Bir şey mi kaybettiniz? (Shingen-Clous-Kyrien)

Shingen bekliyordu tedirgin bir şekilde. Kyrien'in şimdiye kadar gelmesi lazımdı acaba bir sorun mu çıkmıştı? Lanet olası Lou oldukça boş bir adamdı. Arkadaşı gelene kadar burada bekleyeceğini söylemişti. Yakında şüphelenecek ve arkadaşını merak edecekti işte o zaman sorgulamaya başlayacaktı. Hemen birşeyler düşünmeliydim.

Kyrien uzun bir süre gelmemişti artık onu bekleyemezdim daha fazla. Lou denilen işsize gitmeden birkaç şey söylemeliydim. Ama şu anda konuşmam daha çok dikkat çekerdi. Tuvalete gidip neler olduğunu öğrenmem lazımdı. Sakin bir şekilde tuvalete yönelecektim. Clous'un başı dertteydi ama o başının çaresine bakmalıydı şu an ona yardım etmem bizi açığa çıkarırdı.

Tuvalete girdiğimde ise neler olduğuna bakacaktım öncelikle. Etrafa baktığımda ise Kyrien'in görevliyi alt ettiğini görmüştüm. Onun yanında da bir kız ve Rayno vardı. Burada neler döndüğünü anlamak için açıklamaya ihtiyacım olacaktı. ''Rayno, Kyrien neler oluyor burada, bu şarışın bayan da kim ve niye hayatta. Ayrıca işler iyice sarpa sarmadan birşeyler düşünmeliyiz. Ama öncelikle şu bayan sorununu halledelim." diyecek ve neler olduğunu öğrenmeye çalışacaktım.



Out:

Clous

"Şüphelerinizi kesinlikle anlıyorum efendim ve bunda sonuna kadar da haklısınız. Bu dünya hiç iyi bir yer değil ve dahası giderek de kötüleşiyor. Eminim bu balodaki yardım kutusunu bile gözünü kırpmadan çalacak kadar Şeref yoksunu, hain, namusuz ve pislik insanlar vardır. Fakat sizi temin ederim ben onlardan biri değilim. Adım Remy ve beni tanımamanız gayet normal çünkü buralardan değilim. Gemilerde çalışan biriyim ve şans eseri çalıştığım geminin buralarda olduğu bir aralıkta bu balo vardı. Aranızda çok sırııtmamam için itiraf etmeliyim ki yevmiyemin büyük bir kısmı bu kıyafetlere gitti."
Adam bu konuşmayı sükunetle dinledi ve bir an suçluluk hissetti. Boş yere birini suçlamış olmanın ağırlığını çekiyordu şimdi vicdanı.
Bu sözlerden sonra bir şey demedi adam, sadece gülümseyerek Clous’a eşlik etti ve bağış kutusuna zarfı atışını izledi. O da Clous’un ardından, içinde 200 bin belinin bulunduğu zarfını aceleyle kutuya attı. “Bu iyi niyetiniz beni mutlu etti bayım, emin olun bu paralar çocukların geleceği için çok faydalı olacaktır. Adınızı bilmeseler bile bağışçılardan biri olarak size de minnettar kalacaklardır”
Clous bu sözlere başıyla selam verip gülümseyerek hızla uzaklaştı adamdan. Şimdi kendine yeni hedefler bulmalıydı.


Shingen.

Shingen bir an paniklemeye başladı. Kyrien ortalarda yoktu ve kapı görevlisi bir yere gitmiyordu. Buna hızla çözüm getirmeli ve önce Kyrien’i kontrol etmeliydi. Tuvalete vardığında gördükleri karşısında hayrete düşmüştü. Kenarda yarı çıplak yatan hizmetli, hizmetlinin kıyafetini giymiş Kyrien, Rayno ve sarışın, alımlı bir kadın görüyordu. Erkekler tuvaletinde görebileceği en tuhaf sahnelerden birinin içine düşüvermişti.
''Rayno, Kyrien neler oluyor burada, bu sarışın bayan da kim ve niye hayatta. Ayrıca işler iyice sarpa sarmadan birşeyler düşünmeliyiz. Ama öncelikle şu bayan sorununu halledelim." Sözlerinden şaşkınlığı okunabiliyordu. Kyrien de merak ediyordu Shingen’in sorduklarını. Rayno daha açıklayamadan içeri girmişti Shingen. Rayno ise gülüyordu. “Sakin olun baylar, gözlerinizi kısın biraz. Lena da bizden biri. Ne şanslıyım ki onu soymaya çalışmışım. Hehheehe! Öyle acemiyim ki koca salonda bula bula bir hırsızı buluyorum soyacak!” Aniden dönüp Lena’ya baktı, o da ona dönmüştü o sırada. Bakışıp gülüşüyorlardı diğer ikisi hala açıklama beklerken. Rayno devam etti, “Onu soymaya çalıştım ve soydum da, ama peşimi bırakmadı bir türlü. Benden hoşlanan yalnız bir aristokrat kurusu sanmıştım başta, meğer onu soymama izin vermiş ve büyük soygun planım hakkında ağzımdan laf almak için kadınlığını kullanıyormuş.” Dönüp Lena’ya baktı yine gülerek. “Ahlaksız kadın seni” Lena da neşeyle gülüyordu. Rayno’da aradığını bulmuş gibiydi kadın, her hareketini neşeyle karşılıyordu. Shingen ve Kyrien ağızları açık halde dinlemeye devam ediyorlardı, Kyrien’in gözleri seğirmeye başlamıştı Rayno’nun vurdumduymazlığı karşısında. “Ama ben ağzından laf aldım senin sayende Jack. Sen içeri girip adamı bayıltmasan belki de hiç konuşmayacaktı Lena. O sırada ben de plansız soyguncular olduğumuzu itiraf ettim. Lena’nın bağış kutusu için iyi bir planı var. Kabul ederseniz onla bölüşebiliriz…” Shingen’den bir cevap bekleyecekti şimdi…

Sorunlarımız giderek büyüyordu. Olabildiğince az risk almak istesek de başaramamıştık. Bunun sebebi balodaki hemen hemen herkesin hırsız beklemesiydi. En büyük avantajımız olan gizliliği ve şaşırtmayı kaybetmiştik. Böyle olunca sizden şüphelenen kişilere karşı eliniz kolunuz bağlı oluyor. Bu da yetmiyormuş gibi Rayno aramıza birisini katmıştı hem de bizim haberimiz olmadan.

Lena denilen kadın Rayno'yu ikna etmiş ve planımızı öğrenmişti. Bundan sonra oldukça tehlikeli durumdaydık. Bu kadına güvenebilir miydik tabii ki hayır. Bir hırsıza güvenmemek gerektiğini en iyi bilelerdendim. Fakat bize ortaklık teklifinde bulunmşutu bu bayan. Üstelik Rayno ile iyi anlaşıyorlarmış giib görünüyordu. Bu bir aldatmaca mıydı yoksa gerçekten hoşlanıyor muydu bu da diğer sorular gibi belirsizdi.

Şu an büyük bir ikilemde kalmıştım. Ya bu kadını aramıza alıp aklındaki planı uygulayacak ya da onu öldürüo bu işi risksiz bir şekilde bitirip balodan ayrılacaktık. Bütün bunladan önce şu kadının planını duymak istiyordum. Sonuçta onu dinlemekle bir şey kaybetmiş olmayacağız. ''Seni dinliyoruz Lena. Planını beğenirsem seninle iş yaparım ama eğer beni tatmin etmezsen bu senin ölümün olur. Haa son olarak en ufak bir tehdit sezersem yine ölürsün. Şimdi konuş." diyecek ve Lena'ya söz hakkı verecektim. Plan neydi , Lena'ya ihtiyaç var mıydı bütün bunları değerlendirecek ve tayfam için en iyisini yapacaktım.

Konu sonlandırılmıştır.
Clous ve Shingen
10-10-10 puan aldınız.
Npc'nize de 5-5-5 stat dağıtabilirsiniz.
İkinizde 2 milyon aldınız.
Yeni konunuz yakın zamanda açılacak.
Geçikme için üzgünüm.