Recurso [Vince Grey]

Akane ile birlikte odadan çıkıyorsunuz. Akane,   sana oldukça hızlı bir şekilde şu an hastanenin en üst katında olduğunu ve aşağıdaki iki  katta da hastaneye ait odalar olduğunu söylüyor. Ardından yine oldukça hızlı bir şekilde  sonraki üç katın da denizcilerde ait olduğunu; fakat o üç katın altındaki  giriş katının da hastaneye ait olduğunu anlatıyor.  Bu anlattıklarından hiçbir şey anlamamış olacağını düşünmüş olacak ki senin için bir de kısa özet geçiyor: ''Kısaca birinci, beşinci, altıncı ve yedinci katlar hastahane; ikinci , üçüncü ve dördüncü katlar da karargah olarak kullanılıyor. Gukyo abla da ya ikinci kattadır ya da girişte bizi bekliyordur.''

Bulunduğun kattaki odalarda fazla hasta olmadığını fark ediyorsun; fakat aşağıdaki iki katta durum tam tersi. Neredeyse her oda dolu ve odalardaki bazı kişilerin yüzlerinin, kollarının vs yandığını görüyorsun. Akane ise çevresindeki odalara bakmak yerine başını öne eğerek yürümeye devam ediyor.
Dördüncü kata indiğinizde çevrenizde kimseyi göremiyorsunuz. Etrafta tek bir denizci bile yok. Aynı durum üçüncü kat için de geçerli. İkinci kata ulaştığınızda etrafta birkaç tane denizci görüyorsunuz. Akane denizcilerden birine Gukyo'nun bu katta olup  olmadığını soruyor. Denizci de size koridorun ucundaki odayı gösteriyor.


Koridorun ucundaki odaya girdiğinizde, adaya ilk geldiğin zaman Karen'in sana posterleri verdiği odaya benzeyen bir oda ile karşılaşıyorsunuz. Odada sadece eski bir çalışma masası, birkaç sandalye ve bir kitaplık var. Gukyo sizi görünce masanın yanındaki sandalyelere  oturup keyfinize bakmanızı söylüyor. Ardından da sana son kararının ne olduğunu, kendisine yardım edip etmeyeceğini soruyor. Ona yardım edeceğini söyleyeceğin sırada Akane:''Tabi ki de yardım edeceğiz! Kötüleri yakalamanda yardımcı olacağız.'' diye bağırıyor.
Gukyo, Akane'ye dönüp kaşlarını çatarak :''Korsan avcısı arkadaşın yardım edebilir; fakat sen edemezsin. Sen güçsüzsün. Görev sırasında yaralanabilirsin.'' diyor.
Akane ise inatla güçsüz olmadığı konusunda ısrar etmeye devam ediyor.   Bunun üzerine Gukyo:''O zaman bana bunu ispatla ki seni yanımda götürebileyim. Örneğin bana sağlam bir yumruk atmaya çalış.'' diyor ve masadan kalkıp Akane'nin yanına geliyor.

Bunun üzerine Akane de oturduğu sandalyeden kalkıyor ve ''Peki öyleyse, sana güçsüz olmadığımı göstereceğim.'' diyor ve biraz geriye gidip Gukyo'nun üzerine doğru koşmaya başlıyor. Gukyo'nun tam dibine geldiğinde ise koşmasını durdurup yukarı doğru zıplıyor; fakat yukarı doğru zıplamasıyla kafasını tavana çarpıp yere düşmesi bir oluyor.

İkiniz   Akane'nin kendi kendini nakavt edişini izlerken odadaki Den Den Mushi çalıyor. Gukyo Den Den Mushi'yi açıyor.  Den Den Mushi'nin açılmasıyla beraber ağlamaklı bir ses duyuyorsunuz. ''Gukyo-sama! Emrettiğiniz üzere elmas ocağının çevresine geçip beklemeye başladık; fakat hemen ardından üç kişi bize saldırıya geçti. Sayıca üstün olmamıza rağmen zar zor karşılık verebiliyoruz. Lütfen desteğe gelin!''

Akane ile birlikte odadan çıkmıştık.Gukyonun yanına giderken Akane hızlıca hastaneyi anlatmaya başlamıştı.Bizim en üst katta olduğumuzu söylemişti.Hastahanenin beşinci,altıncı,yedinci katları hastahane ikinci,üçüncü ve dördüncü katlarıda denizci karargahı olarak kullanılıyormuş.

Bulunduğum katta pek hasta yoktu ama aşağı katlara indiğimde ortalık hasta kaynıyordu belliki adada büyük bir savaş dönüyordu.Etraftaki insanların yanıklar içinde ve yaralı olduklarını görüyordum Akane ise başını öne eğmiş hastlara olabildiğince bakmamaya çalışıyordu.

Dördüncü ve üçüncü katta hiçbir denizci yoktu.Gukyonun dediği üzere adada çok az bir birlik kalmış olmalıydı.İkinci katta indiğimizde bir kaç denizci vardı.Akane yanlarına gidip Gukyonun nerde olduğunu sordu denizcilerden biri parmağıyla bir odayı göstermişti.

Odaya girdiğimde, aynı adaya ilk girdiğimdeki gibi sade bir oda vardı.Ben sadellikten yana bir insan olduğum için oda bana gayet hoş gelmişti.Odada eski bir çalışma masası,birkaç sandalye birde kitaplık vardı.Gukyo bizi görünce bir sandalyeye oturup keyfimize bakmamızı söylemişti.Ardından bana ona yardım edip etmeyeceğimi sordu ben tam olumlu cevabı vericekken Akene atlayıp ikimizinde geliceğini söylemişti.Gukyo, Akane'ye dönüp kaşlarını çatarak benim dediklerimin aynısını demişti.Akene seni or...Kadınlara saygım olmasa yemiştin küfürü.Yine yalan neyse çok istiyorsa gelsin dediğim gibi kendi başının çaresine bakıcak.Akaneyse hayata kalabilecek kadar güçlü olduğunu savunup Gukyo'yla tartışmaya başladı.Gukyo'da kendisini kanıtlamasını ona bir yumruk atmasını söyledi.Oturduğu masadan kalkıp Akanenin yanına gitmişti.Güzel bu kızı sevdim sert mizaçlı kişileri küçüklüğümden beri severim.

Gukyonun yanına gelmesiyle Akane oturduğu yerden kalkıp sana güçsüz olmadığımı gösterceğim demişti.Biraz geri gidip koşmaya başladı Gukyo'nun yakınına geldiğinde zıpladı ve kafasını tavana çarpıp yere çakıldı.

Biz Akane'yi izlerken Den Den Mushi çalmaya başladı.Gukyo'nun Den Den Mushi'yi açmasıyla ağlamaklı bir ses tonuyla bir denizci konuşmaya başladı.Adam Gukyonun dediği üzere elmas ocağının etrafafını sardıklarını ama üç kişinin onlara saldırdığını söyleyerek bizden yardım istiyordu.Ben Gukyo'yla denizcilere yardıma gidicektim Akane gelirse gelsin sonuçta onu kararından geri döndüremeyecektik.

Gukyo hızlıca odadan çıkıyor ve ikinci kattaki denizcilere hemen elmas ocağına doğru harekete geçmelerini  emrediyor. Ayrıca o an yanından geçmekte olan bir denizciye,  yangınlardan dolayı şehirde ortaya çıkan hasarı onarmakla görevli denizcilere ulaşmasını ve onları da elmas ocağına yönlendirmesini söylüyor.  Ardından tekrardan yanınıza gelip acele etmenizi söylüyor  ve masasından sarı renkli bir anahtar alıp hızlıca odadan çıkıyor.

Siz de onu takip ediyorsunuz. Birlikte en alt kata indikten sonra binadan çıkıyorsunuz. Gukyo binanın yakınına park edilmiş sarı renkli  bir motorsiklete binip sizin de  atlamanızı söylüyor.  Akane, hemen  Gukyo’nun arkasına geçiyor. Sen de motorun  yanındaki bölümüne oturuyorsun.  Gukyo, Den Den Mushi’den diğer denizcilerin yola çıktığını teyit ettikten sonra motorunu çalıştırıyor ve yola çıkıyorsunuz.
Gukyo, dün gece kaldığın  oteline giden ara sokağın çıktığı ana yoldan yaklaşık 10 dakika kadar devam ettikten sonra  bir anda sağa dönüyor. Sağa dönmesinden birkaç dakika sonra  bir daha sağa dönüyor ve heykelin olduğu bölüme ulaşıyor. Heykele ulaştığınızda buraya dükkanlar caddesini takip ederek geldiğinizi anlıyorsun.  Akane’nin sana yazdığı mektubun arkasındaki şekiller de yavaş yavaş anlam kazanmaya başlıyor.

Motor:

Şekiller:

Solunuzdaki ve sağınızdaki pembe caddelere sapmayıp düz olarak devam ediyorsunuz. Kısa bir süre sonra yemyeşil bir düzlüğe ulaşıyorsunuz. Oldukça büyük olan bu yeşil alan, motorla geçtiğiniz diğer yerlerde  de olduğu gibi boş gözüküyor.  Ada bugün ilginç bir şekilde sakin.
Birkaç dakika daha ilerliyorsunuz ve  elmas ocağına geliyorsunuz.  

Ocak:

Şu an üst bölgedesiniz ve motor ile hızlıca aşağıya doğru iniyorsunuz.  Aşağıya baktığında yerde yatan birkaç denizci cesedini ve ayakta dikilen Karen’i, iri yarı adamı ve maskeli adamı görüyorsun. Üçü de size doğru bakıyor; fakat aranızdaki mesafeden dolayı bir hamle yapmıyorlar.

Gukyo haberi duyar duymaz odadan çıkmıştı.İkinci kattaki denizcilere hemen elmas ocağına gitmelerini söyledi o sırada yanından geçen bir denizciyede adadaki hasarı onaran denizcilerinde elmas ocağına gelmesini söyledi.Ardından odaya yeniden girip acele etmemizi söyleyip sarı bir anahtar aldı.

Bizde Gukyonun peşine takılıp en alt katta indikten sonra binadan çıktık.Gukyo binanın yanına park edilmiş sarı ve eski bir motorsiklete binip bizimde binmemizi söylemişti.Akane hemen Gukyonun arkasına atladı bende sıkış tıkış yanda bulunan bölmeye oturdum.Gukyo Den Den Mushi'den diğer denizcilerinde geldiğinden emin olup motoru çalıştırdı ve yola çıktık.Motorla benim oteliminde bulunduğu sokağa çıkan ana yoldan 10 dakika kadar gittik.Bir anda sağa döndü sonra birdaha heykelin olduğu bölgeye gelmiştik.Heykele baktığımda dükkanlar caddesinden geldiğimizi anlamıştım.Akanenin mektubundaki şekilleri artık anlamaya başlamıştım şehrin haritası olmalıydı.

Sağımızda ve solumuzda bulunan pembe caddelere sapmadan yolda düz bir şekilde ilerledik.Az bir süre sonra yeşllik düz bir alana ulaştık.Bu bölgede diğer bölgeler gibi bomboş bir durumda herhalde insanlar savaş durumundan saklanmış olmalıydı.Bir kaç dakika daha ilerledikten sonra elmas ocağına ulaşmıştık.

Elmas ocağının en üst bölgesinden aşağı doğru inerken yerde yatan denizcilerin cesetlerini ve orospu kareni,Akanenin abisini ve bana sandık fırlatan şu herifi gördük.Üçüde bizim burda olduğumuzu görmüş ve bize bakıyorlardı ama aramızdaki mesafeden dolayı bir hareket yapmıyorlardı.Yakında bir dövüş başlıyacaktı ve biz şu durumumuzla onlardan güçsüz olabilirdik ama bir süre onları oyalarsak denizci erleriyle etraflarını sarıp işlerini bittirebilirdik.

Karen, İri adam ve üzerinde geçen seferki kocaman kahverengi palto olan maskeli adam siz aşağı inene kadar yerlerinden kıpırdamıyorlar. Bir süre sonra en alta gelip motordan iniyorsunuz. Karen ve iri adam yavaşça yanınıza doğru yürümeye başlıyor. O sırada motorunun sarı anahtarını cebine koyan Gukyo hepinizin duyabileceği yüksek bir sesle:  ''İkiniz de beni iyi dinleyin. Kadını ben alacağım.''  diyor. Bunun üzerine Karen Gukyo'ya el sallamaya başlıyor ve ''Hey! Sen Kondo maymununun kızısın değil mi? Sen de onun gibi turuncusun. Ha ha ha! Hey Kondonun kızı! Babanın nasıl öldüğünü bilmek ister misin? Son sözlerini bilmek ister misin? diye bağırıyor.

Gukyo bunu duyunca soğukkanlılığını kaybediyor ve Karen'in üzerine doğru koşmaya başlıyor. İri adamsa bu iki kadının kavgasını umursamayıp Akane ve senin üzerine doğru koşmaya başlıyor.

Son durum: İri adamın elinde oldukça büyük bir balta var.  Paltolu adamsa hala bulunduğu yerden kıpırdamamış durumda.  Gukyo ile Karen arasında 10 metreden biraz daha az  bir mesafe var. Sen ve iri adamın arasındaki mesafe ise 10 metreden biraz daha fazla. Akane ise tam yanında duruyor.

Karen,kaslı herif ve maskeli biz aşağı inene kadar kıpırdamadılar.Bir süre en alt bölgeye gelip motordan indik.Bunun üzerine Karen ve iri adam bizim üzerimize doğru gelmeye başladılar.Bu sırada Gukyo yüksek bir sesle Kareni onun indireceğini söyledi.Bunu duyan Karen orospuluğunu kanıtlamak için elini Gukyoya doğru sallamaya başladı.Ardından belki hâlâ olduğuna inanmadığımızı düşündü ki birde Gukyo'yla dalga geçmeye başladı.Gukyo Kareni duyunca bir anda Karene doğru koşmaya başladı.İri herifse ikisini umursamadan Akane ve bana odaklanmış bir şekilde bize doğru geliyor.Belli ki onlara bizi oyalama görevi verilmişti önemli olan maskeli herifti.İri adamın elinde büyük bir balta vardı.Balta ne kadar büyükse o kadarda ağırdı bense uzun menzilli bir savaşçı olduğumdan adam beni pek zorlamaz diye düşünüyordum.Silahlarımı çıkarıp temkinli bir şekilde geriye çekilecek ve adam bize ulaşmadan adamı kolundan veya boğazından vurmaya çalışıcağım ama planlar istendiği gibi gitmez ve adam yakınıma gelip bir saldırı yapmaya kalkışırsa sağa doğru atlayıp baltadan kurtulmaya çalışacağım.Eğer planım başarılı giderse Akaneye Abisini oyalamasını söyleyeceğim.Yüksek olmayan bir sesle.

Adam cüssesinden beklenmedik bir şekilde hızlı hareket ediyor. Üstüne zikzaklar çizerek geldiğinden nişan almakta zorlanıyorsun. Bu yüzden adamı boğazından vuramıyorsun; fakat adam iyice yakınına gelip baltayı size hızlıca savuracağı anda adamın baltayı tuttuğu kolunu vurmayı başarıyorsun. Adamın yüzünden canının yandığını anlaşılsa da bu durum baltasını size savurmasına engel olmuyor ve çok hızlı bir şekilde olmasa da baltayı solunuzdan belinize gelecek şekilde savuruyor.

Akane zıplayarak baltanın üstünden atlıyor. Sen de sağa doğru atlayarak bu saldırıdan kurtuluyorsun. Adam yere atlamandan yararlanmak isteyip baltayı başının üstüne kaldırıyor ve sana doğru hamle yapıyor; fakat adam sana hamle yapacağı sırada Akane kılıcını çıkarıp adamın açıkta kalan gövdesine sol taraftan saldırmaya çalışıyor. Bunu fark eden adam sana doğru hamle yapmayı bırakıp başının üstündeki baltasını sert bir biçimde Akane'ye savuruyor. Akane son anda sağa doğru atlıyor ve saldırıdan kurtuluyor; fakat bu sırada kılıcını düşürüyor.


Son Durum: Akane, Akane'nin kılıcı, adam ve sen... Dördünüz arasında en sağ tarafta kalan sensin. Adam senin 4 metre solunda kalıyor. Adamın 3 metre solunda Akane'nin düşürdüğü kılıç, Adamın beş metre solunda da Akane var. Adam sağ kolundan vurulduğundan baltasını sol eline almış durumda. Sen de yattığın yerden doğrulmuş vaziyettesin.

Adam beklemediğim bir şekilde hızlı çıkmıştı.Zik zaklar çizerek üstüme geldiğinden adama tam nişan alamamıştım ama adam tam yakınımıza gelip baltayı bize savuracağı sırada kolundan vurmayı başarmıştım.Adam kolundan aldığı darbeden acı duysada baltayı bize savurmuştu.

Akane zıplayarak baltanın üstünden atlamıştı.Bende önceden düşündüğüm gibi sağa doğru atlayarak saldırıdan kurtulmuştum.Adam yerde olmamdan yararlanıp beni hedefliyerek baltayı kaldırmıştı.O sırada Akane adamın açıkta bulunan gövdesine sol taraftan bir saldırıda bulunmaya çalıştı.Adam bunu fark edince hedefini değiştirip kafasının üstünde tutuğu baltayı Akaneye sert bir şekilde sallamıştı.Akane son anda sağa atlayıp baltadan kurtulsada bu hamleyi yaparken kılıcını düşürdü.Akane gerçekten işe yaramıştı ama şu anda zor durumdaydı.Hızlı bir şekilde ayağa kalkıp adamın sol bacağına veya direk gövdesine ateş edicektim.Adam aldığı kurşun darbesinden zaten kan kaybediyor ve acı duyuyordu ikinci bir darbe onu dahada zor duruma düşürücek ve dikkatini bana çevirmesini sağlayacaktı.

Ayağa kalkıp adamın sol bacağına ateş ediyorsun. Adam duyduğu anlık acıdan dolayı baltasını sana doğru hızlıca fırlatıyor. Farkındalığın sayesinde göğsüne doğru gelmekte olan baltadan yine yana atlayarak kurtuluyorsun; fakat bu sırada adam dibine kadar geliyor. Adam şu an yerde uzanmakta olan senin üzerine çullanacakken adamın gövdesine doğru ateş ediyorsun. Kurşun adamın göğsüne geliyor ve adam kan kusuyor. Yine de bu durum sana son bir tekme atmasına engel olmuyor. Adamın karın boşluğuna attığı tekme yüzünden 1-2 metre sürükleniyorsun ve biraz kan kusuyorsun. Ayrıca yaklaşık 10-15 saniye boyunca nefes alamıyorsun; fakat adam çoktan yere yığılmış olduğundan bu süre zarfı boyunca sana saldırmaya çalışan biri olmuyor.

Çevrene bakacak olursan Gukyo ile Karen'in hala dövüştüklerini göreceksin. İkisi de çıplak elle dövüşüyor. Karen hızlıca hareket ederek elleri ile Gukyo'ya dokunmaya çalışıyor. Gukyo ise bu hızlı saldırılardan kaçıp Karen'İn bir açığını yakalamaya çalışıyor.

Bu sırada Akane'nin paltolu adama doğru hızla ilerlediğini görüyorsun. Akane'nin kendisine geldiğini gören paltolu adam hemen cebinden bir silah çıkarıyor ve titrek bir sesle Akane'ye yaklaşmamasını, yoksa onu öldüreceğini söylüyor.
Bunun üzerine Akane bir anda koşmayı kesiyor ve adama ''Hey sen abim değilsin. Sesin başkasına ait. Kimsin sen? diye bağırıyor.


Son durum: Gukyo ve Karen ile aranda yaklaşık 15 metre var. İkisi de oldukça hızlı hareket ettiğinden nişan alması zor gibi gözüküyor. Paltolu adam ile aranda olan mesafe otuz metrenin üzerinde. Paltolu adam, tabancasını Akane'ye doğrultmuş vaziyette.

Ayağa kalkıp adamın sol bacağına ateş etmiştim.Adam refleks olarak bana elindeki baltayı fırlattı.Baltayı farkedip yere atlayarak baltadan kurtuldum ama kaslı herif bu sırada yanıma gelmişti.Adam üzerime doğru saldıracakken karnına ateş etmiştim.Adamın göğüsüne gelen kurşun adamı ağır yaralamıştı ama yinede bana tekme atmasına engel olamamıştı.Admın tekmesi yüzünden 1-2metre yerde sürüklenmiş ve bir süre nefes alamadım.Neyse ki rakibim yere yığıldığından bana saldıran biri olmamamıştı.

Ayağa kalkıp etrafa baktığımda Gukyo ve Karen dövüşüyorlardı.İkiside çıplak elle dövüşüyorlardı Karen Gukyo'ya dokunup bana yaptığı gibi onuda bayıltmaya çalışıyordu. Gukyo ise Karenin saldırılarından kaçarak saldırmak için bir boşluk arıyordu.

Kafamı Akaneye çevirdiğimde Akane maskelinin yanına gidiyordu.Akanenin yanına yaklaştığını gören maskeli adam cebinden bir silah çıkartıp korkmuş bir sesle  yaklaşmamasını yoksa onu öldüreceğini söylemişti.Akane adamın sesini duyunca sesinin abisinin sesi olmadığını kim olduğunu sormuştu.

Ayağa kalkıp Gukyo ve Karenin kavgasına karışmadan Akanenin yanına koşarak gidecek ve silahımı maskeli adama doğrultup silahını bırakmasını ve Akane'ye bir zarar gelirse burdan kaçsa bile patronunun onu öldüreceğini söyleyecektim.