini kesmeye çalışacaktı. Onun sırtını göğsüne yaslayacak, kurtulmasını önlemek için tüm vücut ağırlığını da ileriye verecekti. Rakibinin nefesinin kesildiğinden emin olduğunda bırakacaktı onu ve ringten ayrılacaktı. Tekrar Tarko'nun yanına gidip yaralarına baktırması gerekiyordu. Normalde rakibini öldürdükten sonra güzel bir gövde gösterisi yapardı ama tek derdi kendini bir an önce dışarı atmaktı.
Misafir- Misafir
3 sayfadaki 4 sayfası • 1, 2, 3, 4
Similar topics
» Avcı'nın Masalları(John Graywolf) - Bitti
» Yeni Bir Başlangıç [Bacon Grim - Agachak Groli]
» E.N.D Zac En Değersizi Zac[Bitti]
» Donsuz Zebaniler (Bacon - Akubaru - Groli - Belle)
» Genç Avcı (John Graywolf) - Bitti
» Yeni Bir Başlangıç [Bacon Grim - Agachak Groli]
» E.N.D Zac En Değersizi Zac[Bitti]
» Donsuz Zebaniler (Bacon - Akubaru - Groli - Belle)
» Genç Avcı (John Graywolf) - Bitti
3 sayfadaki 4 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz