One Piece Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Recurso [Vince Grey]

2 posters

2 sayfadaki 8 sayfası Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8  Sonraki

Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Çarş. 13 Nis. 2016, 22:05

Out:
Spoiler:

Eşyalarını toplayıp güverteye çıkıyorsun. Güvertede senin gibi hazırlanması uzun sürmüş birkaç kişi haricinde  kimse yok.  Herkes çoktan gemiden inmiş olmalı. Başını çevirip adaya doğru baktığında    bütün adayı kaplayan bej rengi surları görüyorsun.  Oldukça yüksek olan surlar enine bir şekilde tüm ada boyunca uzanmış vaziyette.  Surların yüksekliğinden dolayı adanın alanıyla  ilgili bir tahmin yapamıyorsun. Yine de küçük bir ada için bu kadar yüksek surların yapılması mantıksız olurdu. Surlar oldukça uzağında kalıyor. Surlara ulaşmak için bir süre yürümen gerecek gibi gözüküyor.

Güvertedeki birkaç kişi ile birlikte aşağı iniyorsun. Aşağı indiğinde hissettiğin ilk şey ayakkabının içine giren sarı kumların sıcaklığı oluyor.  Önüne baktığında kollarını iki yana açmış bir şekilde sizi bekleyen, kırmızı renkli saçları ve sakalları birbirine karışmış iri yarı bir adam görüyorsun.  Adamın vücudundaki kaslar bağımsızlığını ilan etmek istercesine dışarı fırlamış bir vaziyette.  Grubunuz adamın yanına geldiğinde neşe ile ile sizleri selamlayan adam konuşmasına başlıyor: ‘’Yehohahoha! Adamıza hoşgeldiniz  sevgili dostlarım! Ben Recurso adasının iki korumasından biri olan Kondo! Size surların önüne kadar eşlik edeceğim’’

Kondo:

Bu kısa konuşmadan sonra yürümeye başlıyorsunuz. Kumlarla dolu sahili geçtikten sonra taşlı bir yola giriyorsunuz. Bu taşlı yolda ilerlediğiniz süre zarfında Kondo size bilgi vermeye devam ediyor. Bu sene festival için özel bir broşür hazırladıklarını ve bu broşürleri surlara vardıkları zaman  vereceklerini söylüyor. Festivalin üç gün süreceğini ve bu sene festivalin ikinci gününde  dünyaca ünlü şarkıcı Apaphachi’nin sahne alacağını söylüyor.
Surlara iyice yaklaştığınız zaman Kondo sizi bir konuda uyarıyor: ‘’Birazdan bir dev göreceksiniz. Korkmayın o da benim gibi adanın bir koruması. Zararsızdır.’’ Diyor ve ekliyor: ‘’Tabi benim dediklerime uyduğunuz sürece.’’ Bunu dedikten sonra büyük bir kahkaha fırlatıyor.

Taşlı yolun sonuna geldiğinizde sur tüm heybetiyle karşında dikiliyor. Sur, yakından baktığında daha da büyük gözüküyor; fakat en az sur kadar ilgi çekici olan bir diğer şeyse yaklaşık 4-5 metre uzunluğunda olan kapının sağında dikilen dev. Üzerinde siyah bir atlet altında yeşil bir pantolon olan, elinde kocaman bir sopa tutan bu dev,  4-5 metre uzunluğunda olan  kapıdan daha  uzun duruyor.

Sur:
Dev:

Taşlı yolun sonunda Kondo yanınızdan ayrılıyor ve devin yanına gidiyor. Sizin grubunuz da sıraya geçiyor.  Kapının önünde bekleyen Recurso’nun  gardiyanları ,  yanlarına gelen kişilerin üstlerini ve bavullarını aradıktan sonra ellerine bir broşür verip  biraz aralanmış olan kalın kapıdan geçmelerine izin veriyor.  Gözlerin Akane’yi arasa da Akane’yi göremiyorsun. Çoktan içeri geçmiş olmalı.

Yaklaşık 40 dakikalık bir bekleyişin  ardından sıra sana geliyor. Kondo yanına yaklaşıyor; fakat bavulunu almak yerine  belli bir süre suratına bakıp seni süzüyor. Ardından da kapının sol tarafındaki kulübeye dönüp ‘’Hey Karen buraya gelsene. Şu gücün lazım oldu.’’ diye bağırıyor.

Ardından soldaki kulübeden bir kadının sesini duyuyorsun: ‘’ Ama Kondo-san! Daha adamın üstünü bile aramadın.  Her gözünün tutmadığı insan için  beni kullanma!’’
Kondo buna  cevap olarak : ‘’ Ne yapayım yani! Üzerinden ve bavulundan hiçbir şey çıkmasa bile tatmin olmayacağım. Birini gözüm tutmayınca tutmuyor işte! Dediğimi ikiletme de buraya gel! ‘’ diyor.

Bunun üzerine kulübenin sol tarafından,  beyaza boyalı yüzünde garip siyah işaretler olan üzerine kırmızı bir elbise giymiş ve  garip takılar takmış bir genç kız çıkıyor. Kız yanına gelip  Kondo’nun  tüm Recurso adasındaki en hödük insan olduğunu  bu yüzden onun kusuruna bakmamanı söyleyip onun adına senden özür diliyor. Özür dilerken de elini senin  omzuna atıyor. Konuşmasını bitirdikten sonra elini omzundan çekiyor ve Kondo’ya dönüp:

‘’ Ömrünün bir kısmını tımarhanede geçirmiş olsa da  kendisi bir korsan avcısı. Bu adaya da avlayacak korsan bulmaya gelmiş. Buraya gelirken şu sarımsak kokan garip kıza yardım etmiş hatta.Tatmin olduysan kulübeye dinlenmeye gidiyorum. Yoruldum.’’ Diyor.
Kondo ise: ‘’  Demek şu kızıl saçlı kız ha. Hani bavullarından birinden sadece kıyafet öbüründen de sadece abur cubur çıkan kız. Hahohahahohohaha!  O kız bir alemdi! Hahohahoha!  Dur.  Eğer dostumuz korsan avcısı ise senle birlikte kulübeye girsin.  Ona birkaç poster  ve broşür verirsin’’ diyor.  

Bunun üzerine Karen ile birlikte kulübeye geçiyorsunuz. Kulübede kahverengi yuvarlak bir masa, 2 tane plastik sandalye ve mavi renkli bir dolaptan başka bir şey yok. Karen yuvarlak masanın üzerindeki broşürü sana uzatıyor ve  çok kısık bir ses ile : ‘’ Ben dolaptaki posterleri bulayım. İsterseniz siz de o sırada broşüre bakın.’’ Diyor ve  dolaba doğru yöneliyor.

Karen:

Aklında pek çok soru olmalı. Broşürü boşverip aklındaki soruları Karen’e sorabilirsin. Ya da sorularını aranıyor posterlerine bakmandan sonrasına saklayıp broşürü inceleyebilirsin.

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından Vince Grey Çarş. 13 Nis. 2016, 23:29

Güverteye çıktığımda gemide çok az kişi kalmıştı.Herkes benim kadar rahatına düşkün değildi herhalde.Kafamı adaya çevirdiğimde benj renginden surları görmüştüm.Önceden Akene'nin abartığını düşündüğüm duvar belkide hayatımda gördüğüm en büyük yapıydı.Bu kadar büyük bir sur sadece korsanlar için miydi hiç sanmıyorum.Surları gördükten sonra adanın içi için heycanlanmaya başlamıştım.Gemide son kalan bir kaç kişi ile sahile iniyordum.Sahile indiğimde ayağıma kaçan kum ne kadar beni sinir etsede artık yeni bir adada olmanın mutluluğunu yaşıyabilirdim.Kafamı yukarı kaldırıp önüme baktığımda kollarını açmış bir şekillde kırmızı kafalı,iri bir amca bizi karşılıyordu.Adam dostça bir şekilde kendini tanıtıp surların önüne kadar bize eşlik edeceğini söylüyordu.Doğrusunu söylemek gerekirse ben adamı ilk gördüğümde kaslı bir rehber sanmıştım.Ancak şu iki koruyucudan biriymiş o zaman iş vardır bu amcada.Sahili geçtikten sonra Kondo bize ada hakkında bilgi veriyor.Bu seneki festival için bize broşür vericeğinden ve festivalin ikinci günü dünyaca ünlü bir yıldızın adaya geliceğini söylüyordu.Bir an dünyadan  25 yıl boyunca dünyadan ne kadar soyut kaldığımı farketim iyi ki bu adaya yolculuğa çıkmışım.

Surlara iyice yaklaştığımız sırada, Konda bizi bir dev görüceğimiz konusunda uyardı.Kendisi gibi devinde bir gardiyan olduğunu söylemişti.Tamam şimdi her şey anlaşıldı.Adayı ve her şeyi koruyan şey  şimdi görüceğimiz yaratık olmalıydı.Taşlı yolun sonuna geldiğimizde.Uzun sur gözüme çarpsada dev kadar beni etkileyememişti.Taşlı yolun sonunda Kondo.devin yanına gitmiş bizde sıraya geçip kontrol edilmeyi bekliyorduk.Akeneye baksamda etrafta yoktu benden önce adanın içine girmiş olmalıydı.Sırada beklemekten ayağımın ağrıdığı sırada sonunda sıra bana gelmişti.Ben kontrol için beklerken Kondo yanıma gelip bana dik dik baktıktan sonra bağırarak Karen diye birini çağırmıştı.Karen denilen kadın bağırarak karşılık vermişti.Gücünü kullan derken neyi kastediyordu  Karen denilen kadının bir tür şeytan meyvesi gücü olabilir miydi? Her neyse adam gözünün beni tutmadığını söyliyerek kadını yeniden buraya çağırmıştı.Konuşma biraz daha uzarsa ve amca bana arada laf sokmaya devam ederse bavulumu açıcaktım.Neyse ki kız kulubenin içinden çıkmıştı.Yüzünde garip şekiller olan ve garip takılar takan kız ilgimi çekmişti.Kız Kondonun adada ki en hödük insan olduğunu kusuruna bakmamamı söyleyip bende özür dilemişti bu sırada elini omzuma koymuştu.Bence dünyadada aday olurdu ama neyse.Kız omzuma koyduğu elini çekdikten sonra geçmişimi,Akeneyi ve hedefimi anında anlamıştı.Benim için bile şaşırtıcı bir güçtü.Kız şikayet ederek kulubeye giderken Kondo Aknenin çantasının birinin abur cuburla dolu olduğunu söylemişti kesin başka şeylerde demiştir ama ben oraya odaklanmıştım .Kondonun gülüşüyle düşüncelerim kesildi Karene bana broşür ve poster vermesini söylüyordu tam aradığım fırsat.Bu sırada Akene konusunu unutmamıştım ondan ilk gördüğüm yerde hesabımı sorucaktım.

Kulübeye girdiğimde mavi bir dolap,kahverengi bir masa,iki tane pastik sandalye gözüme çarptı gayet sade ve güzel bir kulübeydi.Kız masanın üzerindeki broşürü bana uzatıp posterleri biraz sonra vericeğini o sırada broşüre bakabileceğimi söylüyordu.Broşürden çok kız ilgimi çekmişti posterleri bulana kadar bir kaç soru sorup ada hakkında bilgi sahibi olmaya çalışacaktım."Acaba bana daha demin yaptığınız şey neydi?"diyecek ve o sırada Aknenenin mektubunu cebimden çıkarıp kızın sorumu cevaplamasını bekliyecektim.Sonra ki sorum mektubta ki şekiller olacaktı.
Vince Grey
Vince Grey

Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Perş. 14 Nis. 2016, 12:00

‘’ Benim özel gücüm’’ diyor  Karen. ‘’Temas ettiğim kişilerin doğduğu andan itibaren yaşadığı bütün olayları görebiliyorum.’’ Konuştukça sesinin şiddeti daha da azalıyordu. Yine de konuşmaya devam ediyordu: ‘’Bu gücün iyi olduğunu düşünüyorsan yanılıyorsun. Gördüğüm kişinin hayatında ne kadar çok olay olduysa ben de o kadar çok yoruluyorum ve kusura bakma ama sadece tımarhane anıların bile beni tüketmeye yetti. Ben senin yaşadığın hayatı… ‘’ Karen, henüz son cümlesini bitirmeden  yanlış bir şey söylemek üzere olduğunu anlıyor ve  cümlesini yarıda kesip dizlerinin üstüne çöküyor.  ‘’Özür dilerim. Bu işlemden sonra hissettiğim acıdan dolayı kabalaşıyorum. Çok az beklersen tüm sorularını cevaplayacağım. Sen de o sırada broşüre falan bak.’’ diyor, artık neredeyse duyulmanın imkansız olduğu raddeye gelmiş sesiyle.

Kızın  bazı hareketleri sinirini bozsa da  kulübenin açık kalmış kapısından görebildiğin devin ayakları bir hamle yapmana engel oluyor. Şimdilik Broşüre bakmaya karar veriyorsun. Broşüre baktığında  broşürde  sadece etkinlik programının yazdığını görüyorsun. Broşürde kalınacak yerlerin  listesi veya adanın bir krokisi yok. Kondo’nun özel olduğunu söylediği broşür pek de özel değil gibi duruyor.  Broşürde yazanlar:

Ön Yüz:

İLK GÜN (AKŞAMÜSTÜ)
Festival ateşinin yakılması, Yer: Yeşil Vadi
İLK GÜN (GECE)
*Silahşörlük Yarışması, Yer: Mozart’In Barı
*Şair Roy’un söyleşisi, Yer: Konferans Salonu
*Konser( Sanatçı: Stigzlia Tanaka), Yer: Konser alanı

İKİNCİ GÜN(ÖĞLEN)

*Lunapark Etkinlikleri, Yer: Lunapark
İKİNCİ GÜN (AKŞAMÜSTÜ)
*Gökyüzünü gözlemleme etkinliği, Yer: Kent Meydanı
İKİNCİ GÜN( GECE)
*Konser(Sanatçı:Apaphachi-sama), Yer: Konser alanı

Arka Yüz

ÜÇÜNCÜ GÜN(SABAH)

*Ödüllü ikramiye çekilişi, Yer: Stonegea
ÜÇÜNCÜ GÜN(ÖĞLEN)

*Havuz Partisi,Yer: Canaria Han’ı en üst kat

ÜÇÜNCÜ GÜN( AKŞAMÜSTÜ)

*Festival Ateşinin söndürülmesi ve sürpriz etkinlik,Yer: Yeşil Vadi

*Bunun dışında festival boyunca  yapılacak pek çok küçük etkinlik de siz değerli ziyaretçileri bekliyor olacak. Tüm Gücünüzle Çalışın, Tüm Gücünüzle Eğlenin !


Broşürü incelemeyi tamamlaman ile Karen’in masaya birkaç tane poster yığması bir oluyor. ‘’ Az önceki davranışım için tekrardan özür dilerim. Al, bunlar son zamanlarda bu adaya yakın adalarda faaliyet göstermiş ve festival zamanı buraya gelebilecek bazı korsanların posterleri. Gerçi birinden memnun olmayacaksın ama’’ diyor ve sandalyeyi çekip masaya oturuyor. Ardından da: ‘’Şu an daha iyiyim.Posterlere bir bak da sonra sorularını cevaplayabilirim.’Diyor. Bunun üzerine posterlere göz gezdirmeye başlıyorsun. Toplamda beş poster var.

İlk üç posterdeki korsanları tanımıyorsun. Posterlerdeki korsanların üçü de oldukça genç gözüküyor.
1:

2:

3:


Dördüncü posterde ise garip bir durum var.  Posterin boyutu diğer posterlere göre çok  daha küçük. Posterin üzerinde  aranan kişinin resmi  yerine bir soru işareti resmi var  ve posterin  altındaki ödül kısmında da bir rakam yerine ‘’Özel ‘’ yazısı yazıyor.  Aranan kişinin adı ise’’ Scout Junior.’’

Beşinci posterde ise  babanı canice öldürmüş, önce yetimhaneye, ardından da tımarhaneye düşmene sebep olmuş olan o korsanı görüyorsun.


Out:
Spoiler:

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından Vince Grey Perş. 14 Nis. 2016, 14:16

Kız gücünü açıklamış ve geçmiş hayatım hakkında dem vurmuştu.Biraz kaba bir tavır takınsada özür dileyip posterleri bulana kadar broşüre bakmamı söylemişti.Broşüre baktığımda ilgimi belki azcık çeken tek şey silahşörlük yarışmasıydı.Belki gider yarışanları iszler yada yarışmaya katılırdım.Bütün festival programını okumayı bittirdikten sonra Karen posterleri masay yığmıştı.Çevre adlarda sorun çıkaran ve bu adaya gelme ihtimali bulunan şu tiplere bakmaya başladım.Karen son posterden memnun olmıyacağımıda araya sıkştırmıştı.

Birinci posterdeki kişi bir kadındı başında iy bir ödülde vardı.Diğer iki postere baktığımda ödülleri daha yüksek bir kaç korsan vardı.Yeterince iyiydi dördüncü postere bakmadan önce hekersin bir lakabı olduğunu görmüştüm.Siyah karga,mavi çiçek,vahşi acaba benim lakabım ne olucaktı yoksa lakap sadece korsanlara özel bir şeyde olabilirdi.Başka ödül avcılarının lakabı var mıydı acaba kendimden başka ödül avcısı tanımıyordum.Ama kesinilikle bir lakabım olmalıyıdı insanların duyduğunda korkacağı bir lakap.Düşüncemi bir kenara bırakıp dördüncü postere baktım ama ne bir fotoğraf nede bir ödül vardı.Posterin boyutundan ve aranan kişinin isminden bir çocuk olduğunu tahmin ediyordum ama bir çocuk aranmak için ne yapmış olabilirdi ki.Dördüncü posteride kaldırıp beşinciye baktığımda bir anda beynime bir şey vurdu sanki gözlüğümü titreyen ellerimle çıkarıp daha yakından baktım görüntü değişmemişti.Sinirden"Orospu çocuğu umarım bu aday gelirsinde seni gebertirim."diye bağırmıştım.Evet,o kişiydi beni bu hale sokan kişi lanet babamı öldüren herfiti.Gözlüğümü yeniden takıp sakinleştim.Bavulumu açıcak ve içinden silahlarımı çıkarıp belimdeki yerlerine sokucaktım artık av başlamıştı!Şu posterde gözükmeyen veletide unutmamıştım ilgimi çekmişti.Ardından Karene dönüp hiç birşey olmamış gibi"Sorun olmazsa posterleri alabilir miyim?"diye sorucaktım.Posteri basılan herkes avımdı ve avlamaktan çekinmeyecektim.
Vince Grey
Vince Grey

Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Perş. 14 Nis. 2016, 20:27

Sorunu sormanın ardından Kondo’nun sesi duyuluyor: ‘’Karen! Hey Karen! Buraya gelsene! Şu herifi gözüm tutmadı!’’  Bunun ardından Karen oflaya oflaya oturduğu sandalyeden kalkıyor ve hızlı adımlarla kulübenin kapısına doğru yürüyor. Kulübeden çıkmadan önce sana dönüp: ‘’ Ah, tabi. Alabilirsin. Bu iki adam varken ters bir şey olacağını sanmıyorum. Yine de yanında bulunsun. Ayrıca kontrolün bitti. İçeri girebilirsin. Bugün festivalimiz başlıyor. İyi eğlenceler dilerim.’’ Diyor. Ardından da kulübeden çıkıp söylenerek Kondo’nun yanına gidiyor. Sen de içeri doğru gidiyorsun.

Kapıdan içeri girdiğinde adanın büyüleyici manzarasıyla karşılaşıyorsun.  Ortasında upuzun ağaçların olduğu, pembe taşlarla döşenmiş uzun bir yola giriyorsun. Ağaçların arasında oturma yerleri ve standlar var. Sokaktaki insanların bir kısmı standların başında toplanmışken bir kısmı da oturma yerlerinde oturup yeşil ve pembe rengin harmanlandığı bu güzel yerde vakit geçiriyor.    Girişteki ağaçlardan ikisine büyük beyaz bir pankart açılmış. Pankartta: ‘’Adamıza hoşgeldiniz.İyi Eğlenceler dileriz’’yazıyor.  Yürümeye devam ediyorsun; fakat ne yol ne de yolun kenarındaki ağaçlar bitecekmiş gibi gözüküyor.   Yolun senin yürüdüğün tarafı da diğer tarafı da insan kaynıyor.  İğne atsan yere düşmeyecek vaziyette. Sağına ve soluna bakacak olursan yolun kenarlarına dizilmiş pek çok evi  görebilirsin. Tıpkı Akane’nin dediği gibi ada insan kaynıyor olmalı.

Yol:

Uzunca bir yürüyüşün ardından pembe yol bitiyor ve karşına büyük bir heykel çıkıyor.  Gördüğün heykel, elinde kılıç tutan bir savaşçının heykeli.  Heykelin altında ‘’ iki şeyi doyasıya yapmadıkça gerçek mutluluğa ulaşamazsın. Doyasıya çalış! Doyasıya eğlen!  -Tsu Kky- ‘’ yazıyor.  

Heykel:

Heykelin çevresine bakacak olursan  geldiğin yol hariç üç  farklı yol göreceksin.  Düz devam eden yolda yine pembe taşlar ve yeşil ağaçlar var. Sağındaki yolda   çeşit çeşit dükkanlar görüyorsun.   Dükkanlardan birinin önünde 4-5 tane yaşlı amca oturuyor. Solundaki yolda ise yol haricinde  hiçbir şey göremiyorsun. Üç yolda da pek çok insan var ve kalabalık azalmıyor. Kafana göre birine sapabilirsin. Ya da çevrendeki bir insana hangi yolda ne olduğunu sormayı deneyebilirsin.

Sağındaki Yol:

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından Vince Grey Perş. 14 Nis. 2016, 21:57

RP OUT:
Spoiler:

Sorumu sormuştum ki Kondo yine bağırmaya başlamıştı yine gözünün tutmadığı biri vardı belli ki.Karen gerçekten zor bir işte çalışıyordu.Gitmeden önce posterleri alabileceğimi ve artık adaya girebileceğimi söyledi.Karen işine söylenerek giderken bende adanın içine girmiştim.

Kapıdan içeri girdiğimde karşımdaki manzara içimi açmıştı.Bir anlığına posterde ki iğrenç yüzü bile unutmuştum.Pembe taşlı bir yol etrafında ağaçlar harikaydı yolda yürümeye başladığımda garip bir mutluluk hissetimiştim.İnsanlar ağaçların arasındaki banklarda oturmuş zaman geçiriyorlardı.Hoşgeldiniz pankartının altından geçip yürümeye devam ediyordum.Yola baktığımda insanlar yığılmıştı adeta gerçektende fırsatlar adası diyebilirdik buraya.Yolun etrafında bir çok ev vardı ada insan kaynıyordu.Bu adanın gelişmişliği nereden geliyordu acaba?

Uzun bir yürüyüşün ardından sonunda pembe yol bitmişti.Bu kez karşımda bir heykel vardı heykelin altında:"iki şeyi doyasıya yapmadıkça gerçek mutluluğa ulaşamazsın.Doyasıya çalış!Doyasıya eğlen!-Tsu Kky-"yazıyordu.Büyük ihtimalle bu adam adanın kurucusu veya öyle bişeydi garip bir sözdü herhalde adanın geleneksel sözü falandır.Heykelin çevresine baktığımda farklı üç yol vardı.Önümdeki yola baktığımda yine pembe taşlı yol devam ediyordu.Solumdaki yola baktığımdaysa ucunu bile göremiyordum.Bende sağımdaki dükkanların olduğu yola gidip hem bir kaç eşyaya bakıcaktım belki beğendiğim olursa alırdım.Ayrıca kalabileceğim bir yerde sorucaktım esnaflara.
Vince Grey
Vince Grey

Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Cuma 15 Nis. 2016, 01:13

Kalacak bir han ve eşya alacak birkaç dükkan bulmak amacıyla sağ taraftaki yola sapıyorsun. Bir dükkanın önünde oturan  yaşlı amcaların yanına gidip  kalacak bir han aradığını söylüyorsun. Bunu duyan yaşlı amcalar bir anda yerlerinden fırlayıp yanına geliyorlar. Kimisi sağına kimisi soluna geçip adres tarif etmeye başlıyor. Sanki yıllardır bu anı bekliyorlarmış gibi hep bir ağızdan  yüksek sesle sana bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar.

Sen çok ters gelmişsin yaa!
Buradan ilerle,  ilk soldan sağa dön!
Arkanı bize ver ve geri geri gidip sola dön!
Yiğenim ilk sokaktan düz git. iki sokak sonra sola, sonra hemen sağ tarafa dön orada koskocaman bir ağaç var sırtını ağaca daya ve 30 adım at, orda bir terzi var caddenin sonunda kalıyor. Terziyi bulamazsan ayvayı yedin. Hemen buraya geri dön

Amcalar:


Saçma ve birbiriyle alakasız bu cümlelerden dolayı iyice kafanın karıştığı sırada içerideki dükkandan pala bıyıklı, amcalara kıyasla oldukça genç gözüken  biri çıkıyor ve amcalara seni rahat bırakmalarını söylüyor. Ardından da sana hanın yerini düzgünce tarif ediyor.

‘’Buraya en yakın olan han  bu caddenin solunda. Yaklaşık 10-15 dakikalık bir yürüyüş sonunda  oraya ulaşırsın. Bir yere sapmadan  dümdüz gitmen yeterli  olacaktır; fakat aramızda kalsın biraz pahalıdır. Adres sorduğuna göre bir turiste benziyorsun. Eğer ucuz bir yer arıyorsan adamızın kurucusunun heykelinin oradan dümdüz devam et. Konser alanı ve Lunapark’ı görene kadar devam et. Orada pek çok ucuz yer var. Oralara  gideceksen birkaç saat yüremen gerek unutma. Adanın merkezi biraz uzakta kalıyor.Ona göre kararını verirsin artık’’


Pala bıyıklı adam:

Yakınındaki hanların yerini öğrendikten sonra pala bıyıklı adama  birkaç eşya bakacağını söyleyip bildiği iyi bir yer olup olmadığını soruyorsun.
Adam bu soruna ‘’ Bilmesine biliyorum da tam olarak ne tür bir eşya alacaksın? Ona göre tarif edeyim. Yiyecek mi ?İçecek mi? Giyecek mi? Silah mı? Hediyelik mi?  Ne alacağını bilirsem daha net tarif edebilirim’’ cevabını verip  senin cevabını beklemeye başlıyor.

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından Vince Grey Cuma 15 Nis. 2016, 14:22

Sağ tarafa doğru yürümeye başlamıştım.Bir dükkanın önünde oturan amcalara kalabileceğim bir yer sormuştum ama amcalar hepsi birbirinden saçma tarifler yapmıştı.Amcalar saçmalarken içerden pala bıyıklı bir adam çıktı ve amcalara beni rahat bırakmalarını söylemişti.Ardından bana hanın yerini tarif etmeye başlamıştı.10-15 dakika uzaklıkta bir han olduğunu ama biraz pahalı olduğunu o yer uygun olmazsa 2 saatlik yürüyüş mesafesinde ucuz bir han olduğunu söyledi.Ben cebimde ki parayı düşünerek ucuz olan hana gitmeyi düşünüyordum hemde o sırada adayı gezerdim.Adama alışveriş yapmak için bir yer olup olmadığını sorduğumda adam ne tür bir dükkan aradığımı sormuştu.
Bende adama"Yiyecek ve silahlara bakabileceğim bir yer arıyorum."demiştim.Şu anda biraz dinlenip yemek yiyecek biraz silahlara bakıcaktım.Büyük ihtimalle silahlara param yetmiyecekti ama yinede bir göz gezdirmek istiyordum.Ayrıca uzak mesafe silahım olmasına karşın yakından savunma yapıcağım  bir sılahım yoktu o yüzden bıçak tarzı bir silah arıyacaktım.Alışverişide tamamladıktan sonra ucuz olan hana doğru yola koyulacaktım.
Vince Grey
Vince Grey

Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından East Blue Anlatıcı Cuma 15 Nis. 2016, 19:56

Adam cevabının ardından elini bıyıklarına götürüyor ve:  ‘’ Yemek işi  kolay abi ya. Her yer lokanta dolmuş artık. Şu  caddede biraz yürü hemen karşına çıkacaktır birisi zaten. Girip karnını doyurursun işte; fakat silah dükkanını her yerde bulamazsın. Heykelin ilerisindeki caddeden devam et. Adanın merkezine gelmeden hemen  önce caddenin sonunda , basamakların hemen   yanında küçük bir tane olması lazımdı. Hadi kolay gelsin. Ben işimin başına döneyim.’’diyor. Ardından da söylediği gibi dükkanına, işinin başına dönüyor.

Adamın dediğini yapıp cadde boyunca yürümeye devam ediyorsun. Çok geçmeden bir lokanta görüyorsun. Lokantanın girişine bir afiş asılmış. Afişte: ’'Festivale özel uygulama! Ne yersen ye!  Ne içersen iç! Tabak başı sadece 750 beli! Bardak başı sadece 500 beli! ’’  yazıyor.  Sen de girişteki uzun kırmızı şemsiyenin altındaki masaya oturmaya karar veriyorsun. Ardından da siparişini veriyorsun. Ne kadar yiyip içtiğini sen kendin belirtirsin.

Lokantadan çıktıktan sonra heykelin bulunduğu konuma geri dönüp düz ilerliyorsun.  İlerlediğin yolun , görüntü olarak adaya ilk girdiğinde  karşılaştığın pembe yoldan  bir farkı yok. Pembe taşlar, uzun ağaçlar ve büyük bir kalabalık...  Adanın merkezine doğru İlerledikçe kalabalık daha da artıyor.  Yaklaşık  45 dakikalık  bir yürüyüşten sonra pembe taşlarla döşenmiş yol bitiyor ve  pala bıyıklı adamın bahsettiği basamakları görüyorsun. Her biri değişik bir renge boyanmış olan basamaklar yukarı doğru çıkıyor. Basamakların yanındaki tabelada ise yukarı doğru çıkan bir ok işareti var ve işaretin altında ‘’Merkeze Çıkar’’ yazıyor.

Silah almak istediğinden pala bıyıklı adamın söylediği, basamakların yanında olan dükkana giriyorsun. Dükkanın içi oldukça küçük ve dükkanın  içinde bulunan silah sayısı  çok az. Dükkanın içinde kısa boylu olan yaşlı bir adam var. Yaşlı adam seni görünce oldukça şaşırıyor ve  kocaman bir gülümseme ile seni karşılayıp dükkan senin dükkanınmış gibi vakit geçirebileceğini söylüyor. Sen silahlara bakarken o da arkandan geliyor ve adada barış ve huzurun hakim olmasından dolayı  artık kimsenin silah almadığını, diğer dükkanların çoktan kapandığını, yine de kendisinin pes etmeyip dükkanı işletmeye devam ettiğini anlatıyor. Ardından da   kimsenin silah almamasından dolayı kalitesiz mallar aldığını, kar etmek için de malları pahalıya satmak zorunda kaldığını; fakat gelen birkaç müşterinin de pahalı fiyatları görünce vazgeçtiğini hüzünlü bir ses tonuyla anlatıyor. Tabancaların fiyatlarına  baktığında adamın doğru söylediğini anlıyorsun. En ucuz tabanca bile sahip olduğun bütçede çok ağır yaralar açacak fiyatta. Bıçaklara baktığında ise üç tanesinin bütçene uygun olduğunu görüyorsun.

1 Numara(Kötü Kalite,45.000 Beli):

2 Numara(Kötü Kalite, 65.000 Beli:

3 Numara( Kötü Kalite,90.000 Beli):



Ardından dükkandan çıkıyorsun. Bıçak alıp almadığını, aldıysan  hangisini aldığını belirtirsin.
Dükkandan çıktıktan sonra pala bıyıklı adamın bahsettiği ucuz hanlara gitmek için basamaklara yöneliyor ve basamaklardan çıkmaya başlıyorsun. Basamakların sonuna geldiğinde  çok büyük bir meydana ulaşıyorsun.  Meydan, şu ana kadar geçtiğin diğer yerler gibi insan kaynıyor.  Sağ tarafında upuzun bir bina görüyorsun. Binanın üzerinde Marine yazıyor.  Burası denizcilerin karargahı olmalı. Barış dolu olduğu söylenen bir ada için fazla büyük bir karargah Sol tarafında ise bir lunapark var.  Lunaparkın büyüklüğü de  en az karargah kadar var. Çevrene bakındığında  dört gözle senin gelmeni bekleyen bir han göremiyorsun.  Pala bıyıklı adamın bahsettiği hanların ne tarafta kaldığına dair bir fikrin yok. Ayrıca hava karardı ve akşam oldu. Acele etmezsen geceyi dışarıda geçirebilirsin.

East Blue Anlatıcı

Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Recurso  [Vince Grey] - Sayfa 2 Empty Geri: Recurso [Vince Grey]

Mesaj tarafından Vince Grey Cuma 15 Nis. 2016, 23:49

Adam cevabımdan sonra elini bıyığına götürüp konuşmaya başladı.Adam yemek işinin kolay olduğunu söyleyip heryerde bulunabiliniceğini söylemişti.Silah dükkanın ise caddenin sonunda basamakların arasında küçük bir dükkan olduğunu söylemişti.

Adamın dediği gibi yürümeye devam ediyordum.Karşıma bir lokanta çıkmıştı bile festivale birde özel bir kampanaya.Kırmızı şemsiyeli masaya otrurup biraz yemek birazda içecek alacaktım tıka basa yemek istemiyordum.Doyduğumu hissettiğimde heykelin yanına dönüp düz ilerlemeye başladım.İlk başta yol önceden yürüdüğüm pembe taşlı yoldan farksız.Adanın merkezine doğru ilerlerken kalabalık dahada artmış bir durumdaydı.45dakika yürüdüktenpembe taşlı yol bittmiş ve pala bıyıklının bahsediği basamakları görmüştüm.Basamkların yanında merkeze çıkar yazan bir tabela görmüştüm.

Silahlara bakmak istediğim için pala bıyıklı adamın tarif ettiği dükkana girdim.Dükkan,küçük ve bakımsızdı ayrıca içinde bulunan silah sayısıda çok azdı.Dükkanın sahibi olan yaşlı amca kocaman bir gülümsemeyle kendi dükkanımmış gibi vakit geçirebileceğimi söylemişti.Ben bir kaç silaha bakarken adam arkamdan gelip adada huzur ve barış durumu olduğundan diğer silah dükkanlarının kapandığını ama onun kapatmadığını,direndiğini söylemişti.Adam bu yüzden kalitesiz mallar aldığını ve bunları yüksek fiyata satığı için gelen müşterilerinde bir şey almadığını söylemişti.Tabancalara baktığımda en ucuzu bile çok pahalıydı bende gözüme 3 tane bıçak kestirmiştim.1.düşündüğüm silahı alıp amcaya parasını vericektim.Dükkandan çıktıktan sonra han arayışına girip basamaklardan çıkmaya başladım.

Basamaklar bittiğinde karşımda büyük bir meydan vardı burasıda heryer gibi insan kaynıyordu.Sağ tarafıma baktığımda üzerinde yazdığı gibi bir denizci karargahı görmüştüm.Karargah barışçıl bir ada için fazla büyüktü.Sol tarafıma baktığımda ise bir lunapark vardı en az denizci karargahı kadar büyüktü.Etrafa dikkatlice baktığımda han görememiştim.Ayrıca havada kararmıştı.Hızlı adımlarla denizci karargahına gidip.Denizcilerden birine "Acaba buralarda bir han veya kalbileceğim bir yer var mı acaba ?"diye sorucaktım.
Vince Grey
Vince Grey

Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

2 sayfadaki 8 sayfası Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8  Sonraki

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz