Recurso [Vince Grey]
2 posters
One Piece Rpg :: 4 Deniz Rp :: East Blue
4 sayfadaki 8 sayfası
4 sayfadaki 8 sayfası • 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8
Geri: Recurso [Vince Grey]
Hızlı bir şekilde eğildikten hemen sonra sandık üzerinden geçiyor. İri yarı adam, sandığı arkası dönük bir şekilde rastgele fırlattığından sandık oldukça yukarıdan gidip kapıya çarpıyor. Sandık kapıyı kırıyor ve kapı ile birlikte otelin içine giriyor. Kapının durumu berbat olmasına rağmen sandıkta pek bir hasar yok.
Bu tehlikeyi atlatmanın ardından ateş açmak için adama doğru döndüğünde adamın işinin çoktan bittiğini görüyorsun. Adam ağzı köpürmüş bir şekilde yerde yatıyor. Karen ise ellerini dizlerine koymuş bir şekilde adamın üstünde oturuyor ve yeteneğinin kendisini ne kadar yorduğu hakkında kendi kendine konuşuyor. Ardından ayağa kalkıyor ve Akane’nin rakibine dönüp: ‘’ Sen Scout Junior, adamızın baş yargıcı bay Mekganıgıl’ı öldürmek suçundan tutuklusun. Elindeki bıçağı yere at. Üçe karşı birsin. Ayrıca adamızın iki koruması da yoldadır. Bize karşı hiçbir halt yapamazsın’’ diyor. Ardından Akane’ye dönüp: ‘’Çocuk, sen de elinizdeki silahı bırak. Ayrıca gidip duş falan al. Hala sarımsak kokuyorsun’’ diyor.
Tüm bu konuşmaların ardından merdivenlere yöneliyor ve sana bakıp: ‘’Korsan avcısı-san. Hadi yine iyisin bedava ödüle konacaksın. Umarım bana da ödülünden biraz verirsin. O kadar yardım ettim sonuçta. Her neyse, Ben oteldeki Den Den Mushi’den Denizci karargahını arayacağım. Sen de bu sırada adamın ters bir şey yapmadığından emin ol. Kaçmaya kalkarsa ateş edebilirsin; fakat hayati yerlerine ateş etmemeye çalış. Eğer adam ölürse denizciler onu sorgulayamaz ve sende ödül falan alamazsın. Ayrıca Kondo-san benim canıma okur. Ona göre, sana güveniyorum. ‘’ Diyor ve otele uzanan merdivenleri çıkmaya başlıyor.
Son durum: Karen yanına geliyor. Aranızda 3-4 metre var. Akane’nin rakibi elindeki bıçağı yere atmış durumda. Akane ise elindeki kılıcı hala bırakmadı. İri yarı adam ise baygın. Belli bir süre kendisine gelemeyecek gibi.
Bu tehlikeyi atlatmanın ardından ateş açmak için adama doğru döndüğünde adamın işinin çoktan bittiğini görüyorsun. Adam ağzı köpürmüş bir şekilde yerde yatıyor. Karen ise ellerini dizlerine koymuş bir şekilde adamın üstünde oturuyor ve yeteneğinin kendisini ne kadar yorduğu hakkında kendi kendine konuşuyor. Ardından ayağa kalkıyor ve Akane’nin rakibine dönüp: ‘’ Sen Scout Junior, adamızın baş yargıcı bay Mekganıgıl’ı öldürmek suçundan tutuklusun. Elindeki bıçağı yere at. Üçe karşı birsin. Ayrıca adamızın iki koruması da yoldadır. Bize karşı hiçbir halt yapamazsın’’ diyor. Ardından Akane’ye dönüp: ‘’Çocuk, sen de elinizdeki silahı bırak. Ayrıca gidip duş falan al. Hala sarımsak kokuyorsun’’ diyor.
Tüm bu konuşmaların ardından merdivenlere yöneliyor ve sana bakıp: ‘’Korsan avcısı-san. Hadi yine iyisin bedava ödüle konacaksın. Umarım bana da ödülünden biraz verirsin. O kadar yardım ettim sonuçta. Her neyse, Ben oteldeki Den Den Mushi’den Denizci karargahını arayacağım. Sen de bu sırada adamın ters bir şey yapmadığından emin ol. Kaçmaya kalkarsa ateş edebilirsin; fakat hayati yerlerine ateş etmemeye çalış. Eğer adam ölürse denizciler onu sorgulayamaz ve sende ödül falan alamazsın. Ayrıca Kondo-san benim canıma okur. Ona göre, sana güveniyorum. ‘’ Diyor ve otele uzanan merdivenleri çıkmaya başlıyor.
Son durum: Karen yanına geliyor. Aranızda 3-4 metre var. Akane’nin rakibi elindeki bıçağı yere atmış durumda. Akane ise elindeki kılıcı hala bırakmadı. İri yarı adam ise baygın. Belli bir süre kendisine gelemeyecek gibi.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Recurso [Vince Grey]
Eğildikten hemen sonra sandık kafamın üstünden geçmişti.Adam isabet almadan sandığı fırlatığı için bana zarar vermeden üstümden geçmişti.Sandık kafamın üstünden geçip otelin kapsını kırmıştı.
Ateş açmak için adama yöneldiğimde Karen adamın işini bitirmişti bile ve hala yeteneğinin onu ne kadar yorduğundan şikayetçiydi.Böyle bir yetenek bende olsa denizde korsan bırakmazdım ama belki Karenin dediği kadar insanı yoruyordur.Ardından ayağa kalkıp maskeli adama dönüp adanın başyargıcını öldürmekten tutuklu olduğunu söylüyordu.Ayrıca ismide Aranıyor posterinde gördüğüm Scout Juniordu.Ben küçük bir çocuk beklerken bir adam çıkmıştı.Akaneyede kılıcını bırakıp bir duş almasını söylemişti.
Ardından bana bakıp bedava ödüle konduğumu söylemişti.Bi dakika lan!Bu adamın ödülü yerine özel yazılmıştı.Nasıl bir ödüldü acaba ben düşünürken karen sözüne devam ediyordu onun oteldeki Den Den Mushi'den Denizci karargahını arayacağını o zamana kadar adama göz kulak olmamı söylüyordu.Adam kaçmaya çalışırsa onu öldürümememide söylemişti.
Ben bu sözlerin ardından hemen silahlarımı Maskeliye doğrultup çıkmaz sokağın girişinde duracaktım adamı dahada sıkıştırıcaktım.İki silahımıda adama doğrultup"Elerini havaya kaldır ve dizlerinin üstüne çök!"diyecektim.Ardından Akeneye dönüp kılıcını her ihitmale karşı bırakmamasını söyliyecektim.Adam bu işleri yaptığım sırada kaçmaya çalışırsa bacağından veya ayağından vurucaktım.Sorun çıkmadan her şeyi yapıtıktan sonra adama dik dik bakıcaktım.
Ateş açmak için adama yöneldiğimde Karen adamın işini bitirmişti bile ve hala yeteneğinin onu ne kadar yorduğundan şikayetçiydi.Böyle bir yetenek bende olsa denizde korsan bırakmazdım ama belki Karenin dediği kadar insanı yoruyordur.Ardından ayağa kalkıp maskeli adama dönüp adanın başyargıcını öldürmekten tutuklu olduğunu söylüyordu.Ayrıca ismide Aranıyor posterinde gördüğüm Scout Juniordu.Ben küçük bir çocuk beklerken bir adam çıkmıştı.Akaneyede kılıcını bırakıp bir duş almasını söylemişti.
Ardından bana bakıp bedava ödüle konduğumu söylemişti.Bi dakika lan!Bu adamın ödülü yerine özel yazılmıştı.Nasıl bir ödüldü acaba ben düşünürken karen sözüne devam ediyordu onun oteldeki Den Den Mushi'den Denizci karargahını arayacağını o zamana kadar adama göz kulak olmamı söylüyordu.Adam kaçmaya çalışırsa onu öldürümememide söylemişti.
Ben bu sözlerin ardından hemen silahlarımı Maskeliye doğrultup çıkmaz sokağın girişinde duracaktım adamı dahada sıkıştırıcaktım.İki silahımıda adama doğrultup"Elerini havaya kaldır ve dizlerinin üstüne çök!"diyecektim.Ardından Akeneye dönüp kılıcını her ihitmale karşı bırakmamasını söyliyecektim.Adam bu işleri yaptığım sırada kaçmaya çalışırsa bacağından veya ayağından vurucaktım.Sorun çıkmadan her şeyi yapıtıktan sonra adama dik dik bakıcaktım.
Vince Grey- Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue
Geri: Recurso [Vince Grey]
Silahını adama doğrultup ellerini kaldırmasını ve dizlerinin üzerine çökmesini söylüyorsun. Adam seni takmayıp bir kahkaha atıyor ve yanına varmış olan Karen’e: ‘’ Karen, seni orospu! Bir an için beni bile inandırdın çok fenasın!’’ diyor. Adamın sözleri üzerine Karen’e baktığında Karen’in elini omzuna koyduğunu görüyorsun.
Ardından bir anlığına gözlerin kararıyor. Belli bir süre çevrendekileri göremiyor ve duyamıyorsun. Gözünü açtığında kendini babanın yanında buluyorsun. Altın dişli korsan, adamlarına saldırma emri veriyor. Baban son anda seni saklamayı başarsa da adamlar babanı öldürüyor. Gözlerini açtığında babanın ölüsünü görüyorsun. Sonra bu olay bir daha tekrarlarnıyor. Ardından bir kez daha… Bir daha ve bir daha… Onlarca kez babanın yerde yatan cansız bedenini görüyorsun. Sonra görüntü değişiyor ve annenin öldüğü güne dönüyorsun. Defalarca annenin toprağa verilişini izliyorsun. Ardından tımarhanede geçirdiğin acı dolu günleri görmeye başlıyorsun. Bunlar da defalarca tekrar ediyor. Tüm geçmişin defalarca gözlerinin önünden geçiyor. Bir süre sonra da bilincini kaybediyorsun.
Gözlerini açtığında kendini bir hastane odasında buluyorsun. Vücudunda herhangi bir ağrı vs. hissetmiyorsun. Odanın en sağındaki yatakta yatıyorsun. Solunda bir yatak daha var. Karşında beyaz renkli tek kişilik bir koltuk var. Koltukta uzun turuncu saçlara ve masmavi gözlere sahip, üzerindeki mavi kot pantolonda ve askılı elbisesinde kan lekeleri bulunan bir kadın görüyorsun. Kadın elinde bir tabanca tutuyor ve masmavi gözleri ile sana dik dik bakıyor. Uyandığını görünce cam kenarındaki sandalyeye oturmuş ‘’Benim yüzümden! Benim yüzümden!’’ diye sayıklayan Akane’ye sesleniyor: ‘’Hey ufaklık. Seninki uyandı’’
Akane hemen arkasına dönüp sana bakıyor. Ardından da: ‘’Gözlüklü abi-san! Şükürler olsun hala hayattasın!’’ diye bağırmaya başlayıp koşarak yatağının ucuna geliyor. Gözlerinin kıpkırmızı olmasından ve göz altlarında hafif morluklar oluşmuş olmasından bütün gece ağlayıp hiç uyumadığını çıkartabiliyorsun. Üstünde kan lekeleri bulunan beyaz bir tişört var. Onun üstüne de turuncu bir hırka giymiş.
Akane’nin yanına gelmesinden sonra koltukta oturan kadın da kalkıp yanına geliyor. Kendini iyi hissedip hissetmediğini soruyor ve ekliyor: ‘’Ben Uzman Başçavuş Gukyo’’
Ardından bir anlığına gözlerin kararıyor. Belli bir süre çevrendekileri göremiyor ve duyamıyorsun. Gözünü açtığında kendini babanın yanında buluyorsun. Altın dişli korsan, adamlarına saldırma emri veriyor. Baban son anda seni saklamayı başarsa da adamlar babanı öldürüyor. Gözlerini açtığında babanın ölüsünü görüyorsun. Sonra bu olay bir daha tekrarlarnıyor. Ardından bir kez daha… Bir daha ve bir daha… Onlarca kez babanın yerde yatan cansız bedenini görüyorsun. Sonra görüntü değişiyor ve annenin öldüğü güne dönüyorsun. Defalarca annenin toprağa verilişini izliyorsun. Ardından tımarhanede geçirdiğin acı dolu günleri görmeye başlıyorsun. Bunlar da defalarca tekrar ediyor. Tüm geçmişin defalarca gözlerinin önünden geçiyor. Bir süre sonra da bilincini kaybediyorsun.
Gözlerini açtığında kendini bir hastane odasında buluyorsun. Vücudunda herhangi bir ağrı vs. hissetmiyorsun. Odanın en sağındaki yatakta yatıyorsun. Solunda bir yatak daha var. Karşında beyaz renkli tek kişilik bir koltuk var. Koltukta uzun turuncu saçlara ve masmavi gözlere sahip, üzerindeki mavi kot pantolonda ve askılı elbisesinde kan lekeleri bulunan bir kadın görüyorsun. Kadın elinde bir tabanca tutuyor ve masmavi gözleri ile sana dik dik bakıyor. Uyandığını görünce cam kenarındaki sandalyeye oturmuş ‘’Benim yüzümden! Benim yüzümden!’’ diye sayıklayan Akane’ye sesleniyor: ‘’Hey ufaklık. Seninki uyandı’’
Akane hemen arkasına dönüp sana bakıyor. Ardından da: ‘’Gözlüklü abi-san! Şükürler olsun hala hayattasın!’’ diye bağırmaya başlayıp koşarak yatağının ucuna geliyor. Gözlerinin kıpkırmızı olmasından ve göz altlarında hafif morluklar oluşmuş olmasından bütün gece ağlayıp hiç uyumadığını çıkartabiliyorsun. Üstünde kan lekeleri bulunan beyaz bir tişört var. Onun üstüne de turuncu bir hırka giymiş.
Akane’nin yanına gelmesinden sonra koltukta oturan kadın da kalkıp yanına geliyor. Kendini iyi hissedip hissetmediğini soruyor ve ekliyor: ‘’Ben Uzman Başçavuş Gukyo’’
- Gukyo:
- Akane:
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Recurso [Vince Grey]
Adama ellerini kaldırmasını ve dizlerinin üstüne çökmesini söylediğimde.Adam beni takmamıştı bir kahkaha atıp Karene:"Seni orospu!Bir an beni bile kandırıyordun."demişti.Herifin bunu demesiyle Karenin elini omzumda hissetim.Bir anda gözlerim karardı.Karen hain miydi?Büyük ihtimalle şu kaslı herife yaptığını banada yapacak olmalı.
Gözümü açtığımda karşımda babam vardı.Altın dişli piç adamlarına emir verip babama saldırmıştı.Gözlerimi kapayıp beklemiştim bir süre sonra babamın ölüsü karşımdaydı.Sonra aynı olay tekrarlanıyordu.Babamın ölümü büyük tramvaydı ama beni yıkmaya yetmezdi.Sonra bir anda annemin cenazesi karşıma geldi.Bulaşıcı hastalıktan ölmüştü annem 5 yaşından beri görmüyordum altı yaşımdaysa sadece ölüsü vardı karşımda.Cenaze töreni tekrarlanıyordu her döktüğüm yaş içimi yakmaya yetiyordu.Sonra babamın sesi geldi kulağıma"Bir erkeğin acıları onu adam yapar bir daha ağlamıyacaksın ne olursa olsun.Söz ver"kafamda yankılanıyordu söz ver kendime gelmiştim Karenin oynuna geliyordum.Karenin yaptığı şey bunu anlamış olucaktıki beni "Candy Childs"Tımarhanesine yollamıştı bu kez sadece her geçen gün takvime bakıyordum.Her gün aramızdan birini alırdı doktor Paul ne yaptığını veya çocukların nereye gittiğini bilmezdik.Sıra bana gelmişti o gün manyak herif iğrenç bir ameliyathaneye sahipti kokusunu alabiliyorum.Bana ne yapmaya çalıştığını söylemek istemiyorum.Sonra müdürün baskınını ,adama deli gömleği giydirilmesini ardından başka bir yere deli olarak sevk edilmesi ,ameliyat yatağının soğukluğu.Sadece 1 tane olaydı bu bir sürü olay bir çok kez tekrarlandı.
Gözlerimi hastane odasında açmıştım.Buda mı bir rüyaydı hayır pek sanmıyorum.Hiç bir yerim ağrımıyordu odadanın en sağındaki yatakta yatıyordum.Solumda bir yatak daha vardı birde karşımda tek kişilik beyaz renkli bir koltuk.Karşımdaki koltukta uzun turuncu saçları olan masmavi gözlere sahip,üzerindeki kot pantolonda kan izleri bulunan bir kadın görmüştüm.Büyük ihtimalle bu kadın bizi kurtarmıştı. elindeki tabancasıyla bana dik dik bakıyordu.Kadın kendi kendine konuşan Akaneye uyandığımı söylemişti.Akane ölmediğime sevinip yanıma gelmişti.Bütün gece ağladığı her halinden belli oluyordu üstünde kan lekeleri bulunan bir tişort ve turuncu bir hırka giymişti.Akanenin yanıma gelmesiyle koltukta oturan kadında yanıma gelip kendini tanıtmıştı.Bir uzman başçavuş denizci rütbelerine pek hakim olmasamda yüksek bir rütbe olduğunu anlamıştım.Kadına kendimi tanıtıp neler olduğunu sorucaktım.Bir dakika gözlüğüm nerde lan! Kadına neler olduğunu sormadan önce etrafa bakınıp gözlüğümü arıyacaktım.Ayrıca kadının konuşması bittikten sonra Akaneye donüp hem rahatlaması için hemde hesap sorma maksadıyla"Hangi bavul abur cuburla doluydu senin taşıdığın mı yoksa benim taşıdığım mı ?"diyecektim.
Gözümü açtığımda karşımda babam vardı.Altın dişli piç adamlarına emir verip babama saldırmıştı.Gözlerimi kapayıp beklemiştim bir süre sonra babamın ölüsü karşımdaydı.Sonra aynı olay tekrarlanıyordu.Babamın ölümü büyük tramvaydı ama beni yıkmaya yetmezdi.Sonra bir anda annemin cenazesi karşıma geldi.Bulaşıcı hastalıktan ölmüştü annem 5 yaşından beri görmüyordum altı yaşımdaysa sadece ölüsü vardı karşımda.Cenaze töreni tekrarlanıyordu her döktüğüm yaş içimi yakmaya yetiyordu.Sonra babamın sesi geldi kulağıma"Bir erkeğin acıları onu adam yapar bir daha ağlamıyacaksın ne olursa olsun.Söz ver"kafamda yankılanıyordu söz ver kendime gelmiştim Karenin oynuna geliyordum.Karenin yaptığı şey bunu anlamış olucaktıki beni "Candy Childs"Tımarhanesine yollamıştı bu kez sadece her geçen gün takvime bakıyordum.Her gün aramızdan birini alırdı doktor Paul ne yaptığını veya çocukların nereye gittiğini bilmezdik.Sıra bana gelmişti o gün manyak herif iğrenç bir ameliyathaneye sahipti kokusunu alabiliyorum.Bana ne yapmaya çalıştığını söylemek istemiyorum.Sonra müdürün baskınını ,adama deli gömleği giydirilmesini ardından başka bir yere deli olarak sevk edilmesi ,ameliyat yatağının soğukluğu.Sadece 1 tane olaydı bu bir sürü olay bir çok kez tekrarlandı.
Gözlerimi hastane odasında açmıştım.Buda mı bir rüyaydı hayır pek sanmıyorum.Hiç bir yerim ağrımıyordu odadanın en sağındaki yatakta yatıyordum.Solumda bir yatak daha vardı birde karşımda tek kişilik beyaz renkli bir koltuk.Karşımdaki koltukta uzun turuncu saçları olan masmavi gözlere sahip,üzerindeki kot pantolonda kan izleri bulunan bir kadın görmüştüm.Büyük ihtimalle bu kadın bizi kurtarmıştı. elindeki tabancasıyla bana dik dik bakıyordu.Kadın kendi kendine konuşan Akaneye uyandığımı söylemişti.Akane ölmediğime sevinip yanıma gelmişti.Bütün gece ağladığı her halinden belli oluyordu üstünde kan lekeleri bulunan bir tişort ve turuncu bir hırka giymişti.Akanenin yanıma gelmesiyle koltukta oturan kadında yanıma gelip kendini tanıtmıştı.Bir uzman başçavuş denizci rütbelerine pek hakim olmasamda yüksek bir rütbe olduğunu anlamıştım.Kadına kendimi tanıtıp neler olduğunu sorucaktım.Bir dakika gözlüğüm nerde lan! Kadına neler olduğunu sormadan önce etrafa bakınıp gözlüğümü arıyacaktım.Ayrıca kadının konuşması bittikten sonra Akaneye donüp hem rahatlaması için hemde hesap sorma maksadıyla"Hangi bavul abur cuburla doluydu senin taşıdığın mı yoksa benim taşıdığım mı ?"diyecektim.
Vince Grey- Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue
Geri: Recurso [Vince Grey]
Gözlüğünü arayacağın sırada gözlüğünün hala yüzünde olduğunu fark ediyorsun. Savaşa girdiğin zaman yüzünde olan gözlükler, bayıldığın anda bile yüzünden düşmemiş olmalı. Bu gözlüklerinin sana olan vefası mı? Yoksa sadece şans mı? Her şekilde gözlüğün hala seninle birlikte.
Gözlük durumunu diğerlerine çaktırmamaya çalışarak Akane’ye sorunu soruyorsun. Akane sorunu duyunca oldukça şaşırıyor. Sağ elini kafasına götürüp: ‘’Gözlüklü abi-san, bunu nereden biliyorsun ki? Abur cuburlarıma ortak olma diye bunu sana söylememiştim.’’ Diyor. Ardından da bir kahkaha patlatarak: ‘’ Neyse ya. Nasıl öğrendiğin önemli değil, sen kendine geldin ya kalan abur cuburlarımın hepsi sana feda olsun.’’diyor. Sorunun cevabına gelince, o anlık aceleyle kimin hangi bavulu taşıdığına dikkat etmediğini söylüyor.
Akane ile olan konuşmanızı Gukyo bölüyor. Gukyo, kendine yeni gelmene rağmen seni sıkıştırdığı için üzgün olduğunu; fakat kendisine ifade vermen gerektiğini söyledikten sonra dün gece neler yaşandığını anlatıyor.
‘’ Dün gece yarısı, adamızın iki korucusu olan Kondo-san ve Dev-san’dan haber alamayınca bulundukları bölgeye birkaç denizci yolladık. Oraya giden denizciler adamızın iki korumasının cesetleriyle karşılaştı. İkisi de ölmüştü; fakat Karen denen kadın ortalıkta yoktu.
Bu olaydan birkaç saat sonra adamızın baş yargıcı olan Bay Mekganıgıl da ölü bulundu.
Sabaha karşı adanın birçok yerinde yangın başladı ve en kötüsü de… 2 korsan tayfası birden birleşip adamıza doğru saldırmak için harekete geçtiler. Şu an adadaki denizci kuvvetlerinin neredeyse hepsi denizin ortasında Vahşi Lackie’nin grubu ve Kan korsanlarıyla savaş halinde.
Kalan küçük kısım da yangından dolayı tahrip olan yerleri onarmakla meşguller. Tüm bunlar olurken Scout denen şerefsiz elini kolunu sallayarak adanın bir yerinde geziyor. Buna izin verecek değilim. O şerefsizleri kendi ellerimle yakalayıp cehenneme göndereceğim. ‘’ diyen Gukyo, senden onlarla ilgili bildiğin her şeyi anlatmanı istiyor.
Gözlük durumunu diğerlerine çaktırmamaya çalışarak Akane’ye sorunu soruyorsun. Akane sorunu duyunca oldukça şaşırıyor. Sağ elini kafasına götürüp: ‘’Gözlüklü abi-san, bunu nereden biliyorsun ki? Abur cuburlarıma ortak olma diye bunu sana söylememiştim.’’ Diyor. Ardından da bir kahkaha patlatarak: ‘’ Neyse ya. Nasıl öğrendiğin önemli değil, sen kendine geldin ya kalan abur cuburlarımın hepsi sana feda olsun.’’diyor. Sorunun cevabına gelince, o anlık aceleyle kimin hangi bavulu taşıdığına dikkat etmediğini söylüyor.
Akane ile olan konuşmanızı Gukyo bölüyor. Gukyo, kendine yeni gelmene rağmen seni sıkıştırdığı için üzgün olduğunu; fakat kendisine ifade vermen gerektiğini söyledikten sonra dün gece neler yaşandığını anlatıyor.
‘’ Dün gece yarısı, adamızın iki korucusu olan Kondo-san ve Dev-san’dan haber alamayınca bulundukları bölgeye birkaç denizci yolladık. Oraya giden denizciler adamızın iki korumasının cesetleriyle karşılaştı. İkisi de ölmüştü; fakat Karen denen kadın ortalıkta yoktu.
Bu olaydan birkaç saat sonra adamızın baş yargıcı olan Bay Mekganıgıl da ölü bulundu.
Sabaha karşı adanın birçok yerinde yangın başladı ve en kötüsü de… 2 korsan tayfası birden birleşip adamıza doğru saldırmak için harekete geçtiler. Şu an adadaki denizci kuvvetlerinin neredeyse hepsi denizin ortasında Vahşi Lackie’nin grubu ve Kan korsanlarıyla savaş halinde.
Kalan küçük kısım da yangından dolayı tahrip olan yerleri onarmakla meşguller. Tüm bunlar olurken Scout denen şerefsiz elini kolunu sallayarak adanın bir yerinde geziyor. Buna izin verecek değilim. O şerefsizleri kendi ellerimle yakalayıp cehenneme göndereceğim. ‘’ diyen Gukyo, senden onlarla ilgili bildiğin her şeyi anlatmanı istiyor.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Recurso [Vince Grey]
Gözlüğümü tam aramaya başlıyacaktım ki gözlüğümün gözlerimde olduğunu anladım.Karen başımı öyle karıştırmıştı ki daha kendime yeni gelmiştim.Gözlük olayını çaktırmamaya çalışarak Akaneye sorumu sordum neşeli bir cevap vererek beni mutlu etmeyi başarmıştı.Akeneyle konuşmamızın arasına Gukyo girmişti.
Gukyo ifademe ihtiyacı olduğunu ve dün gece neler olduğunu anlatmaya başladı.İlk olarak adanın iki koruyucusununda öldüğünü ama Karenin ortada olmadığını söylemişti.İki koruyucuyu öldürende o kaltaktır kesin.
Bu olaydan bir kaç saat sonra adanın baş yargıcının ölüsü bulunduğunu söylüyordu.Ayrıca en kötü kısımı adanın bazı yerlerinde yangınlar başladığını ve iki korsan gurubunun birleşip adaya saldırmak için geldiklerini söylüyordu.Adadaki denizci kuvvetlerinin büyük bir çoğunluğunun Vahşi Lackie'nin grubu ve Kan korsanlarıyla savaş halinde olduğunu söylemişti.O piçi ben öldürmeliydim ismi neydi Garch umarım elinde sonunda karşıma çıkarsın piç Garch.Vahşi Lackieninde karşıma çıkması fena olmazdı ama asıl hedefim Garchtı.Geri kalan küçük bir denizci grubuda yanan bölgeleri tamir için adada bekliyormuş.Scout piçi ve Karende adanın bir yerinde saklandıklarını ve onları bulucağını söylüyordu.
Gokyo konuşmasını bittirdikten sonra konuşmaya başladım.
"Gece Akenenin sesiyle sokağa çıktım Scout ve birde kaslı bir herif Akneyle uğraşıyordu.Ardından şu Karen denilen kız geldi ve benim savaşmakta olduğum adamı bayıltı.O denizcileri çağırırken benim adama sahip çıkmamı söyledi.O sırada Scout'un konuşmasıyla Karen'nin bir hain olduğunu anladım ama çok geçti elini omzuma koyup benide bayılttı.Büyük ihtimalle adanın koruyucularının cesetlerindende o sorumludur.Kondo ona çok güveniyordu."diyecek.Ve sakıncası yoksa benimde ona yardım etmek istediğimi söyliyerek yataktan kalkıcaktım.
Gukyo ifademe ihtiyacı olduğunu ve dün gece neler olduğunu anlatmaya başladı.İlk olarak adanın iki koruyucusununda öldüğünü ama Karenin ortada olmadığını söylemişti.İki koruyucuyu öldürende o kaltaktır kesin.
Bu olaydan bir kaç saat sonra adanın baş yargıcının ölüsü bulunduğunu söylüyordu.Ayrıca en kötü kısımı adanın bazı yerlerinde yangınlar başladığını ve iki korsan gurubunun birleşip adaya saldırmak için geldiklerini söylüyordu.Adadaki denizci kuvvetlerinin büyük bir çoğunluğunun Vahşi Lackie'nin grubu ve Kan korsanlarıyla savaş halinde olduğunu söylemişti.O piçi ben öldürmeliydim ismi neydi Garch umarım elinde sonunda karşıma çıkarsın piç Garch.Vahşi Lackieninde karşıma çıkması fena olmazdı ama asıl hedefim Garchtı.Geri kalan küçük bir denizci grubuda yanan bölgeleri tamir için adada bekliyormuş.Scout piçi ve Karende adanın bir yerinde saklandıklarını ve onları bulucağını söylüyordu.
Gokyo konuşmasını bittirdikten sonra konuşmaya başladım.
"Gece Akenenin sesiyle sokağa çıktım Scout ve birde kaslı bir herif Akneyle uğraşıyordu.Ardından şu Karen denilen kız geldi ve benim savaşmakta olduğum adamı bayıltı.O denizcileri çağırırken benim adama sahip çıkmamı söyledi.O sırada Scout'un konuşmasıyla Karen'nin bir hain olduğunu anladım ama çok geçti elini omzuma koyup benide bayılttı.Büyük ihtimalle adanın koruyucularının cesetlerindende o sorumludur.Kondo ona çok güveniyordu."diyecek.Ve sakıncası yoksa benimde ona yardım etmek istediğimi söyliyerek yataktan kalkıcaktım.
Vince Grey- Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue
Geri: Recurso [Vince Grey]
Konuşmanı bitirdikten sonra Gukyo’nun yumruklarını sıktığını görüyorsun. Gözündeki nefreti görmemek için kör olmak gerek. Gukyo: ‘’ Demek ona güveniyordu ha…’’ dedikten sonra Akane’ye dönüyor ve : ‘’Bana anlattığın her şeyi ona da anlat. Eğer hala yardım etmek isterse yanıma getirirsin. Ben aşağıdayım.’’ Diyor. Ardından da odadan çıkıyor.
Akane ile baş başa kalıyorsunuz. Akane başını yere doğru eğip konuşmaya başlıyor:
''Gözlüklü abi-san. Ben sana yalan söyledim. Daha doğrusu tam olarak doğruları söylemedim. Abimin burada yaşadığı, festival vaktinde adada pek çok işi olacağı ve benim ona yardıma gelmem konusunda doğru söylüyor olsam da işler tam olarak öyle değil. Benim abim… Benim abim Scout Jr. olarak bilinen kişi. 3 ay önce, bana adayı karanlığa boğmak için tüm şartları hazırladığını söyledi. Festival vaktinde ortalıkta terör estirecekti ve yedi yıl önceki o olayın intikamını alacaktı; fakat ona yardım etmeyi reddettim. Annem ve babam gitmişti ve geriye sadece o kalmıştı. İntikama kafayı takarsa onu da kaybedecektim. Onu kaybetmek istemiyordum. O hayatta kalan tek yakınımdı. Ona aynen böyle söylesem de beni dinlemedi ve ortalıktan kayboldu.
İlk zamanlar hep geri döneceğini düşünmüştüm; fakat adanın başkanına festival zamanı ortalığı birbirine katacağını söyleyen mektuplar yollayıp göz dağı vermesinden sonra geri dönmeyeceğini anladım. Onu durdurmak için tüm Recurso’yu didik didik arasam da onu bulamadım. Bunun üzerine doğduğumuz adaya gidip onu orada aramaya karar verdim. Senle de orada karşılaşmıştık zaten… Bugün akşam vakti onu buldum. Daha doğrusu o beni eliyle koymuş gibi buldu. Artık surun önündeki abla mı haber verdi ne oldu bilmiyorum. Yine de onu gördüğümde çok mutluydum. Bir süre eski günlerdeki gibi sohbet ettik. Çok kısa bir anlığına da olsa onu ikna edebileceğimi sanmıştım; fakat o yanıma adadan uzaklaşmam gerektiğini, yoksa ölebileceğimi söylemek için gelmiş. Bunu duyunca kılıcımı çekip ona saldırdım. Kardeşi olarak başkalarını ondan, onu da kendinden korumam gerikiyordu; ama bilmiyordum...’’
Akane bunları söyledikten sonra ağlamaya ve yatağının ucuna yumruk atmaya başlıyor. Bir yandan hüngür hüngür ağlayıp yatağın ucunu yumruklarken bir yandan da : ‘’Bu kadar zayıf olduğumu bilmiyordum. Onu durdurabileceğimi sanmıştım. Yedi yıl önce yaşananların onu bu kadar değiştirdiğini bilmiyordum. O hep sevecen ve nazik biriydi. Birlikte yaşadığımız her gün, her saat intikam planları kurarak ruhunu kararttığını bilmiyordum. Yedi yılda nasıl bu kadar değişti, nasıl başkalarını öldürebilecek kadar canileşti? İntikam hırsı bu kadar mı gözünü kararttı? Gözlüklü abi-san, hepsi benim suçum değil mi? O ölen üç insanın katili aslında benim değil mi? Onu kendim durdurmaya çalışmak yerine başkalarından yardım isteseydim bunlar olmazdı değil mi? Biliyor musun, ölenlerden biri Gukyo ablanın babasıymış. Şimdi onun yüzüne nasıl bakabilirim ki ben?’’ diye bağırıyor.
Akane ile baş başa kalıyorsunuz. Akane başını yere doğru eğip konuşmaya başlıyor:
''Gözlüklü abi-san. Ben sana yalan söyledim. Daha doğrusu tam olarak doğruları söylemedim. Abimin burada yaşadığı, festival vaktinde adada pek çok işi olacağı ve benim ona yardıma gelmem konusunda doğru söylüyor olsam da işler tam olarak öyle değil. Benim abim… Benim abim Scout Jr. olarak bilinen kişi. 3 ay önce, bana adayı karanlığa boğmak için tüm şartları hazırladığını söyledi. Festival vaktinde ortalıkta terör estirecekti ve yedi yıl önceki o olayın intikamını alacaktı; fakat ona yardım etmeyi reddettim. Annem ve babam gitmişti ve geriye sadece o kalmıştı. İntikama kafayı takarsa onu da kaybedecektim. Onu kaybetmek istemiyordum. O hayatta kalan tek yakınımdı. Ona aynen böyle söylesem de beni dinlemedi ve ortalıktan kayboldu.
İlk zamanlar hep geri döneceğini düşünmüştüm; fakat adanın başkanına festival zamanı ortalığı birbirine katacağını söyleyen mektuplar yollayıp göz dağı vermesinden sonra geri dönmeyeceğini anladım. Onu durdurmak için tüm Recurso’yu didik didik arasam da onu bulamadım. Bunun üzerine doğduğumuz adaya gidip onu orada aramaya karar verdim. Senle de orada karşılaşmıştık zaten… Bugün akşam vakti onu buldum. Daha doğrusu o beni eliyle koymuş gibi buldu. Artık surun önündeki abla mı haber verdi ne oldu bilmiyorum. Yine de onu gördüğümde çok mutluydum. Bir süre eski günlerdeki gibi sohbet ettik. Çok kısa bir anlığına da olsa onu ikna edebileceğimi sanmıştım; fakat o yanıma adadan uzaklaşmam gerektiğini, yoksa ölebileceğimi söylemek için gelmiş. Bunu duyunca kılıcımı çekip ona saldırdım. Kardeşi olarak başkalarını ondan, onu da kendinden korumam gerikiyordu; ama bilmiyordum...’’
Akane bunları söyledikten sonra ağlamaya ve yatağının ucuna yumruk atmaya başlıyor. Bir yandan hüngür hüngür ağlayıp yatağın ucunu yumruklarken bir yandan da : ‘’Bu kadar zayıf olduğumu bilmiyordum. Onu durdurabileceğimi sanmıştım. Yedi yıl önce yaşananların onu bu kadar değiştirdiğini bilmiyordum. O hep sevecen ve nazik biriydi. Birlikte yaşadığımız her gün, her saat intikam planları kurarak ruhunu kararttığını bilmiyordum. Yedi yılda nasıl bu kadar değişti, nasıl başkalarını öldürebilecek kadar canileşti? İntikam hırsı bu kadar mı gözünü kararttı? Gözlüklü abi-san, hepsi benim suçum değil mi? O ölen üç insanın katili aslında benim değil mi? Onu kendim durdurmaya çalışmak yerine başkalarından yardım isteseydim bunlar olmazdı değil mi? Biliyor musun, ölenlerden biri Gukyo ablanın babasıymış. Şimdi onun yüzüne nasıl bakabilirim ki ben?’’ diye bağırıyor.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Recurso [Vince Grey]
Konuşmamı bitirdikten sonra Gukyo sinirden patlıyacak gibiydi neyi vardı bu kızın.Akaneye dönüp ona anlatıklarını banada anlatmasını eğer hala gelmek istersem kendisinin aşağıda olucağını söyledi.Ardındanda odadan çıktı.
Akaneye döndüğümde Akane başını öne eğmiş bir şekilde konuşmaya başladı.Konuşmaya başladığında bana yalan söylediğini aslında abisinin Scout Jr.olduğunu söylemişti.Abisinin adayı karanlığa boğmak için bütün şartları hazırladığını ve festival zamanında terör estireceğini söylemişti.Böylece 7 yıl önceki olayın intikamını alıcakmış Akane onu uyarmaya çalışsada dinlemeyip ortalıktan kaybolmuş.7 yıl önceki olay derken ne olayıydı bu bir an aklıma geldi bu herif maske takıyordu.Acaba yüzüne mi bişey olmuştu ama bu teorimden pek emin değildim sonuçta adam yüzünü saklamak içinde maske giymiş olabilirdi ama aranıyor posterinde yüzü olmayışının en mantıklı açıklamasıydı.Yüzüne o olay olduktan sonra bir maske takmış olmalıydıki insanlar yüzünün neye benzediğini bilmiyordu.O yüzdende fotoğrafı yoktu.Ama neden posteri daha küçüktü onu çözememiştim.
Ben teorilere dalmış giderken Akane konuşmaya devam ediyordu.Önceleri geri döneceğini sandığını ama adanın başkanına yolladığı tehdit mesajlarından dolayı geri dönmeyeceğini anladığını söylemişti.Onu bulmak için adayı aradığını ama bulamadığını en sonunda doğdukları adaya giderek orda armaya başladığını benlede orada karşılaştığını söyledi.Bugün akşam onu bulmuş daha doğrusu o Akeneyi bulmuş.Onu ikna edebileceğini sanmış bir anlığına ama adam adadan gitmesini yoksa ölebileceğini söylemiş.Akenede kılıcını çekip abisine saldırmış.
Konuşmasını bir an kestikten sonra ağlamaya ağlarkende konuşmaya devam ediyordu.Abisinin eskiden nazik bir adam olduğunu 7 yıl önce yaşananların onu bu kadar değiştireceğini tahmin etmediğini falan söylüyordu.Doğrusunu söylemem gerekiyorsa abisine bu yüzden 1 saniye acımazdım bazı insanlar bahane ararlar kötü olmak için bazıları ise başına ne gelirse gelsin hep iyi kalırlar Akanenin abisi bahane arıyanlardan.Bir insanın nazikliğiyle içini göremezsin seri katiller bile dünyanın en nazik adamı olabilirler.Mesela ben nazik bir insan olduğumu düşünüyorum ama bazı zamanlar zıvanadan çıktığım oluyor.Akane kendini suçlamaya başlamıştı.Ölenlerden birinin Gukyonun babası olduğunu söylemişti.Bu Gukyonun sinirini açıklıyordu işte babasız kalmayı iyi bilirim bu yüzden artık o kıza kesin yardım edicektim.Akane kendini suçluyordu bir daha Gukyonun yüzüne nasıl bakıcağını söylüyordu.Akaneye dönüp"Lanet abin yüzünden kendini suçlamana gerek yok.Asıl birinin yüzüne bakamıyacak birisi varsa oda abin tabii o herifin hâlâ abin olduğuna inanıyorsan şimdi Akane abine şu olayı kim yaptı?" diyecektim.Abisine bu olayı kimin yaptığını bulursak hedefi bulucaktık buda Scout'un elinde sonunda geliceği noktayı bulucağımız anlamına geliyordu.Akaneden cevabımı aldıktan sonra denizcilerden ayrılamamasını ve güvenli bir yer bulup saklanmasını söyleyecektim.Ardından hızlı bir şekilde aşağı inip Gukyonun yanına gelicektim ve ona yardım etmek istediğimi söyliyecektim.
Akaneye döndüğümde Akane başını öne eğmiş bir şekilde konuşmaya başladı.Konuşmaya başladığında bana yalan söylediğini aslında abisinin Scout Jr.olduğunu söylemişti.Abisinin adayı karanlığa boğmak için bütün şartları hazırladığını ve festival zamanında terör estireceğini söylemişti.Böylece 7 yıl önceki olayın intikamını alıcakmış Akane onu uyarmaya çalışsada dinlemeyip ortalıktan kaybolmuş.7 yıl önceki olay derken ne olayıydı bu bir an aklıma geldi bu herif maske takıyordu.Acaba yüzüne mi bişey olmuştu ama bu teorimden pek emin değildim sonuçta adam yüzünü saklamak içinde maske giymiş olabilirdi ama aranıyor posterinde yüzü olmayışının en mantıklı açıklamasıydı.Yüzüne o olay olduktan sonra bir maske takmış olmalıydıki insanlar yüzünün neye benzediğini bilmiyordu.O yüzdende fotoğrafı yoktu.Ama neden posteri daha küçüktü onu çözememiştim.
Ben teorilere dalmış giderken Akane konuşmaya devam ediyordu.Önceleri geri döneceğini sandığını ama adanın başkanına yolladığı tehdit mesajlarından dolayı geri dönmeyeceğini anladığını söylemişti.Onu bulmak için adayı aradığını ama bulamadığını en sonunda doğdukları adaya giderek orda armaya başladığını benlede orada karşılaştığını söyledi.Bugün akşam onu bulmuş daha doğrusu o Akeneyi bulmuş.Onu ikna edebileceğini sanmış bir anlığına ama adam adadan gitmesini yoksa ölebileceğini söylemiş.Akenede kılıcını çekip abisine saldırmış.
Konuşmasını bir an kestikten sonra ağlamaya ağlarkende konuşmaya devam ediyordu.Abisinin eskiden nazik bir adam olduğunu 7 yıl önce yaşananların onu bu kadar değiştireceğini tahmin etmediğini falan söylüyordu.Doğrusunu söylemem gerekiyorsa abisine bu yüzden 1 saniye acımazdım bazı insanlar bahane ararlar kötü olmak için bazıları ise başına ne gelirse gelsin hep iyi kalırlar Akanenin abisi bahane arıyanlardan.Bir insanın nazikliğiyle içini göremezsin seri katiller bile dünyanın en nazik adamı olabilirler.Mesela ben nazik bir insan olduğumu düşünüyorum ama bazı zamanlar zıvanadan çıktığım oluyor.Akane kendini suçlamaya başlamıştı.Ölenlerden birinin Gukyonun babası olduğunu söylemişti.Bu Gukyonun sinirini açıklıyordu işte babasız kalmayı iyi bilirim bu yüzden artık o kıza kesin yardım edicektim.Akane kendini suçluyordu bir daha Gukyonun yüzüne nasıl bakıcağını söylüyordu.Akaneye dönüp"Lanet abin yüzünden kendini suçlamana gerek yok.Asıl birinin yüzüne bakamıyacak birisi varsa oda abin tabii o herifin hâlâ abin olduğuna inanıyorsan şimdi Akane abine şu olayı kim yaptı?" diyecektim.Abisine bu olayı kimin yaptığını bulursak hedefi bulucaktık buda Scout'un elinde sonunda geliceği noktayı bulucağımız anlamına geliyordu.Akaneden cevabımı aldıktan sonra denizcilerden ayrılamamasını ve güvenli bir yer bulup saklanmasını söyleyecektim.Ardından hızlı bir şekilde aşağı inip Gukyonun yanına gelicektim ve ona yardım etmek istediğimi söyliyecektim.
Vince Grey- Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue
Geri: Recurso [Vince Grey]
'' Tabi ki görüyorum.’’ Diyor, gözyaşlarını silmekte olan Akane. ‘’Bir canavara dönüşmüş olsa bile o benim abim. Kendi kanımdan. Canımın bir parçası. Yine de kardeşi olarak benim görevim de onu durdurmak olmalı. Eminim ki eski nazik hali de şu an onu durdurmamı isterdi. Bu yüzden ne olursa olsun onu durduracağım. ’’
Soruna cevap olarak da bunun biraz eski ve uzun bir hikaye olduğunu söyledikten sonra konuşmaya başlıyor.
''Bundan 8 yıl önce Babam, annem, ben ve abim mutlu mesut yaşıyorduk. Her şey annemin garip bir hastalığa yakalanmasıyla başladı. Yakalandığı hastalık nadir olarak görülen bir hastalıktı ve hiçbir tedavi annemi iyileştiremiyordu. Babam, annemi son çare olarak komşu adalardan biri olan Doktorlar adası Wisadepia’ya götürdü. O zaman altı yaşında olduğumdan ayrıntıları tam olarak hatırlayamıyorum. Kısaca para ilgili bir durumdan dolayı annemin tedavisi gerçekleşmediğini söyleyebilirim. Bunun üzerine abim ve babam para getirecek düzgün bir iş aramaya koyuldular; fakat işleri bir türlü düzgün gitmiyordu ve para toplama konusunda başarısız oluyorlardı. Ayrıca annemin durumu her gün kötüleşiyordu. Bunun üzerine babam ve abim fırsatlar adası Recurso’ya doğru yola çıktılar. Ben de annemin yanında kaldım.
6 ay sonra annem öldü. Abim ve babam henüz dönmemişlerdi. Bu yüzden ben de yetimhaneye verildim. Yetimhaneye verilmemden 5 ay sonra abim gelip beni yetimhaneden aldı. Abim o zamanlar 14 yaşındaydı .Yani o da çocuktu. Beni ona vermeyi nasıl kabul ettiklerini bilmiyordum; fakat umrumda da değildi açıkçası. Abim dönmüştü ve yanında akıl almaz miktarda para vardı. Gayet mutluydum. Ta ki babamın da öldüğünü öğrenene dek.
Abim bana karşı her zaman dürüst olduğundan her şeyi olduğu gibi anlatmıştı. Anlattığına göre Recurso adasında da işleri rast gitmemişti ve son çare olarak tedavi parası için hırsızlık yapmaya karar vermişlerdi. Nasıl olduysa çok değerli bir elması çalmayı başarmışlardı; fakat o zaman göreve yeni gelmiş olan adanın iki koruması yüzünden kaçamamışlardı. Babam yakalanacaklarını anlayınca elması bir yere saklamış ve sakladığı yeri abime söylemişti. Kısaca babam annem için kendini feda etmişti. O Recurso adasında uzun yıllar hapis yatsa da eşi iyileşecekti sonuçta; fakat gözlüklü abi san, ne derler bilirsin. ‘Tanrıya planlarından bahset o da sana gülsün.’ Demişler. O dönem başa yeni geçen başkan otoriter biri olarak görünmek istediğinden adanın baş yargıcına zorla idam kararı aldırmıştı. En azından abim böyle olduğunu söylüyor.
Babam herkese ibret olsun diye şehir meydanında asılmış. Abime de elmasın yerini öğrenmek için işkence etmişler. Döndüğünde yüzünde kocaman bir yanık izi vardı ve saçları beyazlamıştı. Gözlüklü abi-san, ben o dönem küçük olduğumdan çoğu şeyin farkında değildim; fakat abim her şeyin farkındaydı. O da benim gibi anne ve babasını kaybetmişti. Bir de yedi yaşına basmış kardeşiyle birlikte hayata tutunmaya çalışıyordu. Ayrıca saçlarını beyazlatacak kadar kötü şeyler tecrübe etmiş… Sakın beni yanlış anlama. Yaptıklarının hiçbirini doğru bulmuyorum. Cezası neyse çekmeli; fakat… bilmiyorum… keşke daha düzgün bir hayat yaşayabilseydi.’’
Akane, kendisinden saklanmasını istediğinde ise sana şiddetle karşı çıkıyor ve ne olursa olsun sizi yalnız bırakmayacağını, abisini yenememiş olsa da kendisini koruyabilecek kadar güçlü olduğunu söylüyor ve gülümseyerek ekliyor: ‘’Hem Gukyo abla da bana izin verdi. Geleceğimi söylediğimde bana çatık kaşlarıyla birkaç saniye baktı. Bunun anlamını ikimiz de biliyoruz. ‘Tabi ki geleceksin sana ihtiyacım var’ demek.’’ Diyor.
Soruna cevap olarak da bunun biraz eski ve uzun bir hikaye olduğunu söyledikten sonra konuşmaya başlıyor.
''Bundan 8 yıl önce Babam, annem, ben ve abim mutlu mesut yaşıyorduk. Her şey annemin garip bir hastalığa yakalanmasıyla başladı. Yakalandığı hastalık nadir olarak görülen bir hastalıktı ve hiçbir tedavi annemi iyileştiremiyordu. Babam, annemi son çare olarak komşu adalardan biri olan Doktorlar adası Wisadepia’ya götürdü. O zaman altı yaşında olduğumdan ayrıntıları tam olarak hatırlayamıyorum. Kısaca para ilgili bir durumdan dolayı annemin tedavisi gerçekleşmediğini söyleyebilirim. Bunun üzerine abim ve babam para getirecek düzgün bir iş aramaya koyuldular; fakat işleri bir türlü düzgün gitmiyordu ve para toplama konusunda başarısız oluyorlardı. Ayrıca annemin durumu her gün kötüleşiyordu. Bunun üzerine babam ve abim fırsatlar adası Recurso’ya doğru yola çıktılar. Ben de annemin yanında kaldım.
6 ay sonra annem öldü. Abim ve babam henüz dönmemişlerdi. Bu yüzden ben de yetimhaneye verildim. Yetimhaneye verilmemden 5 ay sonra abim gelip beni yetimhaneden aldı. Abim o zamanlar 14 yaşındaydı .Yani o da çocuktu. Beni ona vermeyi nasıl kabul ettiklerini bilmiyordum; fakat umrumda da değildi açıkçası. Abim dönmüştü ve yanında akıl almaz miktarda para vardı. Gayet mutluydum. Ta ki babamın da öldüğünü öğrenene dek.
Abim bana karşı her zaman dürüst olduğundan her şeyi olduğu gibi anlatmıştı. Anlattığına göre Recurso adasında da işleri rast gitmemişti ve son çare olarak tedavi parası için hırsızlık yapmaya karar vermişlerdi. Nasıl olduysa çok değerli bir elması çalmayı başarmışlardı; fakat o zaman göreve yeni gelmiş olan adanın iki koruması yüzünden kaçamamışlardı. Babam yakalanacaklarını anlayınca elması bir yere saklamış ve sakladığı yeri abime söylemişti. Kısaca babam annem için kendini feda etmişti. O Recurso adasında uzun yıllar hapis yatsa da eşi iyileşecekti sonuçta; fakat gözlüklü abi san, ne derler bilirsin. ‘Tanrıya planlarından bahset o da sana gülsün.’ Demişler. O dönem başa yeni geçen başkan otoriter biri olarak görünmek istediğinden adanın baş yargıcına zorla idam kararı aldırmıştı. En azından abim böyle olduğunu söylüyor.
Babam herkese ibret olsun diye şehir meydanında asılmış. Abime de elmasın yerini öğrenmek için işkence etmişler. Döndüğünde yüzünde kocaman bir yanık izi vardı ve saçları beyazlamıştı. Gözlüklü abi-san, ben o dönem küçük olduğumdan çoğu şeyin farkında değildim; fakat abim her şeyin farkındaydı. O da benim gibi anne ve babasını kaybetmişti. Bir de yedi yaşına basmış kardeşiyle birlikte hayata tutunmaya çalışıyordu. Ayrıca saçlarını beyazlatacak kadar kötü şeyler tecrübe etmiş… Sakın beni yanlış anlama. Yaptıklarının hiçbirini doğru bulmuyorum. Cezası neyse çekmeli; fakat… bilmiyorum… keşke daha düzgün bir hayat yaşayabilseydi.’’
Akane, kendisinden saklanmasını istediğinde ise sana şiddetle karşı çıkıyor ve ne olursa olsun sizi yalnız bırakmayacağını, abisini yenememiş olsa da kendisini koruyabilecek kadar güçlü olduğunu söylüyor ve gülümseyerek ekliyor: ‘’Hem Gukyo abla da bana izin verdi. Geleceğimi söylediğimde bana çatık kaşlarıyla birkaç saniye baktı. Bunun anlamını ikimiz de biliyoruz. ‘Tabi ki geleceksin sana ihtiyacım var’ demek.’’ Diyor.
East Blue Anlatıcı- Mesaj Sayısı : 299
Kayıt tarihi : 17/01/16
Geri: Recurso [Vince Grey]
Akane abisini ne olursa olsun durduracağını söylemişti.Ardından bir hikaye anlatmaya başladı.
Herşeyin 8 yıl önce annesinin bir hastalığa yakalanmasıyla başladığını.Ardından doktorlar adası olarak ün salmış bir adaya gittiklerini ama tedavi için paralarının yetmediğini söyledi.
Babası ve abisi ğara bulmaya çalışsalarda işleri yaver gitmemiş.Ardından babası ve abisi fırsatlar adası Recurso'ya doğru yola çıkmışlar.
6 ay sonra annesi ölmüş bu yüzden yetimhaneye verilmiş.5 ay sonra abisi onu yetimhaneden almış.Abisi büyük mikterda parayla geri dönmüş ama babasının öldüğünü öğrenmiş.
Absinin anlatıklarına göre Recursoda'da işleri rast gitmemiş .Bu yüzden hırsızlık işine girmişler ve değerli bir elması çalmayı başarmışlar ama adaya yeni gelen iki koruyucu yüzünden kaçamamışlar babasıda herkes için kendini feda etmiş ve elması bir yere saklamış.Abisi babasının hapishaneye gireceğini düşünürken adanın başına geçen başkan otoriter gözükmek istediğinden zorla başyargıca idam kararı aldırtmış.Babasını meydanda idam etmişler.Abisine elmasın yeeini öğrenmek için işkence etmişler.Adaya geri geldiğinde yanık bir yüzü ve beyaz saçları varmış.
Akaneye saklanmasını söylediğimde asla saklanmayacağını ve bizimle geleceğini hemde Gukyonunda izin verdiğini söylemişti.Bende Akaneye dönüp"O Zaman başın belaya girdiğinde sana Gukyo yardım eder.diyecektim.Akanenin zarar görmesini istemesemde çok istiyorsa dikkatli olmalıydı.Ardından Akaneyle birlikte Gukyonun yanına inicektim.
RP OUT:
Herşeyin 8 yıl önce annesinin bir hastalığa yakalanmasıyla başladığını.Ardından doktorlar adası olarak ün salmış bir adaya gittiklerini ama tedavi için paralarının yetmediğini söyledi.
Babası ve abisi ğara bulmaya çalışsalarda işleri yaver gitmemiş.Ardından babası ve abisi fırsatlar adası Recurso'ya doğru yola çıkmışlar.
6 ay sonra annesi ölmüş bu yüzden yetimhaneye verilmiş.5 ay sonra abisi onu yetimhaneden almış.Abisi büyük mikterda parayla geri dönmüş ama babasının öldüğünü öğrenmiş.
Absinin anlatıklarına göre Recursoda'da işleri rast gitmemiş .Bu yüzden hırsızlık işine girmişler ve değerli bir elması çalmayı başarmışlar ama adaya yeni gelen iki koruyucu yüzünden kaçamamışlar babasıda herkes için kendini feda etmiş ve elması bir yere saklamış.Abisi babasının hapishaneye gireceğini düşünürken adanın başına geçen başkan otoriter gözükmek istediğinden zorla başyargıca idam kararı aldırtmış.Babasını meydanda idam etmişler.Abisine elmasın yeeini öğrenmek için işkence etmişler.Adaya geri geldiğinde yanık bir yüzü ve beyaz saçları varmış.
Akaneye saklanmasını söylediğimde asla saklanmayacağını ve bizimle geleceğini hemde Gukyonunda izin verdiğini söylemişti.Bende Akaneye dönüp"O Zaman başın belaya girdiğinde sana Gukyo yardım eder.diyecektim.Akanenin zarar görmesini istemesemde çok istiyorsa dikkatli olmalıydı.Ardından Akaneyle birlikte Gukyonun yanına inicektim.
RP OUT:
- Spoiler:
- Biraz özensiz olmuş olabilir.Biraz hızlı yazdım meşguldum şu aralar bundan sonra düzenli ve hızlı yazmaya devam.
Vince Grey- Mesaj Sayısı : 148
Kayıt tarihi : 04/04/16
Nerden : East Blue
4 sayfadaki 8 sayfası • 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8
Similar topics
» Hermes[Vince Grey]
» [Karne] Vince Grey
» Vince Grey Saldırıları
» SinMar Adası[Vince Grey/Free]
» Baba Gurch Ve Çocukları [Vince Grey ]
» [Karne] Vince Grey
» Vince Grey Saldırıları
» SinMar Adası[Vince Grey/Free]
» Baba Gurch Ve Çocukları [Vince Grey ]
One Piece Rpg :: 4 Deniz Rp :: East Blue
4 sayfadaki 8 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz